TMMOB'dan yerel ve merkezi idareye 18 soru, Yücel ile Kaya'ya yanıt!

20 Ocak 2022 Perşembe   12:53

GERÇEKİZMİR - İzmir'de 2020 yılının 30 Ekim günü meydena gelen büyük deprem ardından yara sarma sürecine emsal artışı tartışmaları damga vurdu. 

2021 yılının Ekim ayında Bayraklı Belediye Meclisi'ne alınan yüzde 10'luk emsal artışı kararı Büyükşehir Belediye Meclisi'nde parsel bazında yüzde 20, ada bazında yüzde 30 oranında revize edilerek resmileşmişti.

Depremzedeleri sevindiren karara tepki gösteren Türk Mühendisler ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu hukuka aykırılık ve kent suçu vurgusu yaparak plan notlarına itiraz etmişti. İtirazların reddedilmesinin ardından harekete geçen TMMOB emsal artışı kararını yargıya taşıdı. TMMOB'un dava kararının ardından eylem yapan depremzedeler de sert eleştirilerle davayı geri çekme çağrısında bulundu. 

Tüm bu gelişmelerin ardından TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu'ndan bir önemli açıklama daha geldi. Açıklamaya TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Aykut Akdemir'in yanı sıra, Şehir Plancıları Odası Genel Sekreteri Zafer Mutluer, Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı İlker Kahraman, Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay da katıldı.

İl Koordinasyon Kurulu Genel Sekreteri Aykut Akdemir tarafından okunan ve "Deprem sonrası kimi dernek veya siyasi kesimler tarafından yaşanan mağduriyetin esas sorumlularını tartışmak yerine TMMOB'nin hedef gösterilmesini şaşkınlıkla izliyoruz" denilen açıklamada belediyelere ve merkezi hükümete 18 soru soruldu. 

İŞTE O AÇIKLAMA: 
30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen deprem sonucunda kentimizde 117 vatandaşımız hayatını kaybetmiş çok sayıda vatandaşımız ise yararlanmıştır. Bunun yanında farklı düzeylerde(ağır-orta-hafif) olmak üzere yaklaşık 80.000 civarında yapının hasar gördüğü bilinmektedir.

Öncelikle ısrarla ifade edilmeyen veya unutturulmaya çalışan bir hususu yeniden hatırlatmak istiyoruz: İlgili kurumlardan tüm izinleri alarak inşa edilmiş binalarında ikamet ederken, depremden etkilenen tüm vatandaşlarımızın uğradıkları can ve mal kayıplarından esas sorumlu kamu idaresidir. İdarece tüm yasa ve yönetmeliklere uygun inşa edildiği belirtilen ve ilgili kurumlar tarafından ruhsatlandırılan binalarda yaşanan her türlü hasarın kamu idaresi tarafından karşılanmasının bir zorunluluk olduğunu savunuyoruz. Özetle yaşanan mağduriyetin sorumluların hesap vermediği, mağduriyetleri gidermek bir yana yeni felaketlere kapı aralayacak yoğunluk artışının TMMOB tarafından kabul edilmesini hiç kimse bekleyemez. 

Deprem sonrası kimi dernek veya siyasi kesimler tarafından yaşanan mağduriyetin esas sorumlularını tartışmak yerine TMMOB'nin hedef gösterilmesini şaşkınlıkla izliyoruz. Bu kapsamda aşağıda yer alan soruların cevaplarının bütün İzmir halkının geleceği için muhatapları tarafından yanıtlanması tarihi sorumluluktur.

Yukarıda yer alan soruları aylardır muhataplarına ısrarla soruyoruz.  Temel bir yaşam hakkı olan barınma hakkının piyasanın insafına bırakılmasına sessiz kalmayacağız. Çünkü, barınmak, güvenli ve sağlıklı yerleşimlerde yaşamak, bir vatandaşlık hakkıdır. Devletten beklenen anayasamızda da belirtildiği üzere bütün vatandaşların eşit, sağlıklı ve yaşanabilir bir çevrede yaşaması için görevini yapmasıdır. 

TMMOB’nin her türlü uyarısına rağmen her deprem öncesi afetlere karşı dirençli ve yaşanabilir kentler için yapılması gerekenleri yapmadıkları, kamu kaynaklarını bir avuç patronun hizmetine sundukları, depremi lütuf gibi görerek doğal alanları yapılaşmaya açtıkları, yoğunluk artışlarıyla yeni felaketlere kapı araladıkları için yaşadığımız her türlü mağduriyetin sorumlusu  başta merkezi yönetim olmak üzere yerel yönetimlerdir. 

Depremde zarar gören emekçi halkımızı anlıyoruz. Çünkü kamu idaresi başından itibaren emekçi halkımızı müşteri gibi görmüş ve buna yönelik uygulamalara imza atmıştır.  TMMOB olarak bilimsellikten uzak, halkımızı yeni felaketlere sürükleyecek ve sermaye düzenini mutlu eden kent suçuna sessiz kalmamız emekçi halkımıza yapılacak en büyük kötülüktür.

AÇIKÇA KENT SUÇU İŞLENMİŞTİR! 
Yurttaşlarımızı popülist söylemlerle yanıltarak TMMOB’ye saldıranları tanıyoruz! Hukuka aykırı olduğu, mühendislik, mimarlık ve şehir planlama disiplinlerini ayaklar altına alan uygulamalara itiraz eden kamu yararı gözeten meslek odalarını doğrudan veya dolaylı şekilde hedef gösterenler açıkça kent suçu işlemişlerdir. Toplumcu ve kamucu çözümler yaratmak yerine TMMOB’yi İzmirlilerin vicdanına havale edenleri, vatandaşları otobüslerle meslek odalarının önüne taşıyıp hedef gösterenleri, meslek odalarını gizli ittifakın parçası olmakla suçlayanları gayet iyi tanıyoruz. Meslek odalarını gündelik siyasetin parçası ve işlenen suçlara ortak etmeye çalışanlar beyhude bir çaba içerisindedirler. Unutulmasın ki TMMOB, toplumun ortak yararını içermeyen, günü kurtarmaya dönük, aklı ve bilimi hiçe sayan uygulamaları her türlü baskıya rağmen geçmişte de kabul etmedi bugün de etmeyecektir. 

HEDEF GÖSTERENLERE İNAT... 
Artık yeter! Emekçi halkımızın yeni mağduriyetlerle baş başa bırakanlara ve bu konuda ısrarla TMMOB’yi ve meslek odalarını hedef gösterenlere inat kamu yararı çerçevesinde halkımıza her türlü desteği vereceğiz.  Sonuç olarak; meslek odası sorumluluğu çerçevesinde, depremden zarar gören vatandaşların kayıplarının devletin sorumluluğunda gerçekçi bir şekilde giderilmesi çağrısında bulunmak ve yaşanan bu felaketten dersler çıkararak, bir sonraki depremde veya başka doğal afette muhtemel can ve mal kayıplarını önlemeye yönelik işlemler tesis edilmesinin sağlamak olduğunu ısrarla hatırlatıyoruz.

KAYA VE YÜCEL'E YANIT 
Öte yandan toplantıda TMMOB heyeti soruları da yanıtladı. TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Genel Sekreteri Akdemir, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya'nın meslek odalarının Büyükşehir Belediyesi ile danışıklı dövüş içinde olduğuna yönelik iddiası için, "TMMOB hiçbir siyasi kurumun belediyenin arka bahçesi değil. Siyasi isimler görevini aldıktan sonra bizim üyemiz olması fark etmez. Kamu yararı dışında kim davranırsa TMMOB üzerine düşüne söylemekten geri kalmaz. Biz şimdiye kadar halkımıza hiç yalan söylemedik bundan sonra da söylemeyeceğiz. Kişi kendinde bilir işi. Merkezi hükümet ve yerel yönetim danışıklı dövüşün tarafıdır ancak biz değiliz. Biz onların karşısında yürüyoruz. 68 yıllık örgütü hafife alıyorlar" ifadelerini kullandı. 

Akdemir, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in emsal artışı için "Kent suçu olduğunu düşünmüyorum, kamu zararı yok" yorumuna da "Biz TMMOB'uz. Aklım bilimin ve tekniği meslek alanımız üzerinden açıklama yapıyoruz. Deniz Bey avukat. Emsal artışının ne getirip götüreceğini bilgisinin hukuk fakültesinde verildiğini sanmıyoruz. İşin teknik açısından haddini aşmış" yanıtını verdi. 



Sayfa Adresi: http://www.gercekizmir.com/haber/TMMOB-dan-yerel-ve-merkezi-idareye-18-soru-Yucel-ile-Kaya-ya-yanit/107814