Tüm Yerel Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Erdağ’dan Tüm-Bel Sen’e ‘protokol’ tepkisi!

GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Tüm-Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube arasında süren görüşmeler sonucunda ek sözleşme protokolü için anlaşmaya varıldı. Protokole göre SDT 23.00 bin TL’ye çıkarıldı.

Protokol ile yangın risk primi ve ebeveyn izni gibi düzenlemeler de hayata geçirildi.

Tüm Yerel-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri Devrim Onur Erdağ protokol hakkında açıklamalarda bulundu.

Erdağ’ın açıklaması şöyle;

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay tarafından memur emekçilerin çalışma koşullarını iyileştirmeye yönelik atılan adımlar; hem kurum içi huzurun tesis edilmesi hem de kamu emekçilerinin ekonomik ve sosyal haklarının güçlendirilmesi açısından son derece değerlidir.

Bu kapsamda;

Enflasyon farkı olarak 3.000 TL tutarında ödeme yapılması,

Sosyal Denge Tazminatı’nın (SDT) 23.000 TL’ye yükseltilmesi,

Yangın riski taşıyan birimlerde görev yapan personele yönelik risk primi uygulamasının başlatılması,

Ebeveyn izni gibi sosyal hakların genişletilmesi gibi önemli düzenlemeler, belediyede görev yapan memur emekçilerin örgütlü duruşu ve kurum içi görev bilinci sayesinde hayata geçirilmiştir.

Bu kazanımlar, yalnızca masa başı görüşmelerin değil, aynı zamanda Sayın Belediye Başkanı’nın emekten yana sergilediği iradeli ve yapıcı yaklaşımın bir ürünüdür.

Sürece katkı sunan tüm emekçilere ve iradesini ortaya koyan her bir memur arkadaşımıza teşekkür ediyoruz.

Ancak belirtmek gerekir ki; geçmiş toplu iş sözleşmesi süreçlerinde emekçilerin en temel haklarını dahi koruyamayan, sandıkta ortaya çıkan sendikal iradeyi tanımayarak emekçinin ikramiye hakkını kaybettiren bazı yapılar, bugün gelinen bu olumlu tabloyu kendi başarılarıymış gibi kamuoyuna sunmaya çalışmaktadır.

Özellikle Tüm Bel-Sen’in, Sayın Cemil Tugay’ın tamamen kendi inisiyatifiyle ve tek taraflı iradesiyle hayata geçirdiği bu iyileştirmeleri, örgütsel bir kazanım gibi göstermesi; gerçekle bağdaşmayan, emekçinin aklıyla alay eden ve samimiyetten uzak bir yaklaşımdır.

Emekçiler çok iyi bilmektedir ki;

Gerçek mücadele sandıkta başlar,

Kazanım sahada, örgütlü duruşla elde edilir,

Hak reklamla değil, alın teriyle kazanılır.

Toplu sözleşme masasında kayıplara sessiz kalanlar, bugün kazanım hikâyeleriyle emekçileri kandıramaz.

Buradan bir kez daha tüm kamuoyuna ve emekçilere açıkça ifade ediyorum:

Bizler, emeğin gücüne ve emekçinin iradesine inanan bir anlayışla yol yürümeye devam edeceğiz.

Hiçbir güç, emeğin gerçek sahiplerinin mücadelesini gölgeleyemez!