Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ataşehir Belediyesi Kırmızı Bayrak Projesi tanıtım programında konuştu. Özel yaptığı konuşmada, partisinin bu akşam düzenlenecek Silivri mitingine çağrı yaparak "Demokratik adımlar atarsanız yanınızdayız, kirli pazarlıklar yaparsanız karşınızdayız" şeklinde konuştu. Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "En geç bir ay sonra insan içine çıkamayacaklar" sözlerini hatırlatarak "Ne oldu? 55 gün geçti, 'Bir ay sonra' dediği hiç olmadı. Ama şimdi bugün yeni bir şey söylüyor" dedi. “Halk faturayı keser” "19 Mart darbesine meydan meydan direniyoruz. En büyük hayalleri, hizmet aksar mı?” ifadelerini kullanan CHP Lideri, belediyelerin hedefte olduğunu söyleyerek şunları kaydetti: Bu yaz daha çok uğraşacaklar. Belediyenin hizmetleri aksasın ki buradan CHP'nin halktan, milletten gördüğü büyük teveccüh akamete uğrasın, kesintiye uğrasın, zaafa uğrasın istiyorlar. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bir, milletimize, halkımıza derdimizi anlatmakta biz onların kumpaslarıyla aramıza bir engel sokmayız kumpasları yüzünden. İkincisi, millet en ufak bir aksama olduğunda bunu genç, çalışkan, özverili, 6 tanesini hapiste tuttukları, geri kalanına her türlü zorluğu çıkardıkları belediye başkanlarımızdan değil, Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'nin hasetliğinden olduğunu bilir. Faturayı doğru yere keser. Herkes bunu böyle bilsin.” “Talimatla siyasi operasyon yürütüldü” “Erdoğan'ın belediyeler üzerindeki siyasi baskılarını ortadan kaldırması lazım” diyen Özel sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben, Erdoğan'ın teklifine elbette diyoruz. Bir yasa çalışılacaksa hep birlikte oturulur, çalışılır. Ama önce İstanbul'a yolladığınız bir siyasi var. İstanbul'da, Çağlayan Adliyesi'nde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak. Dünyanın hiçbir yerinde başsavcılar siyasi olmaz. Bu başsavcı geçmişte İstanbul'da çok tartışmalı kararlar alan bir Ağır Ceza Reisiydi. Çok yanlış işler yaptı. Mahkeme mahkeme gezdirdiniz, adaleti katlettiniz, sonra alıp ödüllendirdiniz. Nereye gitti? Bakan yardımcılığına. Siyasi bir pozisyona. Bu kişiyi ekim ayının ilk yarısında alıp İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı yaptınız. Anayasa açıkça diyor ki: "Yapamazsınız." Yani bir başsavcı, daha doğrusu bir hakim ya da bir savcı siyasi bir göreve giderse, hatta aday olursa, hatta aday adayı olursa ne yaptı? Tuttu bir tane savcı bir partiden aday adayı oldu, bir daha dönemiyor. Ama siz bir hakimi en siyasi makam olan bakan yardımcılığı makamına getirdiniz. Ama 'Anayasa yazılıyorken bakan yardımcılığı yoktu.' diye aday adaylığında yasak olan şeyi, görevi yapan kişiyi alıp İstanbul'a Cumhuriyet Başsavcısı yaptınız. Bu olmaz. Bu kişi talimatınızla siyasi bir operasyon yürüttü.” "TRT iftiraları veriyor, yanıtlarını vermiyor” “Erdoğan'ın bugün attığı adıma cevabımız şudur: Adım atacaksanız, bütünsellik içinde adil, adaletli bir adım atın” ifadelerini kullanan Özel, “Tutuklu yargılamayı istemiyoruz bütün arkadaşlarımız için. TRT'den canlı yayın istiyoruz. Çünkü TRT iftiraları veriyor, yanıtlarını vermiyor. Canlı yayında yargılama istiyoruz. Hodri meydan! Biz arkadaşlarımıza güveniyoruz. Onlara kefiliz. Hadi bakalım TRT! Kendine güveniyorsan iftiraları akşamleyin, bütün gece döndürüyorsun, cevapları dinleyin de utanın bakalım. Bugün 55. gün, 55. gün” dedi. “İmamoğlu’nu mahkum edemezsiniz” Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “55 gün bugün. Ve Tayyip Bey 55 gün önce dedi ki bana: 'En geç bir ay sonra insan içine çıkamayacaklar.' Allaha şükür, Esat paşalıların gözünün içine bakıyorum, arasındayım. 'Birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar.' Bak bütün belediye başkanlarım yan yana, birbirimizin yüzüne gözüne bakıyoruz. Yarın Ekrem Başkan'ı Silivri'de ziyaret edeceğim, selamınızı götüreceğim. Diyor ki: 'Efendim, güya, güya ispatlayacaklardı. Şimdi bir suç örgütü ortaya çıktı. Bu suç örgütünün başı İstanbul'da. Kolları Anadolu'da bir ahtapot gibi. Bazı kolları yurt dışında. Milli güvenliğe bile tehdit oldukları ortaya çıktı.' Hani bir ay içinde çıkacaktı? Ne çıktı? Hangi belge çıktı? Hangi bilgi çıktı? Bir tek umudun var, insanları çoluğuyla çocuğuyla tehdit edip 'İtirafçı ol' diye iftiracılığa zorluyorlar. Onu da başaramadılar. Oradan bir tane ifade almış bir şey yok. Buradan bir tane ifade almış bir şey yok. Olsa ne yazar? Olsa ne yazar? Sen adamı tutup, kadını tutup, '30 yıl seni içeride tutarım ama at iftirayı Ekrem'e, çocuklarının yanına koş' deyip de bunu içeride bulunan 100'e yakın kişiye defalarca söyleyip de içinden biri yılıp da evladı için, hasta anasına kavuşmak için senin iftiranı itiraf diye imzalasa ne yazar? Sen milletin gönlünde artık berat etmiş olan Ekrem İmamoğlu'nu iftiralarla mahkum edemezsin. Olmayacak bu. Olmayacak bu.” Özel’den Silivri mitingine çağrı “Demokratik adımlar atarsanız, sorunları çözersek biz buradayız. Kirli ve gizli pazarlıklarla Kıbrıs'ı, Filistin'i, vatanı satarsanız tam karşınızdayız kardeşim.O yüzden 180 derece, 180 derece, 180 derece terse gidenlerin siyasetiyle, geri vitesçilerle birlikte değil, milletimizle birlikte çözümü de, barışı da savunmaya devam edeceğiz. Doğru zemin Meclis'tir. Özgüvenimiz yüksektir. Arkadaşlarımız içinde, tüm siyasi tutsaklar için de, Ekrem Bey içinde, mutlaka ve mutlaka Ümit Özdağ içinde, Selahattin Demirtaş içinde özgürlük istiyoruz. Serbestçe yapılacak özgür bir seçimde millet cumhurbaşkanı kim olacaksa onu seçsin, onu istiyoruz. Başka hiçbir şey istemiyoruz. Bugün akşam ben Silivri'deyim. İstanbul'un bütün demokratlarını, Silivri'de bulunan Ümit Özdağ'a sahip çıkmak isteyen Zafer Partilileri de bu süreçte 'Demokrasi olsun, bütün tutsaklar serbest kalsın' diyen DEM Partilileri de, Cumhuriyet Halk Partilileri de hep birlikte demokrasiyi savunmak, Silivri zindanlarına sesimizi duyurmak, karşımızdaki otoriter rejime demokrasi ittifakı olarak karşı çıkmak üzere 20.30'da Silivri'ye davet ediyorum. Hepinize saygılar sunuyorum. Sağ olun, var olun. En iyi günlerde görüşeceğiz. Hep beraber başaracağız.”