AK Partili Kişili'den Tugay'a TİS çıkışı: Korkarız ki; hem bozacı hem şıracı

AK Parti Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Dilaver Kişili; Meclis Toplantısı’nda seçime 5 gün kala imzalanan TİS için bir süredir Tunç Soyer’i hedef alan Başkan Cemil Tugay’ın kendisini yalanlayan bir noktaya geldiğini söyledi. Yazılı bir açıklama yapan Kişili; “ Biz, hangisi doğru söylüyor derken; Sayın Tugay, kendisini boşa düşürdü. Benim haberim yok dediği TİS sürecine müdahil olduğunu, greve gidilmemesi için dönemin genel sekreterini arayarak sendikayla arada köprü olduğunu ve bu imzanın önünü açtığını kendi ağzıyla itiraf etti. Anlaşıldı! Korkarız ki; bu meselede bozacı da şıracı da kendisi.” ifadelerini kullandı.

Baş döndüren algı operasyonu patladı

Bir süredir; Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile selefi Tunç Soyer arasında devam eden seçim arifesinde imzalanan TİS tartışması gündemdeki yerini koruyor. Meclis toplantısında; Soyer ile Tugay arasındaki “Haberim yoktu, haberi vardı.” atışmasına değinerek “Kim yalan söylüyor?” diye soran Dilaver Kişili; “Ceremesini çekiyoruz. Ne partiye ne bana danışıldı.” Diyen Başkan Tugay’ın sorduğu soruya kendisini yalanlayarak açıklık getirmiş olduğunu belirtti. 

Dilaver Kişili; açıklamasında Başkan Cemil Tugay’ın açıklamasında kullandığı; “ Biz TİS masasındayız, karşımızdakiler bizle görüşmüyor, eylem yapacağız’ dediler. Ben de seçime az süre kaldığını, şehrin düzeninin bozulmasının yanlış anlaşılacağını söyledim. Görüşme için ricada bulunacağımı belirttim ve dönemin genel sekreterini aradım. Bunu söyledikten 2-3 gün sonra kutlama yapıldı ve böyle bir artış verildi. Bu benim bilgim dahilinde değil ya da CHP’den kimsenin bilgisi dahilinde değil.” İfadelerini hatırlatarak şunları söyledi; “ Sayın Başkanın bizzat kurguladığı baş döndüren algı operasyonu ne yazık ki yine kendi ifadeleriyle patladı. Yani Sayın Tugay kendi kendini patlattı. Belediye işçilerinin grev süreci öncesinden başlayan ekonomik kriz, afaki talepler açıklamalarında sürekli selefi Soyer’in seçime günler kala imzaladığı sözleşmenin yarattığı yükü bahane eden ve onu suçlayan Tugay; aslında haberinin olduğunu, imzalanmasından yana tavır koyduğunu; üstelik sürecin elçisi olduğunu itiraf etmiş oldu.” 

Şimdi soruyoruz:
Bundan sonra ne olacak?

Tugay’ın kendi partilisi olan eski yeni, ast üst birçok profille çatışma içine girdiğini; bunun da kendi iç meseleleri olduğunu söyleyen Kişili; bu konuda faturayı kendisinden önceki belediye başkanına kesmesinin kamuoyunu açık seçik biçimde yalanla avutmaya çalışmak olduğunu belirtti. Kişili; “Daha önce de söyledik. Sayın Başkanın, son TİS sürecindeki tutumunun, bugün çalışanlara korku salan işten çıkarma operasyonunun arka planında kendisini kurtarmak var, kendisine alan açmak var. İşçisini ve sendikayı halkla karşı karşıya getiren bir süreç yönetildi. İzmir günlerce hizmetsiz kaldı. Şu anda işçilerde işten çıkarılma, sendikacılarda istifa etmeye zorlanma, görevden alınma korkusu hâkim. Tipik bir CHP klasiği izliyoruz. Kendi ipliklerini kendileri pazara çıkarıyor. Ve ne yazık ki, İzmir’i bu kafalar yönetiyor, daha doğrusu yönetemiyor. Şimdi soruyoruz; bundan sonra ne olacak? Bütçe yok; kriz var deniyor ama yeni iş alımları için bir ‘halk komitesi’ formülünden söz ediliyor. Onun da bir balon olduğu açık. Ama, iyi biliyoruz ki; yeni alımlar olacak. Kamuoyu da biz de liste takibinde olacağız.” Diye konuştu.