'Dinlenme değil, toparlanma ve yeniden şahlanma dönemi'

GERÇEKİZMİR - AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, gazeteci Sercan Avcı’nın sorularını yanıtladı.

Saygılı, il kongresi sonrası yeni dönem, yeni yönetimin şifreleri, saha stratejisi, 700 bin üye hedefi, İzmir Milletvekili Eyüp Kadir İnan’ın genel sekreter olması ve Büyükşehir’de grup sözcüsünün değişmesi özelinde önemli mesajlar verdi.

'YORULMAK BİLMEYEN BİR İL BAŞKANI GÖRECEKLER'

Atanmış bir il başkanıydınız… Kongrede seçildiniz… Yeni dönemde nasıl bir il başkanı görecek teşkilat ve İzmir kamuoyu?

Öncelikle şunu ifade edeyim: Bizim nazarımızda görev, makamla değil, milletin duasıyla anlam kazanır. Evet, bu kutlu göreve önce Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın takdiriyle atandık. Ardından teşkilatımızın teveccühü, delegelerimizin güçlü desteğiyle seçimle göreve geldik. Bu bir güvenin, bir sadakatin, bir dava ahlâkının tescilidir.

Yeni dönemde de teşkilatımız, milletine sevdalı, davasına sadık, geceyi gündüze katan, yorulmak bilmeyen bir il başkanı görecektir. İzmir kamuoyu ise; kavga eden değil kucaklayan, ayrıştıran değil birleştiren, sadece eleştiren değil çözüm üreten, eser ve hizmet siyasetinden başka bir dili olmayan bir il başkanı görecektir.

Bizler bu yola çıkarken şunu söyledik: İzmir’i milletimizin desteğiyle yeniden AK Parti belediyeciliğiyle buluşturacağız. Bunun için kapı kapı dolaşacağız, gönüllere gireceğiz. Teşkilatımızla omuz omuza, İzmir’in her bir sokağında, her bir hanesinde AK Parti’nin adaletini, samimiyetini, vizyonunu anlatacağız. Lafla değil icraatla konuşan, millete kulak veren, İzmir’i de bilen, hisseden bir yönetim anlayışıyla yürüyeceğiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ifade ettiği gibi; biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya geldik. Rabbim bizi mahcup etmesin.

"KİM  DAHA ÇOK KONUŞUR DİYE DEĞİL KİM DAHA ÇOK İŞ ÜRETİR DİYE BAKTIK"

Yeni bir il yönetimi ve yeni A takımı… Yeni yönetimin şifreleri nelerdir? Özellikle A takımında beklenilen revizyon olmadı eleştirileri vardı…

Bakınız, biz AK Parti olarak kadro hareketiyiz, dava hareketiyiz. Bizim siyaset anlayışımızda makamlar geçicidir, esas olan bu davaya yürek koyanların, millete hizmet sevdasıyla yürüyenlerin varlığıdır. Yeni il yönetimimizi ve yürütmemizi belirlerken şahsi hesaplar, dedikodular, tribünlere oynayan anlayışlar değil; liyakat, sadakat, tecrübe ve yenilenme dengesini esas aldık.

Bu süreçte binin üzerinde başvuru vardı. Her biri birbirinden kıymetliydi. Ancak takdir edersiniz ki sayı sınırlı, görev alanı belli. Biz de bu değerli başvurular arasından, davamıza katkı sağlayacak en doğru kadroyu kurmaya gayret ettik.

Revizyon bekleyenler olabilir. Ama biz vitrin süslemek için değil, İzmir’de başarıyı yakalayacak, sahada ter dökecek, her biri kendi ilçesinde, kendi mahallesinde iz bırakmış, emek vermiş isimlerle yola devam ettik. Takım kurarken, “kim daha çok konuşur” diye değil, “kim daha çok iş üretir” diye baktık.

Yeni yönetimimizin şifresi net: Tevazu, samimiyet, gayret. Bugüne kadar görev almış tüm kardeşlerimize teşekkür ediyoruz. Ama bu bir bayrak yarışıdır. Ve biz bu bayrağı daha ileriye taşımaya kararlıyız.

Şunu da açıkça ifade edeyim: Bizim yönetimimizde görev alan her bir arkadaşımız; liderimizin izinden giden, İzmir sevdasıyla dertlenen, makamla değil yükle gelen sorumluluğun farkında olan isimlerdir.

"DİNLENME DEĞİL; TOPARLANMA VE YENİDEN ŞAHLANMA DÖNEMİ"

Şu an gündemde seçim yok… Teşkilat nasıl bir saha çalışması yapacak? Özellikle yaz aylarında nasıl bir strateji izlenecek?

Bizim siyaset anlayışımız seçimden seçime kapı çalan bir anlayış değildir. AK Parti kadroları, milletin kapısını seçim için değil, gönül kurmak için çalar.

Bu yaz dönemini teşkilatlarımız için tam anlamıyla bir “gönül seferberliği” süreci olarak değerlendiriyoruz. İzmir’in köylerinden sahillerine, dağ ilçelerinden merkez sokaklarına kadar her noktada olacağız. Yazın güneşi altında çalışmaktan çekinmeyen bir kadroyuz biz. Gölgeyi değil, sorumluluğu tercih ederiz. Sahada olmaktan, milletimizle yüz yüze konuşmaktan, onların derdini yerinde dinlemekten asla geri durmayız.

Teşkilat eğitimlerinden saha analizlerine, gençlik buluşmalarından kültürel etkinliklere kadar çok yönlü bir saha planımız var. Bu yaz, teşkilatımız için bir dinlenme değil, bir toparlanma ve yeniden şahlanma dönemi olacaktır. Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle söylüyorum: Biz durmayacağız, çünkü millet bizden hizmet bekliyor. Biz yorulmayacağız, çünkü bu şehir AK Parti belediyeciliğiyle tanışmayı hak ediyor.

"ÜYE SAYISI HEDEFİNİ YAKALAYACAĞIZ"

Kongrede üye sayısında 700 bin hedefi konuldu. Nasıl bir üye çalışması var? Bu sayıya nasıl ulaşılacak?

Öncelikle şunu belirteyim, biz masada olduğumuz kadar sahada da etkin siyaset yapan bir hareketiz. AK Parti olarak üye sayısı itibariyle dünyanın en büyük ailesiyiz. Belli dönemlerde üye sayımıza katkı sağlamak için özel dönemsel kampanyalar yapıyoruz.

Birinci fazda, zamanında bizimle yol yürümüş, gönlü hala bizimle olan ama belli kırgınlıkları ve uzaklıkları bulunan dava arkadaşlarımızı yeniden partimize kazandıracağız.

İkinci fazda ilçe ilçe, mahalle mahalle, sokak sokak, hane hane dört bir koldan kapsayıcı bir kampanya ve siyasi sinerji hareketiyle üye sayısı hedefimizi yakalayacağız.

"BU GÖREVLENDİRME GENÇLERİMİZE DE AÇIK MESAJ"

MYK VE MKYK'daki İzmir temsiliyetini nasıl buluyorsunuz? Eyüp Kadir İnan'ın genel sekreter olması teşkilata ne katacak? Nasıl bir motivasyon getirecek?

Bizim hareketimizde görev tevdi edilen her isim, sadece bir şahsiyeti değil, bir iradeyi, bir vizyonu temsil eder. Bugün MYK ve MKYK'da İzmir'den arkadaşlarımızın yer alması, bu şehrin AK Parti nezdindeki stratejik konumunun, potansiyelinin ve siyasal değerinin en açık göstergesidir.

Kıymetli kardeşimiz, Genel Sekreterimiz Eyyüp Kadir İnan’ın MYK’da bu sorumluluğu üstlenmiş olması ise İzmir teşkilatlarımız açısından son derece kıymetlidir. Eyyüp Kadir İnan vekilimiz genç yaşına rağmen dava bilinciyle yoğrulmuş, Cumhurbaşkanımızın yakın çalışma halkasında yetişmiş, her aşamada sorumluluk almış bir isimdir. Onun Genel Sekreterlik görevine gelmesi sadece İzmir için değil, tüm teşkilatlar için heyecan verici bir gelişmedir.

Aynı zamanda bu görevlendirme, gençlerimiz için de açık bir mesajdır: Bu dava, çalışanı görür. Emek vereni unutmayan bir liderin arkasında, liyakatle yükselmenin mümkün olduğunu gösteren bir örnektir.

"GÖREV DEĞİŞSE DE DAVA AYNI"

Büyükşehir’de partinin grup sözcüsü değişti. Nail Kocabaş yerine grup sözcüsü Uğur İnan Atmaca oldu. İlk yıl sonunda neden böyle bir karar alındı?

Nail Kocabaş kardeşimiz, genç, dinamik ve siyasette önü sonuna kadar açık bir meclis üyemizdir. Görev süresi boyunca belediye meclis grubumuzun sözcüsü olarak sergilediği duruş, temsil gücü ve ortaya koyduğu samimi gayret, teşkilatımız adına kıymetlidir. Kendisine bu süreçteki tüm katkıları için gönülden teşekkür ediyorum. AK Parti siyaseti, her bir görev değişikliğini bir yenilenme, bir tazelenme fırsatı olarak gören; davaya adanmış bir bilinçle yol yürüyen büyük bir harekettir. Görevler değişse de dava aynı dava, hedef aynı hedeftir. Biz bu anlayışla hareket ediyoruz. Nail kardeşimizin, mecliste Plan ve Bütçe Komisyonu’nda çok daha verimli olacağına, özellikle bütçe disiplini, kaynak yönetimi ve İzmir’in mali şeffaflığı noktasında yürüteceği teknik ve vizyoner çalışmalarla hem partimize hem de şehrimize katkı sunmayı sürdüreceğine yürekten inanıyorum.

"MECLİSLERDE SADECE ELEŞTİREN DEĞİL ÖNEREN, YOL GÖSTEREN ÇİZGİDE OLDUK"

İlk yıl geride kaldı. AK Parti meclislerde nasıl bir muhalefet anlayışıyla yer aldı, yeni dönemde değişecek bir strateji olacak mı?

Bizim muhalefet anlayışımız da tıpkı iktidar anlayışımız gibi; millete hizmet odaklı, çözüm arayışlı ve sorumluluk bilinciyle şekillenir. AK Parti olarak İzmir Büyükşehir ve ilçe belediye meclislerinde ilk günden bu yana sadece eleştiren değil, öneren, yol gösteren, takip eden bir çizgi izledik. Biz kavga etmek için değil, milletin hakkını savunmak için oradayız.

İlk yılda gördük ki, İzmir’de yıllardır çözülemeyen sorunlar, aynı zihniyetle yönetilmeye devam ediliyor. Biz bu anlayışa karşı hem halkımızın taleplerini gündeme taşıyan hem de çözüme katkı koyan bir meclis grubu olduk. Uyarılarımızı yaptık, yanlışları kayda geçirdik, eksikleri belgeleriyle ortaya koyduk. Ama asla engelleyen, köstekleyen bir anlayışın tarafı olmadık.

Strateji değişir mi? Evet, sahadaki ihtiyaçlara göre şekillenir. Bugün İzmirli hemşehrilerimiz yerel yönetimden artık boş söz değil, somut icraat görmek istiyor. Biz de bu doğrultuda meclis çalışmalarımızı daha etkili, daha görünür ve daha sonuç odaklı hale getireceğiz. Gerek sosyal medya iletişimiyle, gerek basınla, gerek doğrudan vatandaşla kurduğumuz temasla, AK Parti’nin meclis kürsüsündeki mücadelesini herkes daha net görecek.

Unutmayalım, biz milletin emanetini taşıyoruz. Bu emaneti savunurken susmayız, geri durmayız. Nerede bir yanlış varsa dile getiririz; nerede bir eksik varsa tamamlamak için elimizi taşın altına koyarız. İzmir’in geleceği için bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz.