CHP Çeşme İlçe Örgütü, İzmir Kent Konseyi, Çeşme Kent Konseyi ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve yurttaş, “DSİ Vanaları Aç” sloganıyla Çeşme Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geldi. Basın açıklamasında hem DSİ’nin süreci sürüncemede bırakmasına sert eleştiriler yöneltildi.
CHP İlçe Başkanı Kavasoğulları: “Bürokrasi değil, çözüm istiyoruz”
CHP Çeşme İlçe Başkanı Sait Kavasoğulları yaptığı konuşmada, ilçenin artan nüfusuna rağmen su kaynaklarının yetersiz kaldığını ve mevcut yerel çözümlerle bu yükün artık taşınamayacağını belirtti. Kavasoğullar, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Şu anda ilçemize gelen suyun büyük bölümü kendi kaynaklarımızdan, yani kuyularımızdan sağlanıyor. Kendi yağımızla kavrulmaya çalışıyoruz. Ancak bugün, burada yaşayan nüfus bir milyona yaklaşmış durumda. Dolayısıyla suya olan ihtiyaç da ciddi oranda artmış durumda. Bu noktada, bu artan ihtiyacın karşılanması için kalıcı çözümler üretilmesi gerekiyor. Burada bulunmamızın amacı da bu. Hep birlikte bu soruna çözüm arıyoruz. Toplumumuzun tüm kesimlerine, bu konuda duyarlılık gösteren herkese teşekkür ediyorum. Şunu net ifade edelim: Eğer devlet kurumları bu konuda uzlaşırsa, bu mesele çok kolay bir şekilde çözülebilir. Çünkü Karareis barajı dolu. Barajda bize yetecek kadar su var. O suyun bize ulaşması için tek gereken, bürokratik süreçlerin hızlandırılması ve gerekli adımların atılmasıdır."
Özgür Topaç: “İklim kriziyle mücadelede birlik şart”
İzmir Kent Konseyi Başkanı Özgür Topaç, iklim krizine karşı toplumsal ve kurumsal iş birliğinin hayati olduğunu vurgulayarak, Çeşme’de yaşanan su krizine dikkat çekerek, Devlet Su İşleri’nin gecikmesi nedeniyle ilçede susuzluk tehlikesi yaşandığını ve benzer felaketlerin kapıda olduğunu söyledi.
Topaç, “Şehirde bilim insanları uzun zamandır iklim krizine dikkat çekiyor. Bugün burada, bu krizin en büyük etkilerinden biri olan susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımız için toplandık. Bilim insanları yıllardır uyarıyor. İklim krizi kapımızda. Bugün su kesintisiyle karşı karşıyayız. Yarın büyük yangınlar, öbür gün seller. Eğer kurumlar birlikte çalışmaz, halkı sürece dahil etmez ve uzun vadeli önlemler alınmazsa, birçok yer yaşanmaz hâle gelir. Hadi gelin, hep birlikte iklim krizine karşı riskleri tanımlayalım ve ortak bir şekilde harekete geçelim. Doğayı atalarımızdan miras değil, çocuklarımızdan emanet aldık. Onu hep birlikte korumak zorundayız” dedi.
"Çeşme halkı susuzlukla, vaatlerle ve oyalamalarla sınanamaz!"
Çeşme Kent Konseyi Başkanı Ahmet Güler de yaptığı basın açıklamasında Türkiye’nin gözbebeği Çeşme’de, bir asrı aşkın süredir çözülemeyen içme suyu sorununa son verilmesi için toplandıklarını belirterek, "Artık yeter! Çeşme halkı susuzlukla, vaatlerle ve oyalamalarla sınanamaz! Çeşme’ye su sağlaması beklenen Karareis Barajı, 21 Ekim 2017 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen törenle, dönemin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu tarafından resmen açılmıştır. Bu baraj, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin finansmanıyla yapılmış, yaklaşık 100 milyon TL ödenmiş, geri kalan borç ise önümüzdeki 30 yıl içinde DSİ’ye taksitli olarak ödenmek üzere yapılandırılmıştır. Devlet Su İşleri (DSİ) ise, bu barajın açılışından tam 8 yıl sonra bile Çeşme’ye su vermemekte direnmektedir. Üstelik dün, 25 Temmuz 2025’te, kamuoyuna yapılan açıklamada şu ifadeler kullanılmıştır: 'İZSU bize bir dilekçe verirse, Karareis’ten gelen ham suyu açarız.' Bu ülkede Cumhurbaşkanı’nın törenle açtığı, yıllardır tüm planlamaları yapılan, İzmir halkının parasıyla inşa edilen bir barajın, bugün hâlâ çalıştırılmaması, açık bir idari sorumsuzluktur! Çeşme’deki su krizinden DSİ’nin haberi yok mu? Cumhurbaşkanı’nın açtığı bir barajın suyu, neden 8 yıldır musluklara ulaşamıyor?" diye konuştu.
"Çeşme’ye gelen turistler susuzluk yaşamayacak"
Su sorununun Çeşme turizmini etkileyebileceği tedirginliğinin de olduğunu belirten Güler, "Biz 'Çeşme’de su yok, sakın gelmeyin' demiyoruz. Tam tersine, Çeşme’deki oteller önlemlerini aldılar. Böyle bir algı yaratmak doğru değil. Aksine, bu çağrımız sadece bugüne değil, gelecek yıllara da yöneliktir. Çünkü bu sorun sadece bu yıla ait değil. Önümüzdeki yıllarda da yaşanacak. Çeşme su fakiri bir yer; yarımada su fakiri bir coğrafya. Biz bugün buradaysak, kalıcı çözümler üretilip üretilmediğini sorgulamak için buradayız. Ayrıca belirtmek isteriz ki, bu kesintiler Çeşme turizmini etkilemeyecek. Büyük otellerimizin çoğunun arıtma tesisleri var. Orta ölçekli otellerin su depoları mevcut. Küçük oteller ise rezervlerini hazırlamış durumda. Yani Çeşme’ye gelen turistler susuzluk yaşamayacak. Peki kim çekecek bu sıkıntıyı? Biz, Çeşme halkı. Bizim mücadelemiz, bu ülkenin onurlu yurttaşları olarak musluğumuzdan su aksın diyedir. Çocuklarımızın içeceği su için, çiftçimizin toprağını sulayabilmesi için, yaşlılarımızın duş alabilmesi içindir" diye vurguladı.
Cumhuriyet Meydanı'ndaki basın açıklaması "DSİ Vanaları Aç" sloganlarıyla son buldu.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |