GERÇEKİZMİR – AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Cemil Tugay’a eleştirilerini sıraladı.
Çankırı açıklamasında şunları kaydetti:
Sözlerime başlamadan önce dün vefatını büyük bir üzüntüyle öğrenmiş olduğumuz Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’a Allah’tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyorum. Bugün bütçelerini görüştüğümüz Göç ve AFAD Başkanlıkları, göç baskısı ve iklim risklerinin arttığı bu dönemde devletimizin sahadaki kararlılığını temsil etmektedir.
Göç İdaresi, sınır güvenliğinden geri dönüş politikalarına kadar göç yönetiminin tüm aşamalarını tek merkezden yöneten güçlü bir devlet yapısıdır. Devlet refleksi sınırda başlar, afette sınanır. AFAD ise bu refleksin afet anındaki karşılığıdır.
Güçlü koordinasyon kapasitesiyle sadece 2025’in ilk on ayında 6 bin 792 olaya müdahale eden AFAD yalnızca Türkiye’nin değil, 83 ülkenin de umudu haline gelmiştir.
Bu tablo; milletine güvenen bir devletin, devletine inanan bir milletin ortak eseridir. Bu güçlü iradenin mimarı ise Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Saygıdeğer milletvekilleri;
Devletimiz görevini layıkıyla yerine getirirken yönetim zincirinin diğer halkaları aynı ciddiyeti göstermezse kapasite nerden kırılır biliyor musunuz?
Tam da YERELden. Yükü devlete bırakıp sorumluluktan kaçan belediyelerin başında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı gelmektedir.
Hatta geçtiğimiz hafta kendisine görevlerini hatırlatan bir çerçeve göndermiştim; fakat kendisi epey alınmış.
Gönderdiğim kanun maddelerini hiç okumamış olacak ki, tüm görev ve unvanları birbirine kattı, karıştırdı.
Devlet gelsin yapsın demenin ötesine geçip, milletvekili olarak siz ne yaptınız demeye başladı. Ya ben sokaktayım, vatandaşımın yanındayım; dile getirilen talepleri yerine getirmeye gayret ediyorum.
İşte bakanlarım da burada, ben sorunları sayın bakanlarıma ve ilgili kurumlara bildiriyorum. Konuların takipçisi oluyorum. Herkes yerini, görevini, sorumluluk alanlarını bilip öyle konuşsun!
Yahu öyle bir muhatabımız var ki; Geçtiğimiz gün İller Bankası aracılığıyla hükümetimizin sağladığı 5 BUÇUK MİLYAR LİRALIK KREDİYLE hayata geçirilen bir projenin temel atma töreninde kalkmış bize kredi sağlanmıyor diyor(!) – yine algıyı yönetiyor yahu yönettiğin belediyenin bütçesinden bi haber misin sen???
Ne engellenmesi, ne kredisi
BÖYLE SIZLANARAK BÜYÜKŞEHİR YÖNETİLMEZ!
Değerli milletvekilleri;
Türkiye’nin üçüncü büyükşehrinin maalesef hala güncel bir afet master planı yok.
Bu konuda dertlenen bir yerel yönetimde yok arkadaşlar.
30 Ekim Depremi bize büyük acılar yaşattı. Kaybettiğimiz canları buradan bir kez daha rahmetle anıyorum.
Deprem sonrası yerel yönetimlerin Devletin kapısını çalması beklenirken, bizzat Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum devreye girerek “gelin bu şehri birlikte ayağa kaldıralım” çağrısını yaptı.
Bu çağrı yalnızca depremin etkilediği Bayraklı’yla sınırlı kalmadı;
30 belediye başkanına açıkça,
“imar planlarınızı ortaya koyun” denildi.
Ancak İzmir’in kaderini belirleyecek bu hayati davet,
birkaç istisna dışında karşılıksız kaldı.
Sonra başlarına buyruk hareket ettiler.
“Sözde örnek proje” dediler,
yok kooperatif, yok halk konut dediler.
Ne oldu?
Binlerce insanı kandırdılar.
Umutlarıyla oynadılar.
Hatta yarım kalan 12 kooperatifin tamamlanabilmesi için
Dünya Bankası kredisini çıkartan yine BİZ OLDUK, BİZ!
Peki başka ne yaptık?
2 yıl içerisinde 5 bin 61 konutu hak sahiplerine teslim ettik.
Şimdi sizlere daha da acı bir örnek vereyim:
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ana hizmet binası deprem sonrası yıkıldı.
Birimleri bugün kentin farklı noktalarına dağılmış durumda.
Kemeraltı’nda bir birim,
Basmane’de başka bir birim,
Kültürpark’ta açık ofis…
İşte karşımızdaki yönetim kapasitesinin fotoğrafı budur!
Kendi çatısını kuramayan bir belediyeden,
4,5 MİLYONLUK İZMİR’İ depreme hazırlamasını beklemek,
akılla bağdaşır mı Allah aşkına?
İzmir maalesef,
kentsel dönüşüm ihtiyacının aciliyeti ile
yerel yönetimin yavaşlığı arasında sıkışmış bir şehirdir.
İzmir’i sevmek öyle sözle değil;
yatırımla, projeyle, hazırlıkla olur.
Buradan “devlet katkı payı” hesabı yapanlara açıkça sesleniyorum:
Biz İzmir’e son 6 yılda 231 milyar 876 milyon lira,
23 yılda ise toplam 1 trilyon 275 milyar lira kamu yatırımı yaptık;
eserlerle hizmet ettik,
etmeye de devam edeceğiz.
Yolu doğru olanın yükü ağır olurmuş.
Bizim yolumuz uzun,
sorumluluğumuz büyük.
Milletimiz için Canla Başla Çalışmaya devam edeceğiz.
Sorumluluktan kaçanların,
görevini unutanların da hesabını
yine milletimiz sandıkta soracaktır.
Bütçemizin hayırlı olmasını diliyor,
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
|||||||
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |











Künye
İletişim
Facebook
Twitter
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri