Gerçekleştirilen ziyaretlere ilişkin bilgi veren Bakan, Murat Çalık’ın durumu ve kooperatif operasyonunu değerlendiren değerlendirdiği basın toplantısında peş peşe mesajlar verdi.

“MURAT ÇALIK’IN TAHLİYE EDİLMESİ GEREKİYOR”

Adil yargılama talebinin ön plana çıktığı açıklamasında Bakan şunları söyledi: Murat Çalık’ın tutuksuz yargılanması gerektiğini söyleyerek başlamak istiyorum. 100 küsur kilolardan 80 kilolara düştü. Mahir Polat’ın durumu gibi ciddi sağlık riskleri olan bir arkadaşımız. Onun tahliyesinin gerektiğini vurgulamak istiyorum. Tunç Soyer’i Kaya’yı ve Aslanoğlu’nun ziyaret ettim. İşin siyasi boyutu bir yana. Zeydan Karalar’ın, Muhittin Böcek’in tutuklanması… Tutdere belediye işlerini yönetebilir durumdaydı. Milletvekilleri olarak görev yerimiz parlamento. 2 ayrı görevimiz var: Yasama ve saha çalışmaları ama ben şu an cezaevi ziyaretinden geliyorum. Sürekli vatan emniyete ifadeye çağırılan arkadaşlarımız var. Olağanüstü koşullarda siyaset yapıyoruz. Gücümüz var ama bu normal bir siyasi süreç değil. İzmir’de Tunç Soyer ve 59 arkadaşımız tutuklu. Onların yargılanmasıyla ilgili bir itirazımız yok. Suçlanabilirler. Ama temel itibariyle hukukun temel kuralı masumiyet karinesidir. Tutuklu yargılatıldığında o iktidarın sopasına dönüşür. Bizim İzmir Cumhuriyet Savcısı ve dosyayla ilgilenen savcılardan beklentimiz adil yargılanmaları veya tutuksuz, adli kontrolle yargılanmaları, bir an önce iddianamelerin hazırlanması. Hukukun evrensel kuralıdır bu. Arkadaşlarımızın tutuksuz yargılanmasını istiyoruz.

"İZMİR CUMHURİYET BAŞSAVCISI TARİHE NOT DÜŞÜYORSUNUZ…"

“Biz İzmir’de çok operasyon gördük. Büyük suç örgütleri çökertildi, suç çeteleri gözaltına alınıp tutuklandı. FETÖ operasyonları oldu, Aziz Bey’in 397 yılla yargılandığı oldu. İzmir yargı tarihinde hiç olmayan bir olay vuku buluyor” diyen Bakan sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Tanık olmayan kişilerin itirafçı olmaya zorlandıklarını hiç görmedik. İzmir yargı tarihinde böyle bir şey görmedik. Cumhuriyet Savcılığı’na dosyanın savcısı birtakım insanları tanık olarak çağırıyor ama kayıt altına alınmıyor. Bunlar İzmir’de bugüne kadar hiç olmaması şeyler. İstanbul usulü hukuk dışı uygulama İzmir’e de sirayet etti. Tarihe not düşüyorsunuz böyle yaparak. Bir yıldan uzun süredir devam eden soruşturmada delillerin toplanmaması mümkün değil. İddianamenin birkaç haftada hazırlanması gerekiyor. Tunç Soyer’in paylaştığı bir husus var. ‘Kooperatif konusu geçmişten gelen bir konudur. Benden önceki dönemde başlayan kentsel dönüşüm projelerine hiçbir müteahhit teklif vermiyordu. Biz de müteahhit karlarını aradan çıkararak insanların uygun fiyatlı ev almasını istedim’ dedi. Bizde kooperatifler aracılığı ile dönüşüm yapılmasını hem iyi niyetli hem finansmanın tabana yayılarak doğru bir proje olduğunu düşünüyoruz. Bu işin elbette mağdurları var. İnsanlar üye olmuş ve ev sahibi olamamış, belediye yönetimi değişmiş sözleşme feshedilmiş. İzBB Başkanımızın yaptığı basın açıklaması da var. Onlar da projeyi hızlıca tamamlayacaklarını açıkladı. Bizim de beklentimi bu işin bir an önce çözülerek mali açıdan dolandırıcılıkla ilgili soru sorulmaya arkadaşlarımızın hem tutuksuz yargılanması hem de yargılanmalarını bitip beraat etmeleri ve kooperatif üyelerini haklarına kavuşmasıdır."

"İDDİANAMENİN HIZLA BAŞLAMASI TALEBİMİZ"

Yargılanmanın hızla başlanması gerektiğini kaydeden Bakan, “Kooperatif konusu ile ilgili mağduriyet var ama buradan Türkiye’de yüzlerce binlerce zamanında teslim edilmeyen kooperatif var. Hiçbirinde bu operasyon olmadı. Yargılanma elbette yapılabilir. Ancak tutukluluk ve gözaltı olacak bir dosya değil. İZBETON’la ilgili de yargılanma olabilir. Ancak dosya içeriğinde ziyade iddianamenin hızlıca hazırlanması bizim talebimiz. Hukuki olarak en önemli konu bu. Yargılansınlar ancak bu yargılanma hızlı ve adil bir şekilde olsun. Bel altı davranışlara girmesin yargıdaki arkadaşlar. Biz yargıda vicdanlı hakimler savcılar olduğunu düşünüyoruz. İzmir’de geçmişte olmayan davranışların olmaması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.