İnciraltı planlarının İzmir 4. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin ardından yeni bir plan çalışması başlatılmıştı ancak yeni planlar henüz tamamlanmadı.

İNGEDER’den yapılan açıklama şöyle:

İzmir bu kamu zararına göz kapama, İnciraltı’na ses ver!

Ülkemizde sağlık turizminin doğduğu şehir İzmir’dir! Fakat bugün İzmir, sağlık turizmi potansiyeli açısından Türkiye’de sekizinci sıradadır. 1991 yılında Resmî Gazete’de İnciraltı ile aynı gün Turizm Bölgesi ilan edilen Antalya/Belek’te bugün; 50’e yakın turizm tesisi, 55 binin üzerinde yatak kapasitesi ve yaklaşık 30 bin kişiye istihdam bulunmaktadır. Turizm; özellikle de sağlık turizmi, ülke ekonomisine yüksek katma değer yaratan stratejik bir sektördür. Tedavi amaçlı gelen nitelikli turistin bıraktığı ekonomik değer, klasik turizmin çok üzerindedir. İzmir iki kez İnciraltı’yla birlikte EXPO adayı olmuş dünyaya kalbini açmış bir şehir olmasına rağmen; şehrin en kıymetli mücevherlerinden İnciraltı’nın 34 yıldır planlanamaması nedeniyle büyük bir kayıp yaşıyor.

12 YILDA KAYBI EN AZ 15 MİLYAR DOLAR!

İnciraltı ve Bahçelerarası’nda planlamanın hala yapılmamış olması, artık açık ve net bir şekilde kamu zararına dönüşmüştür. Doğası yıpranmakta, alan atıl kalmakta ve kamuya hiçbir fayda sağlamayan düğün salonları, nargile kafe, mangalcılar gibi günübirlik işletmelerle potansiyeli heba ediliyor. Oysa herkes biliyor ki; İnciraltı, konumu, ulaşımı ve termal kaynaklarıyla Türkiye’nin en güçlü sağlık turizmi bölgesi olabilir. 2015 ve 2020 EXPO adaylığı süreçlerinde bunun mümkün olduğunu tüm dünya gördü. İzmir’in sadece 12 yılda kaybı en az 15 milyar dolardır!

Eğer EXPO 2020 için 2013’te yapılan planlar yürürlüğe girseydi veya verilen sözler tutulmuş olsaydı, İnciraltı bugün sağlık turizmi, otelcilik, ticaret ve yatırım alanlarında yıllık en az 1,2 ila 1,5 milyar dolar ekonomik hacim yaratıyor olacaktı.

İzmir’in sadece 12 yılda kaybı en az 15 milyar dolardır. Bu kayıp sadece bir plan gecikmesi değildir; bu, İzmir’in geleceğinin, istihdamının ve ekonomik gücünün ertelenmesidir. 40 yıldır bekleyen bu topraklar artık siyaset üstü bir mesele haline gelmiştir. Bu kentin kaderi kişisel tercihlere, kurumsal inatlara ve siyasi hesaplara daha fazla bırakılamaz.

İNCİRALTI PLANLANDIĞINDA NELER OLACAK AMA GECİKİYOR?

2 milyon 200 bin metrekarenin üzerindeki kamuya terk edilecek alanda İzmir, iki yeni kent ormanı büyüklüğünde nitelikli yeşil ve sosyal alanlar ile şehrin acil ihtiyacı kamusal alanlar kazanacak ama gecikiyor!

Yeni oteller, sağlık tesisleri, geriatri merkezleri ile yaklaşık 30 bin kişiye yeni istihdam sağlanacak ama gecikiyor!

Sağlık turizmi odaklı planlama ile İzmir her yıl 100 bin nitelikli turisti çekebilecek ama gecikiyor!

Nitelikli konut alanlarıyla İzmir’e örnek bir yaşam bölgesi kazandırılacak ama gecikiyor!

Agamemnon kaplıcaları dünya turizmine İnciraltı üzerinden sunulabilecek ama gecikiyor!

Gökdelen imarı olmadan, nitelikli yabancı yatırımcı çekilerek İzmir’e 10 milyar doların üzerinde katma değer kazandırılacak ama gecikiyor!

İzmir, Botanik EXPO 2027 ve büyük uluslararası sergilere dünya standartlarında, çok daha geniş ve güçlü bir organizasyon alanında ev sahipliği yapabilecekti ama gecikiyor!

Uzmanların yıllardır söylediği gibi:

“Sağlık turizmi İzmir’in geleceğidir; şehrin tarihsel kodlarında vardır.”

Ama plan olmadığı için hepsi gecikiyor!

İnciraltı’nın plansız kalması sadece biz İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahiplerinin değil, İzmir’in, hatta Türkiye’nin sorunudur. Bu kadar büyük bir kamu potansiyelinin yıllarca atıl kalması artık bitmeli. Ne olur, bir gün bile kaybetmeden, samimiyetle el ele İnciraltı planlarını artık tamamlayalım.

Gecikirse kayıp devam eder; yapılırsa tarih yazar!