Asena Tunca/GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İZELMAN ve İZENERJİ'de TİS görüşmelerinden uzlaşma çıkmaması sonucu DİSK Genel İş Sendikası’nda örgütlü 23 bin işçinin 29 Mayıs'ta başlattığı ve bir hafta süren gerilimli grev sürecinin ardından bu kez de Türk İş’e bağlı Belediye İş sendikası ile büyükşehir arasında ‘toplu işten çıkarma’ krizi gündeme geldi.
Dün gerçekleştirilen basın toplantısında Başkan Cemil Tugay’ın bin 30 işçinin toplu olarak işten çıkarılacağını duyurmasıyla sendika ve belediye arasında gerilim tırmandı. Başkan Tugay, sendikadan uyarlama talep ettiklerini ve ‘sendikanın bir grup kişinin yüksek maaşla çalışması için diğer bir grubu feda ettiğini’ söylerken Belediye İş’ten de “Sayın Tugay, yaptığı açıklamada, işten çıkarılacak işçilerin sorumluluğunun da sendikamıza ait olduğunu iddia etti. Belediye-İş Sendikası’nın, İzmir Büyükşehir Belediyesinin sevk ve idaresinde, bütçesini belirlemede, harcamada, işçi alımında, işçi çıkartmada hiçbir yetkisi yoktur. Buna rağmen işten çıkarılacak işçilerin tüm sorumluluğunun sendikamızda olması akla, mantığa, hukuka, bilime aykırıdır” açıklaması geldi.
Büyükşehir ile sendikalar arasındaki gerilimli süreç taraflar arası karşılıklı atışma ve tırmanan gerilimler düzeyinde ilerlerken Sosyal Politika Uzmanı Prof. Dr. Aziz Çelik İzmir’in grev ve işçi hakları karnesini değerlendirdi.
BÜYÜKŞEHİR İŞİ SULANDIRDI
Sözlerine 29 Mayıs’ta başlayan ve 7 gün süren grevi değerlendirerek başlayan Çelik, “Genel İş greve çıkarken haklıydı. Aynı işi yapanların farklı ücret alması mümkün değil. Belediye başkanları veya parti içindeki tartışmalar ve sorunların işçilere fatura edilmesi doğru değil. Belediye yönetimindeki sorunların yeri TİS masası değildir. Önceden imzalanmış bir TİS’e ilişkin yeni belediye başkanı ‘ben bu TİS’i tanımıyorum’ diyemez. Müzakerenin düzgün yürütülmesi gerekiyordu. Büyükşehir belediyesi işi sulandırdı. Yok bölge temsilcisinin bıyığı, yok onun yakını… Belediye spekülasyon yaparak bunları öne çıkardı. Grev noktasına böyle gelindi. Belediye İş sendikasından bir miktar az da olsa TİS sonuçlandı” dedi.
BELEDİYE İKİ SENDİKAYI BİRBİRİNE DÜŞÜRÜYOR
Bin 30 işçinin toplu olarak işten çıkarılması sürecini yorumlayan Çelik, şu ifadeleri kullandı: “29 Mayıs’taki süreç ile şu an yaşanan süreç ayrı olsa da bağlantılı süreçler. Tunç Soyer son günlerinde bir sözleşme yapıyor. Tugay da bu sözleşmeyi gözden geçirmek istiyor. Sendika kabul etmiyor. İmzalanmış bir sözleşme olduğu için kamu idaresini bağlar. Bu eski belediye başkanının kişisel meselesi değildir. Genel İş greve ‘eşit işe eşit ücret’ sloganıyla bu ayrık durum yüzünden çıkmıştı. Söz konusu bin 30 işçinin grevi takiben işten çıkarılması birbirinden ayrı meseleleri birbirine bağlıyor. Halbuki alakası yok belediyenin kendi yaptığı bir sözleşmenin sonucu bu.”
YAPILAN ŞANTAJ GİBİ BİR ŞEY
Prof. Çelik Sözlerini şöyle sürdürdü: “Bin 30 işçinin işten çıkarılmasına giden süreç şantaj gibi bir şey. TİS’i geçersiz kılmak istemek de kez öyle. Normal şartlarda emekliliği gelenlerden başlayarak ona göre azaltmaya gidilir. Sendika bir eylem koyar. Süreç böyle işler. Burada önümüzde duran şey işçilerle İzmirlileri ve Genel İş ile Belediye İş’i birbirine düşürmek. Belediyelerdeki istihdam politikası bambaşka bir meseledir. Fazla işçi TİS’in konusu değildir. Büyükşehir’e binden fazla yeni işçi alınmış. ‘Saha çalışanlarına takviye yaptık’ açıklaması tatmin edici değil. Personelin yerinin kaydırırsınız. Bunun yanı sıra işten çıkarma son çaredir. Ancak belediye grevi takip eden süreçte öyle bir izlenim oluşturdu ki halk ‘az bile çıkarılıyor’ demeye başladı. Halbuki alakası yok iki ayrı sendika, belediyenin kendi yaptıklarının bir sonucu ve yönetim problemi. Soyer döneminde yaşanan şeyden bu kadar rahatsızsanız rahatsızlığınızı Tunç Soyer’e anlatın. izBB başkanı ve yönetimi işçi kıyımını demagojiyle örtmek istiyor. İşçilere ve sendikalara şantaj yapıyor. Sosyal demokrat ve solcu bir belediye başkanı olarak değil emek ve sendika düşmanı bir belediye başkanı olarak tarihe geçecek! İzBB başkanı ve yönetimi sadece işçilere ve sendikalara değil CHP’ye de büyük zarar veriyor.”
PROF. DR AZİZ ÇELİK KİMDİR?
1963 Rize doğumlu. Haydarpaşa Lisesi ve İstanbul Üniversitesi SBF Kamu yönetimi bölümü mezunu. Yüksek Lisans derecesini 2004 yılında Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü'nden "AB Sosyal Politikası ve Türkiye'nin Uyumu" adlı teziyle aldı. Doktorasını 2009 yılında Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü'nde "Vesayetten Siyasete Türkiye'de Sendikacılık (1946-1967): Parti-Devlet İlişkileri " adlı teziyle tamamladı. 1985-2009 yılları arasında Kristal-İş Sendikası'nda araştırma ve eğitim uzmanı olarak çalıştı. Halen Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü öğretim üyesidir. Başlıca çalışma alanları emek tarihi, sendikacılık ve çalışma ilişkileri ile sosyal politika olup bu konularda yayımlanmış çok sayıda çalışması vardır.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |