Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, döviz kurlarındaki yükselişle birlikte fiyatı döviz bazında ikiye katlanan gazete kağıdının yerel basını ciddi bir darboğaza soktuğunu belirterek, “Girdilerinin çoğu ithalata bağlı olan basın sektörü artan fiyatlar karşısında ayakta kalma mücadelesi veriyor. Türkiye’de yayımlanan gazetelerin yüzde 90’ından fazlasını oluşturan yerel basın feryat ediyor. Bu feryadı biz duyuyoruz, iktidar duymuyor” dedi.
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, yerel basının sorunlarını aktarmak amacıyla Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Altı yıl süreyle Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanlığı yaptığını hatırlatan ve Anadolu basınının sorunlarını bildiğini aktaran Sertel, yerel basınının ekonomik anlamda çok kötü bir dönemden geçtiğini belirterek çözüm önerilerini sıraladı.
“KAĞITTA DIŞA BAĞIMLILIK SON BULMALI”
SEKA Kağıt fabrikasının özelleştirilmesiyle birlikte gazete kağıdı konusunda tamamen dışa bağımlı hale gelen yerel gazetelerin kapısına kilit vurma noktasına geldiğini belirten Sertel, şunları söyledi:
“Gazete kağıdında yurtdışına bağımlılık son bulmalıdır. SEKA'nın özelleştirilmesi, devletin kağıt üretiminden vazgeçmesi sonucu ülkemiz kağıt konusunda dışa bağımlı duruma gelmiştir. Bunun sonucu döviz kurlarındaki artış ve dünyada kağıt tüketiminin artması en çok yerel basını etkilemiştir. Şöyleki, son yıllarda gazete kağıdının döviz bazında tonu 500 dolardan 850 dolara çıkmış, bunun üzerine Türk parasının dolar karşısındaki büyük kaybı da eklenince sektör darboğaza girmiştir. 2018 yılının ilk aylarında gazete basım ve kağıt gideri toplam giderler içinde yüzde 30-35 oranındayken son zamlarla bu rakam yüzde 60-70'lere çıkmıştır. Matbaa baskı ve kağıt gideri artık yerel basının yaşamını sürdürmesinde hayati önem taşımaktadır. Örneğin; 16 sayfa ve haftada 6 gün çıkan ve günlük 4 bin adet basılan bir yerel gazetenin aylık matbaa gideri 50 bin lirayı geçmiştir. Gazeteler matbaa maliyeti altında adeta ezilmektedir.”
“BİK ZAMLARI GÜNCELLENSİN”
Basın İlan Kurumu’nun üç yıllık bekleyişin ardından resmi ilan fiyatlarına yüzde 20 oranında zam yaptığını belirten Sertel, döviz kurundaki yükselmeler ve artan girdi maliyetleri nedeniyle bu zammın eridiğini söyledi. Resmi İlan fiyatlarına acil olarak yeni bir zam yapılması gerektiğini vurgulayan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, “Çay kaşığı ile verilen kepçeyle geri alındı. Tam üç yıldır sürüncemede bırakıldıktan sonra ancak bu yıl küçük bir artışla (%20) yürürlüğe giren BİK resmi ilan tarifesi en az yüzde 30 oranında arttırılmalıdır. Basın İlan Kurumu’nun halen uygulamakta olduğu yüzde 15 oranındaki komisyon oranı yüzde 10'a indirilmelidir” diye konuştu.
Basın kuruluşlarının SGK primlerinde indirime gidilmesi ve en önemli girdi olan kağıt, kalıp ve mürekkep fiyatlarında KDV oranı olabilecek en alt limite çekilmesi gerektiğini dile getiren Sertel, “Gazete işletmelerinin vergi ve SGK yapılandırmaları dahil tüm borçları 31 Aralık 2020 tarihine kadar ertelenmelidir. Buna paralel olarak 31 Aralık 2018 tarihinde sona erecek olan “Borcu yoktur yazısı” uygulaması 31 Aralık 2020 tarihine kadar uzatılmalıdır” dedi.
“UYDU KİRALARI TÜRK LİRASINA ÇEVRİLSİN”
Yalnızca gazetelerin değil yerelden yayın yapan televizyonların da büyük sıkıntı içinde olduklarını ifade eden Atila Sertel, şunları söyledi:
“Yerel merkezli televizyonların ödedikleri uydu bedelleri derhal Türk lirasına çevrilmelidir. Dolarlarınızı bozdurun çağrısı yapanlar, yerli ve milliyiz diyenler uydu bedellerini de Türk Lirası olarak almalıdır. Yerel veya yaygın olması farketmiyor uydu üzerinden yayın yapan televizyonlardan aylık 15 ila 21 bin dolar para alınıyor. Paranın dolar olması, yüksek tutarda olması bir yana kısa bir süre önce bu parayı sabit olarak 3.75 TL’den ödeyen televizyonlar bugün yükselen kur nedeniyle 5.25 TL’den ödüyor. Bu da Türk parası olarak 78.500 ila 110 bin 250 lira arasında bir ücrete tekabül ediyor. Üstelik bu para da adında Türk olan (TÜRKSAT) bir kurum tarafından alınıyor. Adında Türk var ancak Amerikan dolarıyla çalışıyor. Alınan ücret hem Türk Lirası’na çevrilmeli hem de indirime gidilmelidir.”
CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, geçen hafta Resmi Gazete’de yayımlanan Basın İlan Kurumu yönetmeliğinin olumlu olduğunu ancak yerel basınının sorunlarına kalıcı bir çözüm üretemediğini de sözlerine ekledi.
SERTEL: BÜYÜKŞEHİR ADAYI ÖN SEÇİMLE BELİRLENSİN
Toplantının ardından CNN Türk muhabirinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun aday olmayacağını açıklamasının ardından İzmir’de kimin aday olacağına ilişkin sorusunu da yanıtlayan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, şunları söyledi:
Kimin aday olacağı değil nasıl aday olacağı önemli... Ben yöntem olarak ön seçimi savundum, savunmaya da devam ediyorum. Çünkü genel merkez koridorlarında adaylık aranmasını doğru bulmuyorum. İzmir’de yaşayan ve partimize üye olan 120 bin üyenin sandığa giderek Büyükşehir Belediye Başkan adayını belirlemesini isterim...
Abant’taki toplantıda bunu Sayın Genel Başkanımızdan da talep ettim. Bu talebin yerine gelmesi en büyük dileğimiz. Ancak Genel Merkez, ‘Hayır, biz üyeye sormayacağız, kendi yöntemlerimizle belirleriz’ derse ben şahsen aday olmayı düşünmüyorum. Aday olan arkadaşlarımızdan hangisi uygun görülürse de bir parti emekçisi olarak onun yanında, safında çalışacağımı da bilmenizi isterim. Aziz Bey, yaklaşık 15 yıldır belediye başkanı. Ve özellikle kırsalda çok büyük saygı ve sevgi görüyor. Diğer hizmetleri de elbette çok önemli ancak özellikle kırsal kalkınma konusunda Türkiye’ye örnek olacak işlere imza attı. İzmir Körfezi’nin temizlenmesi konusunda da çok önemli işler yaptı. Arıtma tesisleri konusunda çok büyük hamleler yaptı. İzmir’de derin izler bıraktı. Bu nedenle Aziz Bey sonrası o bayrağı alıp, daha ileriye taşıyacak arkadaşın halkın onayından geçmesi lazım. Halkta karşılığı olanın, üyede de karşılığı vardır mutlaka. O nedenle üyeden çekinilmemeli. Üyenin onayını alan kişi başımızın tacıdır. Demokrasi varsa sandık vardır. Cumhuriyet Halk Partisi de demokrasiyi uygulayacak tek partidir. Başka partilerden bunu beklemem ancak kendi partimden bekliyorum.