Buca Belediye Başkanı Av. Erhan Kılıç, Türkiye’nin ilk köy enstitülerinden birine sahip Buca’da eğitim reformunda öncülük yapmak için çağrı yaptı. Enstitülerin modernleşmenin temelini oluşturduğunu ifade eden Başkan Kılıç, “Köy enstitüleri modeliyle gerçekleşecek bir eğitim sistemini yine ilk olarak Buca’da başlatabiliriz” dedi.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Anadolu’nun aydınlanma merkezi olan köy enstitülerinin kapatılmasının 66. yıl dönümünde Buca Belediye Başkanı Av. Erhan Kılıç, çeşitli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin ilk köy enstitülerinden birisi olan Kızılçullu Köy Enstitüsü’yle Buca’nın önemli bir merkez olduğunu ifade eden Başkan Kılıç, ülkemizin eğitim sistemindeki köklü reform için köy enstitülerindeki eğitim sistemini önerdi.
YENİ BİR ADIM ATABİLİRİZ
Köy enstitülerinin, aydınlanmanın, aklın önderliğinde ilerlemenin, kültürel, ekonomik ve sosyal gelişimin en önemli dinamolarından birisi olduğunu ifade eden Başkan Kılıç, “Köy enstitüleri, birkaç kuşağa damga vurmakla kalmadığı gibi; ülkemizde katılımcı, paylaşımcı ve demokratik sistemin de mikro bir örneği olmuştur. Enstitülerde ziraattan sanata, matematikten bağcılığa kadar her alanda önemli eğitimler verilmiştir. Ne yazık ki Türkiye’de daha sonraki süreçlerde en çok hedef gösterilen yerlerden bir tanesi yine köy enstitüleri olmuştur. Bugün, köy enstitülerimizin kapandığı günde yeni bir adım atabiliriz” diye konuştu.
KÖY ENSTİTÜLERİNİ YENİDEN CANLANDIRABİLİRİZ
Başkan Kılıç, “Bugünkü nesnel eğitim kriterleri ele alındığında, gelişmiş ülkelerdeki eğitim sisteminin köy enstitülerindeki eğitim sistemi olduğunu görebiliyoruz. Bugün bizler köy enstitülerini yeniden canlandırabiliriz. Bu sistemin ateşini Buca’dan yakabiliriz. Türkiye’de eğitim sisteminin modernleşmesini yeniden birlikte sağlayabiliriz. Köy enstitüleri modeliyle gerçekleşecek bir eğitim sistemini yine ilk olarak Buca’da başlatabiliriz” ifadelerini kullandı.
AYDINLANMA IŞIĞI HİÇBİR ZAMAN SÖNMEYECEK
Kılıç, “Bugün adeta yamalı bohçaya dönen eğitim sistemimiz ile cumhuriyetin ilk dönemindeki eğitim sistemini karşılaştırdığımızda aradaki farkı çok net gözlemleyebiliyoruz. Artık üreten, arayan, geliştiren bir nesil yerine sadece verilenle idare eden, düşünmeyen, okumayan, araştırmayan bir nesille karşı karşıyayız. Bizlere düşen görev; gelecek nesillere ışık olmak, onları bilimsel eğitimle buluşturmaktır. Çünkü bizler bu sorumluluğu Mustafa Kemal Atatürk’ten aldık. Bu bilinçle, Türkiye’de aydınlanma ışığını hiçbir zaman söndürmeyeceğiz” diye konuştu.