Süper Lig'in 31. haftasında takımların sahaya çıkarken taşıdığı “Doğal olan normal doğum” pankartı, kamuoyunda yoğun tepki çekmişti. Söz konusu pankarta ilişkin tartışmalar devam ederken Sağlık Bakanlığı’ndan dikkat çeken bir hamle geldi. Buna göre özel tıp merkezlerinde artık planlı sezaryenle doğum yasak olacak. “Sağlıklı Türkiye Yüzyılı” programı çerçevesinde hazırlanan bu düzenlemeyle birlikte, doğum yapmak isteyen tıp merkezlerinde doğum ünitesi kurma şartı getirildi. Ancak, ameliyathanesi bulunmayan merkezlerde doğum ünitesine izin verilmeyecek. “Tıp merkezinde normal doğum yaptırılmak istenmesi halinde Ek-4/Ç’de yer alan kriterler kapsamında kuruluş bünyesine doğum ünitesi eklenmesi zorunludur. Ameliyathanesi bulunmayan tıp merkezinde doğum ünitesi kurulmasına izin verilmez. Tıp merkezinde planlı sezaryen yapılamaz” maddesiyle birlikte, ‘Tıbbi bir gerekçe gösterilmediği’ sürece, sezaryen doğumlar gerçekleştirilemeyecek. ‘İKTİDARIN İDEOLOJİK DAYATMALARI’ CHP Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, konuya ilişkin Cumhuriyet’e özel açıklamalarda bulundu. Kararın ‘sağlık hizmetlerinin niteliğini arttırmak’ kılıfına sokulduğunu söyleyen Nazlıaka, “Oysa bu kararın asıl amacı kadınların hayatına doğrudan müdahale etmektir. AKP zihniyeti, kadınların bedenleri üzerinde tahakküm kurmaya devam ediyor. Önce ‘anne olmayan kadın yarımdır’ denilerek çocuk doğurmak dayatıldı. Kürtaj yasaklanmaya çalışıldı. Yetmedi; kaç çocuk dünyaya getirileceği dikte edildi. Yetmedi; doğum biçimine karışıldı. Şimdi de doğumun nerede yapılacağına müdehale ediliyor. Kadınların kendi bedenleri ve yaşamları ile ilgili karar verme hakkı, sistematik bir şekilde tırpanlanıyor. İktidar bir kez daha kadınların hayat tercihleri üzerinde mutlak bir tahakküm kurma çabası içerisine girdi. ‘Aile Yılı’ adı altında kadınlara önce kuluçka makinası muamelesi yapanlar ardından da bu doğumun nasıl yapılacağına ilişkin ideolojik bir dayatmada bulundu” dedi. ‘BUNUN ADI POLİTİK ŞİDDETTİR’ Söz konusu işlemleri ‘politik şiddet’ olarak adlandıran Nazlıaka, şöyle konuştu: “Kendi siyasal çıkarlarını gözetenler kadınlara politik şiddet uyguluyor. Sezaryen doğumunu ‘gereksiz’ ilan eden, ‘normal doğum’u dayatan bu anlayış, kadınları yalnızca birer doğum makinesi olarak görmektedir. Bu tutum çağ dışı ve gerici bir bakış açısıdır. Kadınların ne zaman, nasıl, nerede ve kaç çocuk doğuracağına yalnızca kendileri karar verebilir. Bu karar, bir spor kulübünün, bir sağlık yönetmeliğinin ya da bir bakanın inisiyatifinde değildir. Biz buna izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Düzenlemenin dezavantajlı kesimlerde yer alan kadınları doğrudan etkileyeceğini vurgulayan Nazlıaka, “Büyük şehirlerin dışında, birçok ilçede ve kasabada tıp merkezleri sayesinde temel sağlık hizmetlerine erişilebilmektedir. Bu merkezlerde planlı sezaryen yapılmasının yasaklanması, kadınların güvenli ve kontrollü bir doğum sürecine ulaşmasını ciddi şekilde engelleyecektir. Yani bu kararla birlikte sadece özgürlükler değil, yaşamlar da riske atılıyor." ‘ELİNİZİ KADINLARIN BEDENİNDEN ÇEKİN’ İktidara mesaj gönderen Nazlıaka, “Kadınlar doğum yapıp yapmayacağını, doğum yapacaksa bu doğumu nasıl gerçekleştireceğini size sormayacaklar! Yıllardır hadsizce kadın bedeni üzerinden yürüttüğünüz bu gerici politikalara bir son verin. Biz bedenimiz üzerindeki kararları kendi özgür irademizle veririz. Siz çocukların dünyaya nasıl geleceğini düşünmek yerine doğanların geleceğini düşünün. Bu çocuklar hangi koşullarda nasıl büyüyecek, gelecekleri nasıl şekillenecek bununla ilgilenin. Bir doğumun nasıl olacağına kadın ve doktoru birlikte karar verir. Elinizi kadınların bedeninden çekin! Çıkın insanların yatak odasından” tepkisini gösterdi.