İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar’ın kentte çöp depolama, su kesintileri ve ulaşım üzerine yaptığı açıklamalara CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç’ten yanıt geldi. Güç, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve ilçe belediyelerinin, siyasallaşmış ve karar verme yetisini kaybetmiş AK Parti bürokrasisi tarafından bilinçli şekilde engellendiğini belirterek, süreçlerdeki izinlerin ve yetkilerin merkezi hükümetin sorumluluğunda olduğunu hatırlattı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın tüm konular için gerekli başvuru süreçlerini yürüttüğüne dikkat çeken Başkan Güç, şöyle konuştu: ULAŞIM ELEŞTİRİLERİNE YANIT: “YOĞUNLUĞUN NEDENİ AKP HÜKÜMETİNİN YAPMADIĞI YATIRIMLAR” Başkan Güç, Kırkpınar’ın ulaşım eleştirilerine de yanıt vererek İzmir’deki trafik yoğunluğunun temel nedeninin merkezi hükümetin eksik yatırımları olduğunu vurguladı: Güç, tüm mali baskılara rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım yatırımlarına devam ettiğini belirterek şunları ekledi: “Kaynağın sahibi Ankara, sorumluluğun sahibi İzmir’miş gibi davranılamaz!” Güç, Gördes’ten gelen su hattı ile ilgili eleştirilerin de eksik bilgiye dayandığını belirterek şunları söyledi: “Terörsüz Türkiye sürecine net yanıt!” “CHP o komisyonda destek olmak için değil, süreci millet adına denetlemek için bulunmaktadır. Terörle mücadele gizli pazarlıklarla değil; hukuk ve Meclis zeminiyle yürütülür. Genel Başkanımızın söylediği gibi: ‘Türkiye’nin birliğinden taviz vermeyiz. Çözümün adresi Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.’ CHP dün de bugün de Cumhuriyet’in kurucu çizgisindedir.” İzmir dayanışmayla yönetilir Başkan Güç sözlerini şöyle tamamladı:
“Çöple ilgili tüm alternatif sahalar, bertaraf tesisleri ve geri dönüşüm yatırımları için Büyükşehir gerekli projeleri hazırladı. Ancak bu tesislerin açılabilmesi için merkezi hükümetin yetkisinde olan birçok süreçten geçmek gerekiyor. ÇED süreçleri uzun ve kapsamlıdır. Bakanlık süreci onaylamadan tek bir çivi bile çakılamıyor.”
“İzmir’de araç sayısı her yıl ciddi şekilde artıyor. Nüfus artışı ve araç yoğunluğu, mevcut yol kapasitesini zorlayan bir tablo oluşturuyor. Bu yükü azaltması gereken 2. Çevre Yolu, karayollarının yatırım programında olmasına rağmen yıllardır hayata geçirilmiyor. Kuzey–güney hattında seyahat eden yurttaşlarımız bu nedenle mecburen şehir içine girmek zorunda kalıyor. Bu tabloyu sadece yerel yönetime yüklemek, konunun teknik ve idari boyutundan tamamen habersiz olmak demektir.”
“Buca Onat Tüneli’nden Mürselpaşa Alt Geçidi’ne, Buca Metrosu’ndan kent içindeki pek çok dev projeye kadar yatırımlarımızı tüm zorluklara rağmen sürdürüyoruz. Yerel yönetimi eleştirmek kolaydır; ancak sorunun kaynağı olan merkezi hükümetin yerine getirmediği yatırımlara hiç değinmemek, yapılabilecek en yüzeysel ve bilgisizce eleştiridir.”
“Gördes Barajı’nı inşa eden, planlayan ve devreye alan Devlet Su İşleri’dir. Baraj gövdesi ve iletim hattındaki tüm sorunlar merkezi idarenin sorumluluğundadır. Üstelik Gördes Barajı’nda su kalmamıştır. İZSU kendi imkânlarıyla su altyapısını yenilemektedir; fakat su kaynağının sahibi Büyükşehir Belediyesi değildir. Mesele belediyenin yapmadığı değil, iktidarın yapmadığı yatırımlardır. Kaynağın sahibi Ankara iken sorumluluğun İzmir’deymiş gibi gösterilmesi adil değildir.”
“İzmir’i dedikoduyla değil dayanışmayla; söylentiyle değil planlamayla yönetiyoruz. Belediye başkanlarımız sahadadır, halkın yanındadır. Bu kentin vicdanının ve Cumhuriyete bağlılığının teminatı Cumhuriyet Halk Partisi’dir.”