AK Parti Genel Merkezi'nde, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından basın toplantısı düzenleyen Çelik, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çelik, "Cumhur İttifakı'nda kriz bekleyen bir sektör var. Marjinal, aşırı uçlarda dolaşan bir takım odaklar var. Bunlara morallerini bozacak cevaplarını veriyoruz." ifadelerini kullandı. "Cumhur İttifakı'nda çatlak yok" İttifakın sağlam bir zeminde durduğunu belirten Çelik, "Cumhur İttifakı'nda çatlak, kırılganlık yok. Bu şer şebekelerinin bölge barışının başına neler getirmeye çalıştığını görüyoruz." diye konuştu. Çelik, bazı çevrelerin Cumhur İttifakı'nın yapısını yanlış anladığını ifade ederek, şunları kaydetti: Sayın Bahçeli de ifade etti, bunlar Cumhur İttifakı gibi ittifak görmedikleri için Cumhur İttifakı'nı koalisyon sanıyor. Cumhur İttifakı 15 Temmuz gecesi oluşmuş bir iradedir. Koalisyonlardaki pazarlıkçı irade ile Cumhur İttifakı'ndaki bütünlükçü irade arasında fark var. Cumhur İttifakı krizleri çözmenin ve aşmanın ittifakıdır. Koalisyonlar krizlerle idare edilir ama Cumhur İttifakı bir koalisyon değil. Erdoğan-Bahçeli görüşmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin bir araya gelip gelmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine Çelik, "Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Bahçeli'nin takvimine göre gerçekleştirilecektir görüşme. Ama çarşamba veya perşembeye odaklanın siz. Bu hafta gerçekleşmesini bekleyebiliriz." yanıtını verdi. "Terörsüz Türkiye süreci belli bir yol haritası çerçevesinde devam ediyor" "Terörsüz Türkiye" sürecine değinen Çelik, bu konunun en önemli gündemlerinden biri olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın MYK'nın açılış konuşmasında bu konudaki hassasiyeti vurguladığını aktaran Çelik, "Cumhur İttifakı'nın, birlik, beraberlik içerisinde Terörsüz Türkiye konusundaki hedeflere ulaşmak için ilerlediğini ifade etti. PKK terör örgütünün feshi ve silahların bırakılması, PKK'nın bütün unsur, uzantılarıyla ve illegal yapılarıyla feshinin ve silah bırakmasının sağlanması hedefi, belli bir takvim ve belli bir yol haritası çerçevesinde devam ediyor. Bununla ilgili de biz çalışmalarımızı sürdürüyoruz, devlet kurumları çalışmalarını sürdürüyor." diye konuştu. Çelik, partide bu süreci takip eden bir mekanizmanın olduğunu, bu mekanizmanın her hafta yaptığı toplantılarla süreci değerlendirdiğini aktardı. "Sudan'daki katliam karşısında hassasiyetimizi vurguluyoruz" Gazze'deki gelişmeleri en önemli gündem maddeleri olarak takip ettiklerini bildiren Çelik, yardımların Gazze'ye girmesi konusunun kendileri için çok önemli olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün deprem bölgesindeki bazı konteynırların Gazze'ye gönderileceğini söylediğini hatırlatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aynı şekilde Şarm el-Şeyh Anlaşması'nda, günde 600'e yakın tır girecekti, maalesef bu sayı 200'e düşmüş durumda. Biz bu yardımlardan da sadece gıda yardımı girmesini anlamıyoruz, insanların hayatlarını iyileştirecek ekipmanlar girmeli, tıbbi yardımlar girmeli, oradaki çocukların, kadınların ihtiyacı olan çeşitli malzemelerin girmesi gerekiyor. O sebeple de Şarm el-Şeyh Anlaşması'ndaki 600 yardımlık kotayı bile aşmamız gerekirken, bugün 200'e düşmüş olması son derece sakıncalıdır. Maalesef İsrail defalarca bu barış anlaşmalarını ihlal etmiştir, bu ihlale 'dur' denmesi için gereken uyarıların uluslararası toplum tarafından ortaya koyulması gerekir." Çelik, Sudan'ın batısındaki Kuzey Darfur eyaletinin merkezi Faşir kentinde yaşananlara da değinerek, bunu en güçlü şekilde kınadıklarını, Türkiye'nin kardeş Sudan halkıyla bir ve beraber olduğunu belirtti. Yaşananların o bölgenin refahını, o bölgenin insanlarının medeni bir hayat sürmesini engellemek için birtakım vekalet savaşlarının neticesi olarak da ortaya çıktığını gördüklerini dile getiren Çelik, "Sudan'daki katliam karşısında hem kendi hassasiyetimizi vurguluyoruz hem uluslararası toplumun hassasiyetinin en yüksek düzeyde olması gerektiğini ifade ediyoruz." dedi. "TSK ve MİT'in teyit mekanizması sahadaki durumu takip ediyor" Çelik, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin, Terörsüz Türkiye konusundaki sürecin MGK gündemine gelip gelmeyeceğine yönelik sorusuna Çelik, PKK'nın Irak, İran, Suriye, bütün ayakları, bütün şubeleri ve bütün uzantılarıyla birlikte silah bırakması gerektiği yanıtını verdi. PKK'nın finansman boyutunu oluşturan "KCK yapılanması" denilen illegal boyutunun da tasfiye edilmesi gerektiğinin altını çizen Çelik, silah bırakma süreciyle ilgili Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Milli İstihbarat Teşkilatından (MİT) oluşan bir teyit mekanizması oluşturulduğunu söyledi. Çelik, teyit mekanizmasının gözünün sahada olduğunu ve PKK'ya bağlı unsurların silah bırakma sürecini takip ettiğini anlatarak, şunları kaydetti: "TSK ve MİT 'ben bunu teyit ediyorum' dediğinde, gelen bilgi eğer fesih ve silah bırakması tamamlanmışsa bu bir hükümet kararıyla mı gerçekleşir yoksa bir MGK kararıyla mı gerçekleşir bu Sayın Cumhurbaşkanı'mızın takdiriyle kurulacak mekanizma çerçevesinde olacaktır. Ama sonuç olarak TSK ve MİT'in teyit mekanizması sahadaki durumu takip ediyor, yani gerçekten silah bırakma süreci nasıl gidiyor? Bununla ilgili bir takvimimiz, bir yol haritamız var. Yol haritamızın işlediğini söylemiştim, takvimimizi de bu şekilde takip ediyoruz. Haftada bununla ilgili 1-2 toplantı yapıyoruz." Çelik, söz konusu mekanizmanın oluştuğu zaman başka terör örgütleri için de geçerli olacağını ifade etti.