Çeşme Çevre Derneği'nin açıklamasında, mahkeme kararına rağmen çalışmaların devam ettiğini belirterek kamu yararı yerine özel çıkarların gözetildiğini vurgulandı.

“Planlar ekolojik yıkım yaratacak”

Açıklamada, 433 bin metrekarelik planlama alanının yüzde 64’ünün Hazine’ye ait olmasına rağmen rant amaçlı kullanımlara açıldığı ve bölgenin yalnızca yüzde 22,5’inin yeşil alan olarak bırakıldığı ifade edildi. Dernek, planların uygulanması halinde arkeolojik sit alanlarının, zeytinliklerin ve tarımsal nitelikli bölgelerin zarar göreceğine dikkat çekti.

Mahkeme kararında da bu alanlarda yapılaşmanın “telafisi mümkün olmayan ekolojik yıkımlara yol açacağı” vurgulandı.

Çeşme Çevre Derneği'nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

"Çeşme’nin dünya çapında bilinen ve marka değerini oluşturan en önemli doğal alanlarından Aya Yorgi Koyu, yoğun ve kontrolsüz yapılaşma baskısı altındadır. Bu bölgede Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım Plan ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı hazırlanmış ve bölge büyük ölçüde konut, ticaret ve yapılaşma alanı olarak belirlenmiştir.

Söz konusu planlara karşı Çeşme Çevre Derneği, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Şehir Plancıları Odası ve yurttaşlar tarafından açılan davada, İzmir 5. İdare Mahkemesi yapılan incelemeler sonucunda yürütmenin durdurulması kararını vermiştir. Mahkeme gerekçesinde:

- Aya Yorgi Koyu’nun arkeolojik sit, zeytinlik ve tarımsal nitelikli alanlar içerdiğine,
- Planların uygulanması halinde telafisi mümkün olmayan ekolojik yıkım yaşanacağına,
- Yapılan işlemlerin açıkça hukuka aykırı bulunduğuna dikkat çekmiştir.

Buna rağmen, mahkeme kararına açıkça aykırı şekilde, bölgede inşaatlar hız kesmeden sürmektedir.
433 bin m2 Planlama alanının %64’ü Hazine’ye ait olmasına rağmen kamu yararı yerine özel çıkarlar ve rant gözetilmiştir. Yeni planla bölgenin yalnızca %22,5’i yeşil alanda bırakılmış, geri kalan kısmı rezidans, villa ve ticari kullanımlara açılmıştır.

Üstelik bu bölgede:
- Kanalizasyon altyapısı yoktur,
- Arıtma tesisi yoktur,
- Yeterli içme suyu ve enerji altyapısı yoktur.

Dolayısıyla yapılmak istenen bu aşırı yoğun konutlaşma, hem deniz ekosistemini bozacak, hem Aya Yorgi Koyu’nun doğal yapısını yok edecek, hem de Çeşme’nin su krizini derinleştirecektir.

Çeşme Çevre Derneği Başkanı Dr. Ahmet Güler, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları vurguladı:

“Aya Yorgi Koyu, yalnızca Çeşme için değil, Türkiye için bir marka değerdir. Burada yapılan planlar kentin hafızasını, doğasını, denizini ve geleceğini yok etmeyi hedefliyor. Mahkeme, bu planların hukuka aykırı olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Yürütmeyi durdurma kararına rağmen inşaatların devam etmesi, hukukun hiçe sayılmasıdır. Biz Çeşme’nin geleceğini, nefesini, denizini savunuyoruz. Aya Yorgi betonlaşmaya kurban edilemez. Mahkeme kararının derhal uygulanmasını, inşaatın hemen durdurulmasını talep ediyoruz. Hukuki ve toplumsal mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.”

Aya Yorgi yok edilirse, Çeşme’nin geleceği yok edilir.
Doğa geri gelmez. Kıyılar herkesindir.
Çeşme’yi savunmak bir görevdir."