Emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık'ın oğlu Dorukhan Büyükışık, 13 Mayıs 2018'de evinin yakınlarındaki bir inşaat şantiyesinde ölü bulundu. Olay kayıtlara 'intihar' olarak geçerken, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dosya tekrar açıldı ve şantiyede bekçiler H.K (68)., H.A. (76), T.Ç. (40). ile işçi B.Ç. (46), yakın bir bölgede bekçi A.G. (76) hakkında 'kasten öldürme suçundan' müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. İddianamede ölümün maktulün sırt bölgesine sert ve etkili bir aletle vurma ile gerçekleştikten sonra cesedin belirtilen konuma getirilmiş olabileceğine dair bulguları taşıdığı yer aldı. İddianame İzmir 21’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Öte yandan olayda görevli 8 polis memuru komiser Atakan K. (43), komiser Deniz A. (35), polis memuru Duygu Ö. (34), polis memuru Fikret S., polis memuru Halil A. (54), komiser yardımcısı Hüseyin V. (48), Emniyet Müdürü İsmail K. (58) ve polis memuru Musa E. (54) hakkında görevi kötüye kullanma suçundan 1 yıla kadar hapis istemiyle İzmir 2’nci Asliye Ceza Mahkemesinde de dava açıldı. ‘PAT DİYE BİR SES DUYDUM’ Cinayet davasında tutuksuz sanıklar H.K., H.A., T.Ç., B.Ç., ve A.G. 'kasten öldürme suçundan' 21’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuksuz sanıkların yanı sıra Dorukhan’ın babası Ethem Büyükışık, annesi Nihal Büyükışık ile taraf avukatları katıldı. Celsede ilk söz gece bekçilerinden H.K.’ya verildi. Gece ‘Pat’ diye bir ses duyduğunu ancak kontrol ettiğinde bir şey bulamadığını savunan H.K., “Mesai bitince sabah eve gittim. Kahvaltı yaparken bana şantiyeden H.B. isimli arkadaş telefon açıp ‘İnşatta olay var gel’ dedi ve gittim. Cenazeyi orada gördüm. Gece ‘Pat’ diye ses duymuştum. O sırada köpekle bir tur attım. Hiçbir şey göremedim ve köpeği yerine bağladım. Sesi o sırada yakınımda olan B.Ç. de duydu. Cenazenin bulunduğu yerde köpekle dolaşmadım. Duyduğum ses insan sesi değildi. Bulunduğum yerde bir kamera vardı ama arızalıydı” dedi. Mahkeme başkanının, cenazenin bulunduğu alanın kimin sorumluluğunda olduğunu sorması üzerine H.K., “H.A.’nın olması lazım” yanıtını verdi. Söz alan Ethem Büyükışık, “Sanık H.B.’nin kendisini aradığını söylüyor ancak HTS kayıtlarında böyle bir arama yok” dedi. ‘SESİ BEN DE DUYDUM’ Makine operatörü Sanık B.Ç. de, olay gecesi aynı sesi duyduğunu belirtti. B.Ç., “Gurbetçi olduğum için şantiyede kalıyordum. Yanımda çalışan operatör yardımcısı B.B. ile paydostan sonra yemeğimizi yedik. İkimiz de konteynerde kalıyorduk. B.B. uyumuştu ben de maç izliyordum. Köpek benim yanımda bağlıydı. Gece 00.30 sıralarında köpek biraz serbest kalsın diye tasmasını çıkardım. ‘Pat’ diye bir ses duydum. Durumu H.K.’ya aktardım o da sesi duyduğunu söyledikten sonra köpeği alıp gitti. 15- 20 dakika sonra geri gelip bir şey olmadığını söyledi. Sabah 08.30 sıralarında her yerde polisler vardı. Cenazeyi gördükten sonra savcıya ifademi verdim. Başka bildiğim hiçbir şey yok” diye konuştu. ‘OLAYI DAMADIMDAN DUYDUM’ Celsede savunma yapan sanık gece bekçilerinden A.G. de üzerine atılı suçlamaları reddetti. A.G., “Gece çalıştım. Mesai bittikten sonra eve doğru giderken damadım ile kapının önünde karşılaştım. Şantiyede bir şey olduğunu söyledi. Sonra geri şantiyeye döndük. Cenazeyi de görmedim. Bizi oraya sokmadılar. İnşaatın sahibi olan M.M.T. beni gördü. Bekçi arkadaşları aramamı söyledi. Ben de aradım ve sonrasında da eve gidip yattım” dedi. Mahkeme başkanı, “Olayın ne olduğunu bilmeden damadının bir şey olduğunu söylemesi üzerine kimseyi aramadan, sormadan hemen geri mi gittin?’ sorusuna ise A.G yanıt veremedi. ‘BAĞIRDI VE SES KESİLDİ’ Sanıklardan H.A. savunmasında olay gecesi bir bağırma sesi duyduğunu söyledi. H.A., “İnşaatta devriye atarken yüksek bir insan bağırma sesi duydum. Ben de H.K.’yı çağırıp sesin ne olduğunu sordum. Bir şey olmadığını söyledi. O bana ses duyduğunu söylemedi. Çocuğun düştüğü yerde jeneratör olduğu için ben görmedim. Eve gittikten bir süre sonra emniyetten aradılar. Cenazenin bulunduğu yer H.K.’nın sorumluluk alanına yakın” dedi. Cumhuriyet savcısının bağırma sesinin nasıl olduğu sorusu üzerine sanık, “Dayak yiyen, canı yanan insan bağırır. Bir bağırdı sonra ses kesildi” dedi. Kendisinin en üstte bulunan güvenlik kulübesinde görevli olduğunu belirten sanık T.Ç., “Kompresör makinesi olduğu için cenazeyi görmemiz mümkün değildi. Sıradan bir akşamdı. Ses de duymadım ekstra bir şey de yaşamadım. Sabah eve gittikten sonra telefonla arandım ve şantiye alanında birine bir şey olduğunu söyledi. İş kazası sandım. Şantiyeye geldiğimde polisler vardı. Sorduğumda birinin öldüğünü söylediler. Tanıdık olup olmadığını merak ettim. Baktığımda tanımadığımı anladım. 360 derece kamera olaydan aylar önce bozulmuştu ancak yerinden kaldırılmadı” dedi. Mahkeme başkanının olaydan sonra şantiyede farklı güvenlik önlemleri alıp alınmadığı sorusu üzerine T.Ç., “Değişen hiçbir şey olmadı. Aynı işi yapmaya devam ettik” cevabını verdi. ‘NE OLDUYSA İTİRAF ETSİNLER’ Celsede dinlenilen Dorukhan’ın annesi Nihal Büyükışık, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi. Büyükışık, “12 Mayıs gündüz yakınımızın cenazesine gitmiştik. 22.00 sıralarında hep birlikte eve çıktık. Yatmak üzere ayrıldık. Sabah telefon sesiyle uyandık. Telefona eşim baktı. Karşıdaki kişinin aracının plakasını sorduğunu duyunca Dorukhan’ın dışarı çıkıp çıkmadığını kontrol etmek için odasına girdim ama yoktu. Eşim önden gitmişti. Ben de sitenin güvenlik kameralarından Dorukhan’ın kaçta çıktığını bulmaya çalıştım. Sonrasında eşim beni arayıp gelmememi söyledi. Telefonla aradım ama cevap alamadım. Sonrasında eşim polisle gelip ‘Dorukhan’ı kaybettik’ dedi. Yürüyüş yaparken ormanda kayboldu zannettim. Ona sonsuz güvendim. Oğlumuzla mükemmel bir ilişkimiz vardı. Çok canım yanıyor. Neden ambulans çağrılmamış? Neden deliller toplanmamış? Neden gencecik bir çocuğun canı yok sayılıyor? O gece ne olduysa itiraf etsinler” dedi. Mahkeme başkanının son günlerde Dorukhan’ın psikolojisinin durumuna ilişkin sorusuna Büyükışık oğlunun sınav stresi yaşadığını vurguladı. ‘KATİLİ BULMAK İSTEMEDİLER’ Celsede söz verilen baba Ethem Büyükışık hazırladığı slaytla birlikte konuştu. Olayın ardından kamera kayıtlarının yok edildiğini belirten baba Ethem Büyükışık, “Oğlum iş teklifi almıştı ve kabul etmişti. Pazartesi Ankara’ya gidecekti. Doktorasını da Kapadokya Üniversitesi’nde yapacaktı. Cinayetten 13 gün sonra saha mühendisi tarafından 8 dakikalık Dorukhan’ın göründüğü CD var. Görüntülerde dosya bilgileri silinmiş, tarih ve saat ise sonradan eklenilmiş. İki kamera H.K. ve B.Ç. arasında ne geçtiğini net olarak kaydetmişti. Görüntüler de H.K.’nın kulübesinin içindeki cihazdaydı ama yok ettiler. Savcı bölgeye gelmeden önce polisler o kulübeye gidip toplantı yapıp ayrıldılar. 19 şantiye kamerası var ancak polis tarafından alınan bir tane kamera yok. T.Ç.’nin kulübesindeki kamera kayıt cihazına hiç gidilmiyor. Katili bulmak isteselerdi kayıt cihazlarını sarıp sarmalarlardı. Bilirkişi raporunda şantiyede hiçbir güvenlik önlemi alınmadığı açıkça belirtiliyor” dedi. ‘İŞKENCE GÖRMÜŞ’ Oğlunun işkence gördüğüne vurgu yapan Büyükışık, “Cinayet 01.30 civarında işlenmiş. Oğlum işkence görmüş ve saatlerce ağlamış. Ağlamaktan gözlerinin kenarlarında tuz birikmiş. Darbeyi aldıktan sonra 2.5- 3 saat can çekişmiş. Aklı başında olan birisi ceset gördüğünde 155’i arayıp durumu bildirir. Ancak öyle olmuyor. İnşaat sahiplerinden T.T. dönemin ilçe emniyet müdürü İ.Y.’yi arıyor. 3’üncü görüşmeden sonra İ.Y. ona 112’yi aramasını söylüyor. Cinayetten sonraki 7 saat boyunca kimse polisi aramamış. Katil bu 5 sanıktan bir tanesi ve polisler de onlara yardım ettiler” ifadelerini kullandı. Büyükışık, sanıkların ifadelerinin doğru olmadığını, birçok belgenin değiştirildiği ve birçok delilin de karartıldığını söyledi. Ailenin avukatları soruşturmanın genişletilmesi ve sanıkların tutuklanması talebinde bulundu. ŞUBAT AYINA ERTELENDİ Savunmaların ardından ara karar açıklandı. Sanıkların mevcut durumlarının devamına hükmeden heyet, dosyadaki eksikliklerin giderilmesine ve tanıkların dinlenilmesine karar verip duruşmayı 13 Şubat 2026 tarihine erteledi. Duruşma sonrasında açıklama yapan Ethem Büyükışık, “Katillerin bugün tutuklanmasını arzu ederdik. Hala neden tutuklanmıyorlar anlamış değiliz. Sunduğumuz delillere rağmen heyet bugün dosyaları birleştirmedi. Ama biz sabırlıyız. İnsan öldürenler neden tutuklanmıyor?” dedi. Büyükışık olayda ihmali olan herkesin yargı önüne çıkması için mücadele etmeye devam edeceklerini de sözlerine ekledi. (DHA)