Asena TUNCA/GERÇEKİZMİR - DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın; Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun Meclis’te 21 Kasım’da gerçekleştirdiği 18’inci toplantıda alınan İmralı’ya gitme kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Akın, CHP’nin komisyona katılmama kararını da “sağlıklı bulmadıklarını” belirtti. “GEREKSİZ TARTIŞMALARIN OLDUĞU BİR SÜRECE DOĞRU GİTTİ” Akın, komisyonun çalışmalarının uzaması nedeniyle toplumda gereksiz tartışmaların büyüdüğünü belirterek, “Gecikmiş ve uzatılmasına bağlı gereksiz tartışmaların olduğu bir sürece doğru gitti. Bizim açımızdan komisyon işlevini yerine getirmekle beraber uzayan ve zamana yayılan bir süreç gerçekleşti. Çeşitli kesimlerle görüşmenin kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Ancak bu süreç içerisinde eş güdüm içerisinde yapılması gereken yasal düzenlemeler gecikti ve güven artırıcı etkenlerden daha çok güven kaybedici sonuçlar ürettiğini düşünüyoruz. Bu nedenle daha fazla vakit geçirmeden, mevcut silah bırakma sonrası ortaya çıkan durumun hukuksal gerekçelerinin ve yeni dönemin ihtiyacına göre adımların atılması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. “CHP’NİN TUTUMUNU SAĞLIKLI BULMUYORUZ” CHP’nin komisyona katılmama kararını değerlendiren Akın, kararın sürece katkı sağlamadığını söyledi. Kararı “sağlıklı bulmadıklarının” altını çizen DEM Partili Akın şunları söyledi: “CHP’nin bu konudaki tutumunu sağlıklı bulmuyoruz. Şundan dolayı: Bu dönemde artık mesele, yıllardır süren kutuplaştırıcı, ötekileştirici, düşmanlaştırıcı siyasetin argümanlarıyla kavranabilecek bir dönem değil. Düzenli yapılacak her tartışma bu sürecin ruhunu ve ihtiyacını görmekten uzaklaştırıyor. KURULTAY ÖNCESİ KENDİ POLİTİK İHTİYAÇLARINA UYGUN OLMADIĞINI DÜŞÜNEBİLİRLER CHP’nin içinde bulunduğu durumu tabii ki anlıyoruz; yoğun bir saldırı altında ve kendi iç siyasal dengeleri bakımından kurultay öncesi böyle bir durumun kendi politik ihtiyaçlarına uygun olmadığını düşünebilirler. Ama bunun üzerinden eski söylemlerle süreci saflaştıran, çözüm üretmek yerine sorun yaratan yaklaşımların doğru olmadığını düşünüyoruz.” “CHP İKTİDAR ALTERNATİFİ OLMAK İSTİYORSA SÜREÇTE AKTİF ROL ALMALI” Akın, CHP’nin Kürt sorununun çözümü konusunda gelecekte aktif rol alması gerektiğini belirterek, “Açıkçası CHP’nin tutumu karşısında süreci ötekileştiren polemiklere girmenin gerekli olmadığını düşünüyoruz. CHP, eğer önümüzdeki dönemde Kürt sorununun aktif olarak çözülmesini istiyorsa şu gerçekliği görmeli: Kim ne derse desin bugüne kadar yaratılan imajlar, imalar, söylemler kimlik ve kişilik olarak saflaştırmaların ötesinde -sadece AKP iktidarı yoksa ve derinlerde ya da yüzeylerde nerede devlet varsa o devlet aklında- şu anda hem Kürt sorunuyla hem Orta Doğu’yla ilgili bir anlayış değişikliği var. Ve CHP eğer iktidar alternatifi olmak istiyorsa, başta Kürtler olmak üzere Orta Doğu’daki çatışmaları, savaş politikalarını değiştirecek süreçte aktif rol almalı” dedi. AKIN’NDAN “SÜRÜKLENME SİYASETİ” ELEŞTİRİSİ Akın, devletin de bu süreçte görüşme talebinde bulunduğunu hatırlatarak, İmralı dahil çatışmanın muhataplarıyla temas kurulmasının “siyasi olarak da gerekli” olduğunu söyledi: “Bu çözümün eksikleri olabilir, yanlışları olabilir. AKP kendi ihtiyacına göre bu durumu yönetmeye çalışabilir. Ama alternatif siyasal parti, çözüm üreterek, kendi siyasi duruşuyla etkin bir görev almalı. Meclis hepimizin istediği bir yerdi, komisyonun kurulmasını biz de istiyorduk, CHP de istiyordu. Ancak bu komisyonun görevleri sırasında muhataplarıyla –yani çatışmanın tarafı olanların temsilcileriyle– görüşmeme tutumu normal değil, adil değil, siyasi de değil. Burada duygusal tepkiler var ama bu şekilde siyaset yapılamaz. Halkımızın birtakım duyarlılıklarını elbette değerlendireceğiz ama ona teslim olarak siyaset yapılamaz. Bu bir sürüklenme siyasetidir. CHP SÜRECİN DIŞINA DÜŞMEMELİ Ben bunun bir eksik olduğunu ama önümüzdeki süreç içerisinde CHP’nin komisyonda kalarak devam eden bir pratik içerisinde düzeltebileceğini düşünüyorum. Bu eksikliğin giderilmesi hepimizin ortak görevidir. CHP sürecinin dışına düşmemelidir. Sürecin parçası olmalıdır ve kendi görüş ve önerileriyle bu sürecin içinde aktif rol almalıdır.” AKIN’DAN BAKAN’A: GEREKSİZ POLEMİK ÜRETMEYE ADAY BİR AÇIKLAMA CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın "Kürt seçmen homojen blok seçmen değil. CHP'ye oy veren seküler Kürtler var, muhafazakar Kürt seçmen var var. Radikal Kürt seçmen var. Blok halinde bir tavır içinde olmazlar. İmralı'ya gidip gidilmemesi siyasi duruşları değiştirmez" sözlerine yanıt veren DEM Partili Akın şu ifadeleri kullandı: “Murat Bakan’ın açıklaması gereksiz polemik üretmeye aday bir açıklama. Kürt halkı kendi içinde tabii ki herkes aynı değil; herkes aynı partide değil. Ama oradan değersizleştirmeye çalışmak gerekmiyor. Tam aksine, bu konuyla ilgili madem çatışmanın unsuru olan tarafın iradesini temsil ettiği biliniyor ve dünya tarafından kabul ediliyor, bu aktörle görüşmeme tutumu siyaseten problemli.” “BEKLENTİMİZ YASAL DÜZENLEMELER İLE SÜRECİN ÖNÜNÜN AÇILMASI” Komisyonun İmralı’ya gitme kararına ilişkin “fırsat” değerlendirmesi yapan Akın, “Bu sürecin önünün açılmasında bir fırsat, bir vesile olacağını düşünüyoruz. Beklentimiz şu: Bir an önce güven meselesinin çözülmesi lazım. Eğer yasal düzenleme konusunda şu andaki silah bırakma, geri çekilme, açıklamalar, boşaltmalar yeterli değilse, doğrudan TBMM komisyonu vasıtasıyla devletin zaten birimleri görüşüyor. Devletin birimleri de bu görüşmeyi istemiş durumda. Güvenin tazelenmesi ve güçlü şekilde ortaklaşması için talep var. Sadece partinin değil devletin talebi var. Bu görüşme sonrası eksikliklerin giderileceği yasal düzenlemeler ile sürecin önünün açılması en temel beklentimiz” şeklinde konuştu.