POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER GÜNCEL SPOR KÜLTÜR-SANAT DÜNYADAN EKONOMİ TÜMÜ
Çanakkale Boğazı gemi trafiğine kapatıldı
Çanakkale Boğazı gemi trafiğine kapatıldı
Kayıp ekonomist Berzeg hakkında yeni gelişme
Kayıp ekonomist Berzeg hakkında yeni gelişme
Kılıçdaroglu'na Erdoğan'la görüşme yanıtı!
Kılıçdaroglu'na Erdoğan'la görüşme yanıtı!
Atatürk'e hakaret eden sanığın cezası belli oldu
Atatürk'e hakaret eden sanığın cezası belli oldu
6 Aralık 2021 Pazartesi - 11:16

'İnsanca yaşam ve ücret' isyanı: Sağlıkçılar iş bıraktı!

İzmir'de KESK' bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri insanca yaşayacak ücret ve koşullar talebiyle eylem başlattı. İzmir'deki tüm hastanelerde SES üyesi sağlıkçılar iş bıraktı.

 İnsanca yaşam ve ücret  isyanı: Sağlıkçılar iş bıraktı!

GERÇEKİZMİR - İzmir'de Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri insanca yaşayacak ücret ve koşullar talebiyle eylem başlattı. 

İzmir'deki tüm hastanelerde SES üyesi sağlıkçılar iş bıraktı. Eylem nedeniyle kentin büyük hastaneleri Ege Üniversitesi Hastanesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi, Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Tepecik, Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki pek çok serviste hizmet verilemedi. 

SES gün içinde tüm hastanelerde okunacak basın açıklamasında taleplerini şöyle sıraladı: 
- Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri için döner sermaye performans uygulamalarının kaldırılarak yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret verilmesi,
- 3600’den başlayarak kademeli olarak 7200 ek gösterge verilmesi,
- Covid-19’un iş kazası ve meslek hastalığı sayılması ve
- Yıpranma payı... 


SENDİKANIN AÇIKLAMASI: 
Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak yılladır “sağlıkta dönüşüm” adı ile ifade edilen, halk ve emekçiler lehine olmayan uygulamalara karşı alanlardayız. Bu güne kadar uygulanan bu politikalara karşı dediğimiz her konuda maalesef haklı çıktık. Hizmeti üretenlerin ve halkın temsilcilerinin içinde yer olmadığı bir programın başarı şansı olmadığını söyledik. Kapitalist üretim-tüketim ilişkilerine indirgenen sağlık ve sosyal hizmetlerde başarı olmaz dedik. COVID-19 pandemisi ile kapitalist sağlık sistemlerinin tümünün çöktüğünü, nasıl aciz kaldığını tüm dünyada gördük.

Devrim gibi anlatılan bu projelerin Türkiye’de de nasıl çöktüğüne hep birlikte şahit olduk. Niçin alanlarda olduğumuzu daha iyi anlatmak için sadece sağlık iş kolumuzda mevcut duruma bakmamız yeterli olacaktır. 10 dakika da 2 hasta muayenesi, Aile hekimliğinde yaşanan sorunlar ,keyfi ve kuralsız cezalandırma, güvencesiz ve ucuz çalıştırma 3.Basamak hastanelerine sevksiz gidebilme, eğitim ve araştırma yerine muayenenin öncellenmesi ve personel eksikliğinden kaynaklı asistan hekimlerin eğitim yerine muayene ve kırtasiyecilik yapma gibi nedenlerle yaşadığı angarya ve uzun çalışma, Yeterli kadro açılmaması nedeniyle; hemşire başta olmak üzere yüzbinlerce personel açığından kaynaklanan artan iş yükü ve angarya çalışma ve çok sayıda yeni mezun sağlıkçının işsiz olması, pandemi ile mücadelede yaşamını yitiren yüzlerce ve enfekte olan yüzbinlerce sağlık emekçisi olmasına rağmen COVID-19’un meslek hastalığı sayılmaması, yıllardır oyalanarak seçim yatırımına dönüştürülen 3600-7200 ek gösterge sorunu, Açlık sınırının az üstünde yoksulluk sınırının çok çok altındaki temel ücretler, emekliliğe yansımayan ve adil olmayan döner sermaye uygulamaları, angarya çalışma, mesleklerin değersizleştirilmesi nedeniyle istifa edip yurtdışına göçmek zorunda kalan sağlık emekçileri, Sağlık hizmetlerinin planlanmasından sunumuna kadar geçen süreçlerin hiçbirinde işkolu emekçileri ve sağlık emek meslek örgütleri aracılığıyla dahil olamamaktadır. İktidarda hangi parti olursa kendine yakın kişileri liyakat esasları gözetmeden idareci olarak atamaktadır. İdareci seçimlerinde işkolu emekçilerinin tercih hakkı yoktur. Bu nedenle de çalışma rejimi açısından da demokratik olmayan koşullar mevcuttur. İşkolumuzdaki çeşitli kurullarda (döner sermaye, iş sağlığı güvenliği, satın alma komisyonları, muayene komisyonları vb) idare tarafından atananlar ağırlıktadır. Örgütlü yapıların temsilcileri bulunmamaktadır.

KHK rejimi, güvenlik soruşturmaları nedeniyle işten atmalar, göreve başlatmamalardan kaynaklı örgütlenme önündeki kaygılar, Yöneticilerin dili, kışkırtılan sağlık talebi ve bilime de aykırı olan sağlık sisteminin sonuçları arasında yer alan şiddet, İhtiyaca rağmen kamuda ve hastanelerde eczacı istihdamının yetersizliği, kamu emekçisi eczacıların özlük sorunları gibi birçok sorun yaşamaktayız. Tüm bunların yanında sağlık hizmeti sunan ekip olmanın yanında sağlık hizmeti alan da bir ekibiz. Doğallığında yaşadığımız toplumun yaşadığı sağlık hakkı sorunlarını da bizler yaşıyoruz. Üstelik bu sorunları yaşayanlar olarak ta çoğu zaman hedefe konan bizler oluyoruz. Bu nedenle sağlık emekçilerinin ekonomik, özlük ve demokratik haklarına yönelik mücadele yanında sağlık hakkı mücadelesini de yürütmek zorunda kalıyoruz.

SAĞLIĞA ERİŞİM ZORLAŞIYOR:
Ekonomik krizle birlikte iyice yoksullaşan halkın verdiği vergiler sağlık hizmeti almasına yetmiyor.
14 kalem de halkın cebinden çıkan katkı-katılım payları ve ilave ücretler, SGK Ödemesi kapsamından çıkarılan ilaçlar ve yılbaşından sonra zam gelecek diye piyasaya sunulmayan yüzlerce kalem ilaç nedeniyle yaşanan ilaç krizi, ilaçta reklamın ve reçetesiz ilacın önünü açacak uygulamalar, Eczacıları SGK’nın tahsilatçısı konumuna düşüren muayene ücretleri, İlaç politikaları nedeniyle eczanelerin yaşadığı ekonomik zorluklar, Halk sağlığı için yaratacağı risklere aldırış etmeden ilaçların marketlerden satılması ve zincir eczanelerin yaşama geçirilmesi girişimleri Pandemi koşullarının tıkattığı sağlık sistemi nedeniyle kronik hastalıkları olanların dahi sıra alamaması, Koruyucu sağlık hizmetleri yerine tedavi edici sağlık hizmetlerine ve özel sektöre bütçeden ayrılan payların büyüklüğü, İnsanların yaşam alanlarına yakın hastanelerin kapatılması, erişim olanaklarının zor olduğu şehir hastaneleri bünyesinde sermayeye kaynak aktarılan uygulamalar başta olmak üzere birçok sorun sayabiliriz.

Bunca sorunun yaşandığı işkolumuzda bizler yaşadığımız tüm zorlukların yanında sürekli alanlarda olmak ve mücadele etmek zorunda bırakılıyoruz. Bunlar yetmezmiş gibi işyerlerimizde ekip olarak çalışan emekçileri ekonomik özlük haklarla da bölmeye yönelik uygulamalara sıklıkla şahit oluyoruz. TİS döneminde ek ödemelerin belli sayıda meslek grubuna verilip diğerlerine verilmemesi, en son 1 Aralık’ta torba yasada yaşatılan benzer durum çalışanlar arasında tartışmalara neden olmuştur. Torbada yasada hekimlerin sabit ek ödemeleri ile emekli ek ödemelerine yönelik azda olsa yapılan artışı olumlu bulduk. Bu düzenlemenin tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri içinde yapılması için yasa teklifleri hazırladık. Mücadele yürüttük. Ancak hükümet yetkilileri, muhalefetin bizler için verdiği teklifi kabul etmedikleri gibi emekli hekim ve diş hekimleri için yaptıkları düzenlemeyi de geri çektiklerini ifade edip görüşmeleri ileri bir tarihe ertelediler.

Bu durum kabul edilemezdir! İş bilmezliktir! Sağlık ortamının iş barışını, huzurunu kökten dinamitlemektir! Hepimizin çalışma koşulları ağır ve hepimizin maaşı çok düşük ve her geçen gün mum gibi erimektedir. Hangi meslek mensubunun ekonomik ve özlük haklarına yönelik bir kazanım elde etsek ya da düzenleme sağlansa hepimiz mutlu oluruz. Dayanışma ve ortak mücadele ile ekibin bir parçası olan her çalışanın ve meslek mensubunun haklarının iyileştirilmesi için birlikte mücadele etmekte geri adım atmamalıyız. Ülkeyi yönetenler angarya koşullarında, sefalet ücretleri ile bizleri çalıştırırken ayrım yapmamaktalar. Ne zaman haklarımızı elde etmek için ortaklaştığımızda, güçlü ses çıkardığımızda bizleri ayırmak için ekibin bir kısmına yönelik kısmi yasal düzenlemeler yapmakta, mobbing uygulamakta, ötekileştirme dahil her türlü yöntemle bizi baskı altına almaya çalışmaktalar. Sağlık Ekip İşidir. Ekibin Her Bir Üyesi, İnsanca Yaşayacak Bir Ücret ve Güvenli Çalışma Koşullarında Ekip Olarak, İş Barışı Bozulmadan Çalışmak İstemektedir. Bizleri ayrıştırmaya çalışan bu politikalara karşı birlikte mücadele ederek birlikte kazanacağız.

Her geçen gün fakirleşiyoruz, bu gerçeği biz yaşarken bizi yalan sözlerle kandırmaya çalışmayı bırakın. TÜİK verileriyle, iktidar demeçleriyle geçiştirilemeyecek bu duruma karşı ücretlerimizde iyileştirme yapılmıyor. Sahte enflasyon oranlarının bile altında ücret artışlarının altına sarı sendika imza atıp sonra çıkıp tarihi kazanım diyebiliyor. İktidar bir taraftan, Sağlık Bakanlığı öte taraftan, yetkili sendika diğer taraftan sağlık emekçilerinin aklıyla dalga geçiyor!

Bıçak kemikte! Biz sağlık emekçileri COVID ile mücadele ederken, hastalanırken, hayatımızı kaybederken “emekleriniz ödenmez” edebiyatı yapanlara cevabımız netti. Hakkımız ödenir, ödeyin!

2022 yılı TİS masasına 100 den fazla talebi Konfederasyonumuz KESK üzerinden yollamıştık. Ancak birçok talebimiz ne hükümet tarafından ne de yetkili sendika tarafından tartışmaya dahi açılmamıştı. Evet sorunlarımız çok, derdimiz büyük. Mücadele edecek çok başlığımız, kazanacak çok hakkımız var.

Kısa vadede acil taleplerimiz var. Bunlar;
- Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçileri için döner sermaye performans uygulamalarının
kaldırılarak yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret verilmesi,
- 3600’den başlayarak kademeli olarak 7200 ek gösterge verilmesi,
- Covid-19’un iş kazası ve meslek hastalığı sayılması ve
- Yıpranma payı

Bu gün bunlar için iş bıraktık ve alanlardayız. Bu bir uyarı grevidir. Taleplerimiz hayata geçinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz.

Tekrar haykırıyoruz; kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz!

 
300 bin dolarlık ilaç için emsal karar!
 
Omicron varyantının ayırt edici özelliği!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
300 bin dolarlık ilaç için emsal karar!
Anadolu 18. İş Mahkemesi, 'Kistik Fibrozis' tanısı konulan bir çocuğun ...
'Kırmızı' alarm: O ilaçların satışında korkutan artış!
Son 5 yılda kırmızı reçeteyle satılan uyuşturucu niteliğindeki ilaçları ...
'Omicron' varyantına karşı takviye doz önlemi
Japonya, yeni tip koronavirüsün "Omicron" varyantına karşı, takviye dozun ...
 
Şeker hastalarının insülin ihtiyacı için yeni yöntem
Kanada’da gerçekleştirilen tıbbi bir çalışma, kök hücre temelli bir tedavi ...
Son 24 saatte 185 can kaybı, 19 bin 357 yeni vaka
Sağlık Bakanlığı, corona virüs için son gelişmeleri ve günlük tabloyu ...
Haftalık vaka haritası açıklandı: İşte İzmir'de son durum!
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 20-26 Kasım'da illere göre 100 bin kişide ...
 
Bilim Kurulu üyesinden 'Omicron' uyarısı: Vaka sayıları anormal artacak!
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, ...
Bilim Kurulu üyesinden 'yılbaşı kutlaması' uyarısı
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, yılbaşında ...
Reflü
Gastroözofagial reflü, mide ve on iki parmak barsağı muhteviyatının yemek ...
 
RÖPORTAJLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA GERÇEK İZMİR
TWITTER'DA GERÇEK İZMİR
YAZARLAR
Sercan Avcı
31 Mart’ın İzmir fotoğrafı!
İlker Ağın
Atatürk ve tarım
Seray Akın
Otomobilin neyi eksik? Onun da tarihi var...
Dr. Tuncay Filiz
Hipertansiyon
ÇOK YORUMLANANLAR
Gerçek İzmir
KünyeKünye Ä°letiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri