GERÇEKİZMİR - İzmir Cumhuriyet Savcılığı tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik başlatılan soruşturmada eski başkan Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Aslanoğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin gözaltına alınmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel İzmir’e geldi. Karayoluyla İzmir'e gelen CHP lideri Özel, CHP İzmir İl Başkanlığı'na gerçekleştirdiği ziyaretin ardından açıklamalarda bulundu. "SOYER Mİ KAÇACAK?" Konuşmasında çok sayıda mesaj veren Özel, şunları söyledi: "BİRBİRLERİNİ Mİ ŞİKAYET ETTTİLER? HEPSİNİ İNCELİYORUZ!" "HİÇBİR KARDEŞİMİ SATMADIM, TUNÇ KARDEŞİMİ DE SATMAM" Özgür Özel kurultayda kendisini destekleyenlere sahip çıkmış Soyer’e sahip çıkmazmış… Bizde rekabet olur, tartışma olur; kardeşini satmak olmaz. Hiçbir kardeşimi satmadım, Tunç kardeşimi de satmam. Buradan açıkça söylüyorum. Özel ve CHP yönetimi adil bir yargılama, tutuksuz yargılama, süreci dikkatle takip etmek üzere. Nasıl Aziz Kocaoğlu’nun yanına oturduysam Soyer’in de yanına otururum süreci en yakından takip ederim. KOCAOĞLU ÖRNEĞİ Kooperatiflerle ilgili hepimizi üzen tatsız süreç sürüyor. İzBB Başkanı’na ilk ve son verdiğim talimatta bu kooperatif meselesinde buradaki sıkıntılardan kurtulalım dedim. Talihsizlik, maliyet artışları… Varsa soruşturulacak kısmı hesap verelim. İzmir’de CHP ile İzmirlinin gönül bağı zedelenmemeli. Bu işin birileri tarafından istismar edilmesine, partimiz aleyhine dönüştürülmesine izin vermeyeceğiz. Türkiye ekonomik olarak büyük sıkıntılarla uğraşıyor. Daha dün gece bu basiretsiz yönetim doğal gaza yüzde 25 zam yaptı. 150 dolar İstanbul operasyonlarının ekonomiye yükü. Asgari ücrete bir katkı yap diyoruz ya esnafa vereceği desteğin 120 katını İstanbul’da harcadılar. Geçen yüz günde 10’ar çeyrek altın kaybettik kişi başına. Erdoğan başka yerler de var diyor ya gizlilik olan dosyadan kimsenin haberi yok Erdoğan’ın var. Bir kez daha söylüyoruz adil yargılanma, şeffaflık ve tutuksuz biz süreçle Kocaoğlu nasıl aklandıysa bu süreç İzmir’İn kazanım sürecidir. Sayın Başsavcı’ya söylüyorum İzmir’in geleneğine, bulunduğunuz makamın kültürüne uyun. Akın Gürlek ile yarışan sonunda Gürlek’le birlikte hesap verir. Baba evine gelmek üzere geldim ama her biriniz bu sıcakta buraya gelmişsiniz hepinize teşekkür ediyorum. BELEDİYE-İŞ İŞÇİLERİ CHP İZMİR'DE! Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi'nnin iç şirketinde toplu işten çıkarma süreci devam ederken Belediye-İş'te örgütlü işten çıkarılan işçiler Özel ile görüşmek için İzmir il binasına geldi.
Çok keyifsiz ve tatsız bir gündemle İzmir’deyiz. Dün İstanbul’daydık. Akşam da hep birlikte Saraçhane’deydik. Orada 100 kara günün bilançosuna baktık. CHP’ye, CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı’na darbe yapmaya kalkıyorlar. Biz de onunla mücadele ediyoruz. Bu süreçte tam 100’üncü günde biz direnişe uyanmışken bizi bir başka gündemin içine çekmek, dikkat ve motivasyonumuzu dağıtmak, yeni bir tartışmaya çekmek isteyenler dün sabah bir operasyona girişti. Şeklen baktığınızda niyet ortaya çıkıyor. Bir şafak operasyonu… Yüzlerce polis aracını saatlerce verdikleri nizamla bir film prodüksiyonu gibi, kişilerin onurunu zedeleyecek şekilde görüntüleri servis ettiler. Adalet dronle aranmaz. Nasıl yapıldığına bakıldığında niyet ortada. İzmir için de söylüyorum. Hiçbir yerel yönetici yargılanmaktan muaf değildir yeter kş yapılan iş adalete uygun olsun. O yüzden diyoruz yargılamalar TRT’den yayımlansın. İmamoğlu veya belediye başkanları yargılanmasın demiyoruz. Adil ve tutuksuz yargılansınlar diyoruz. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın bütün pratiğini biliyoruz. Ankara’daki mevkidaşını paspas etmekten geri durmayan bir hadsiz. Dün sabah erken saatlerde yapılan iş İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın pratiğine özenmektir. Şunu bilin. Orada muteber bir adam yok, günü gelince hesap verecek bir aparat var. İzmir Cumhuriyet Başsavcısı devam ederse İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın gördüğü muameleye ortak olur. Gerçekten adaletin peşindeyse yandaş televizyon kanallarının haftalardır hedef gösterdiği bir dosyayı soruşturacağız diyorsa ellerinden tutan yok yeter ki adil olsunlar. Tunç Soyer mi kaçacak? Kaçacak olsa 50 kere kaçar. Ne Soyer’in ne Aslanoğlu’nun ne diğer arkadaşlarımızın veremeyeceği hesap yok. Tutuklama tedbiri istisnadır. Kaçarken, yurt dışına çıkarken yakalanır, görevdedir delil karattılmasın diye tutulur. Her biri bir telefonla gelecek olanları kollarında ilkişer polis karşılarında kamera ile aldırmak bir algı operasyonunu gösteriyor.
Bir sürecin ikinci günündeyiz. İlk gün iyi geçmedi. İstanbul gibi devam edecekse burada da mukabele ederiz. Aziz Kocaoğlu 379 yılla 33 ayrı suçlama ile yargılandı. Her davet edildiğinde gitti. Aslan gibi kendisini savundu. Bir yandan İzmir’e hizmet etti, bir yandan yargıya hesap verdi. Alnının akıyla çıktı. İzmir’in siyaset kültüründe hesap vermek vardır. Verilemeyecek hesap yoktur. İçlerinde hesap veremeyecek olan varsa verilecek cevap yoksa kimse savcıya saldırma, hakime bir şey demez. Ama iftira, gizli tanık ve şantaja yönelinirse o zaman siyasetin aparatı olunur. CHP’yi en güçlü olduğu yerde, amiral gemisi İzmir’de birbirlerine düşürebilir miyiz? Birbirlerini mi şikayet ettiler? Hepsini inceliyoruz. Bir CHP’li başka bir CHP’liye yanlış yaparsa o yanlışı kendime yapılmış sayarım. Nifak tohumlarına dikkat edin. CHP birbirine düşerse amaçlarına ulaşırlar. CHP’ye ameliyat yapacak. Onu da basın üzerinden trollerine söylüyor.