Siyaset bilimci Emrah Gülsunar’ın, “suç işlemeye alenen tahrik” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşmasında savunmalar yapıldı. Uluslararası akademik çalışmalarıyla bilinen Gülsunar, suçlamaya konu olan paylaşımının bağlamından koparıldığını belirterek, kendisine yönelik organize bir karalama kampanyası yürütüldüğünü söyledi. “BENİM İŞİM SİYASAL KONULARI TARTIŞMAK” Savunmasına akademisyen kimliğini hatırlatarak başlayan Gülsunar, sosyal medya paylaşımındaki anahtar kelimelerin yanlış yorumlandığını ifade etti. Gülsunar, “Uzmanlık alanı siyaset olan bir akademisyenim. Uluslararası alanda yayımlanmış çok sayıda makalem var. Bu tür tartışmalar zaten benim çalışma alanım. Bir fizikçiye ‘termodinamik çalışamazsın’ denebilir mi? İddianamede sanki Türkiye’yi hedef alan bir paylaşım yapmışım gibi sunuluyor; bu gerçek dışı” dedi. Gülsunar, 10 Ekim’de Nobel Barış Ödülü’nün Venezuela’da muhalif bir siyasetçiye verilmesinin sosyal medyada tartışma yarattığını belirterek, anketi bu bağlamda paylaştığını aktararak, “Paylaşımın Venezuela’daki tartışmayla ilgili olduğunu defalarca belirttim. Organize bir şekilde ‘Emrah Gülsunar darbe mi çağırıyor?’ diye bir karalama kampanyası başlatıldı. Tartışma büyüyünce anketi silip ekran görüntüsüyle yeniden paylaştım ve konunun Türkiye ile ilgili olmadığını tekrar açıkladım” ifadelerini kullandı. Türkiye üzerine yaptığı geçmiş değerlendirmelere de değinen Gülsunar, iki yıl önce yaptığı bir paylaşımda Türkiye’nin “diktatörlük olmadığı”, “melez bir rejim kategorisinde bulunduğu” yönünde akademik bir değerlendirme yaptığını söyledi. “CEZA HUKUKU VARSAYIMA GÖRE İŞLEMEZ” Gülsunar’ın avukatlarından Hasan Sınar, siyasal ifadelerin korunması gerektiğini vurgulayarak suçlamanın hukuki temelinin olmadığını belirterek, “Siyasetçilere yönelik eleştiriler ve siyasal ifade özgürlüğü hakkında onlarca içtihat vardır. Bu davanın konusu ise bir tweet. Emrah Gülsunar hakkında linç kampanyası başlatıldı. Ceza hukuku varsayımlarla işletilemez. Hangi suçun nasıl tahrik edildiği bile belirli değildir; kast unsuru yoktur. 2025 yılında akademisyenlerin, gençlerin gece yarısı gözaltına alınması ve hapse gönderilmesi ülkemize yakışmıyor. Tahliye ve beraat talep ediyoruz” dedi. “DELİLLER HUKUKA AYKIRI” Diğer avukat Mehmet Can Seyhan ise, soruşturmanın dayandığı delillerin hukuka aykırı şekilde toplandığını ifade etti. Seyhan, “Tweetler sanal devriye tarafından elde edilmiş, bu nedenle hukuka aykırıdır. Ayrıca akademik özgürlük kurucu değerlerimiz arasında yer alır. Bilimsel tartışma suçlama konusu yapılamaz” ifadelerini kullandı. SAVCI: 'TUTUKLULUK DEVAM ETSİN' Duruşmada mütalaasını açıklayan savcı, Emrah Gülsunar’ın tutukluluğunun devamını talep etti. MAHKEME TAHLİYE KARARI VERDİ Savcının tutukluluk halinin devamı yönündeki mütalaasına rağmen mahkeme, değerlendirmesinin ardından Emrah Gülsunar’ın adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmetti. (Cumhuriyet)