POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER GÜNCEL SPOR KÜLTÜR-SANAT DÜNYADAN EKONOMİ TÜMÜ
Bakanlık ‘gizemli kutu’ satışlarını durdurdu
Bakanlık ‘gizemli kutu’ satışlarını durdurdu
Parfüm deposundaki yangında 6 can kaybı
Parfüm deposundaki yangında 6 can kaybı
Korkunç cinayet: Ölen 60, öldüren 13 yaşında!
Korkunç cinayet: Ölen 60, öldüren 13 yaşında!
Gebze’de bir binada daha kırmızı alarm: 3 aileye tahliye
Gebze’de bir binada daha kırmızı alarm: 3 aileye tahliye
8 Kasım 2025 Cumartesi - 18:25

Özgür Özel'den mitingde 'anayasa' vurgusu!

CHP'nin "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" kapsamında düzenlediği mitinglerin 67'nci durağı Ordu oldu. Ekrem İmamoğlu gönderdiği mesajında, "Dünya tersine dönse de Ordu’nun dereleri tersine aksa da başaracağız. 86 milyon kazanacak" ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise, "Biz bir adım geri atarsak bunlar bu memleketi yüzyıl geri götürecek. Onun için susmayacağız" dedi.

Özgür Özel den mitingde  anayasa  vurgusu!

CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluğuna son verilmesi ve erken seçim talebini yinelemek amacıyla düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin 67'ncisi CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in katılımıyla Ordu Cumhuriyet Meydanı'nda yapıldı.

Özel, miting öncesi Ordu’da Aysan Fındık’ın fabrikasını ziyaret etti. Burada kadın işçilerle bir araya gelen Özel, fındık ayıklama işlemine katıldı.

YURTTAŞLAR MEYDANI DOLDURDU
Mitinge saatler kala yurttaşlar Ordu Cumhuriyet Meydanı'nı doldurmaya başladı.

Mitinge çok sayıda CHP'li yönetici, belediye başkanı katılım sağladı.

ÖZGÜR ÖZEL SAHNEDE: "KARŞIMIZDA BİR ÇETE..."
CHP lideri Özgür Özel, meydanı dolduran yurttaşlara seslendi.

Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Henüz yolun başındayız. Onlar sonuna geldi. Biz daha yeni başlıyoruz. Ordu Büyükşehir'i alacağız. Ordunun bütün ilçelerini alacağız. Çünkü Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partili belediyeler icraatlarını yaptıkça, insana dokundukça sokakta, mahallede, kahvede, tarlada, camide her yerde sizlerle temas ettikçe... Millet doğruyu da yanlışı da çalışkanı da tembeli de ve yaptığı hizmetle şehre, kente katkı sağlayanı da kendine katkı sağlayanı da ayırıyor. Ve bu bize bir sonraki başarıyı bir sonraki başarıyı getiriyor. Onun için Ordu'da bu önemli başarıdan sonra ben çok daha büyük işleri başaracağımıza yürekten inanıyorum. Bir seçim kazanılırsa örgütle kazanılır.

Dolmaz denen meydanlar doluyorsa, dolup da taşıyorsa bu insanlar yüreğinde bu mücadele azmini taşıyorsa doğru yoldayız. Kimin ne dediğine bakmayın. Karşımızda bir çete, karşımızda artık devleti devlet gibi yönetmekten vazgeçmiş, her alanı yetkisiz, yetkili ama yetkilerini aşan ya da yetkisiz yetki kullanan birilerine emanet etmiş, koltuktan inmeyeyim gerisi ne olursa olsun diye bakan, emekliyi düşünmeyen, asgari ücretliyi, emekçiyi düşünmeyen, çiftçiyi düşünmeyen, fındık üreticisini düşünmeyen, esnafın halini düşünmeyen birileri sadece iktidarda kalmak için salonlarda salon siyaseti yapar dursunlar. Yazın serini kışın sıcağı sevsinler. Kendi atadıklarına kendilerini alkışlattırsınlar. Biz meydan meydan taşmaya iktidara koşmaya devam ediyoruz.

Aldığın maaştan şikayetin varsa gittiğin yerde kasaptaki etin fiyatından peynirin fiyatından mandıradaki şikayetin varsa bir çayla bir simit bile artık lüks olduysa, ürünün para etmiyorsa, itirazın varsa, çocuğunun eğitiminden memnun değilsen ya da evladın geleceğini başka ülkelerde hayal ediyorsa, buradan birileri umut kesiyorsa o zaman evde o kumandayı bir yere bırakacaksın. O pijamayı çıkaracaksın. Nereye çağırılıyorsan koşacaksın. Meydanı, sokağı boş bırakmayacaksın. Mücadele edeceksin. Mücadele edeceksin. Ancak öyle kazanacağız. Ancak öyle kazanacağız.

"YOL YAPMAMIŞLAR AMA YOLSUZLUK YAPMIŞLAR"
Bu hani eskiden diyorlardı ya çalıyor ama çalışıyor ya da yolsuzluk da yapıyor yol da yapıyor. Vallahi yol yapmamışlar ama Çatalpınar'da akla hayale gelmez bir yolsuzluk yapmışlar. Şimdi herhangi bir yerde bir iftiracı pırıl pırıl bir belediye başkanıma şöyle bir şey duydum deyince sabah 6'da kapıyı kırıyorsun. İçeriye polislerle dalıyorsun. Başkanı yatak odasına kadar gidip gözaltına alıyorsun. Emniyetten girerken çıkarken iki yanda iki polis ya da jandarma bazen o küçük düşürücü görüntüyü çekip hemen televizyonlara servis ediyorsun.Daha suçunu bırak ispatlamayı iddia edemediğini doğru gibi yayıp haysiyet cellatlığı yapıyorsun.

Bak şimdi ben buradan Çatalpınar'ın ne yaptığını söyleyeyim. AKP'li Çatalpınar Belediyesi Çevre Bakanlığı bu belediyeye hibe desteği veriyor. 10.000 metrekare parke taşı alacak. Tam 50 tır yapıyor. 10.000 metrekarenin parası ödeniyor ama 50 tır beklerken 15 tır geliyor. Toplam 3000 metrekare. Bunun üzerine gidiliyor. İtiraz ediliyor. Resmen bir suç üstü durumu var.

Eyvah ne yapacağız? Gecenin bir vaktinde diğer taraftan başka illerden 11 tırla 7.000 metrekare parke taşı getirilirken kameralarla tespit ediliyorlar. Yani hırsızlığı, yolsuzluğu yapıyorlar. Yakalanınca bir başka belediyenin parası ödenmiş taşını buraya taşırken de yakalanıyorlar. Peki bu belediye başkanına evine gitme bir telefon et. Çağırdın mı? Sordun mu? Soruşturma açtın mı? Bunun hesabını sordun mu? Bizim bizim sadece iftiracılara yazdırdıkları hiçbir kanıtı olmayan tek bir ifadeyle 16 tane arkadaşımızı içeri koyuyorlar. Çatalpınar'da maalesef Ordu'ya yol yapmayanlar Çatalpınar'da yolunu buluyorlar. Bu adaletsizliğe bu haksızlığa isyan ediyor işte bu meydanlar.

"DİYANET'İ ESKİSİNDEN AYIRIRIM"
Biz CHP olarak bilhassa şunu söyleyeyim. Önceki dönem Diyanet'in yaptıklarını çok eleştirdik. Bu dönem Diyanet İşleri Başkanı 29 Ekim'de atamıza Mevlüt okutarak geldiği günden itibaren hutbelere cuma hutbelerine dün gittim. Cuma hutbesinde vefayı konuşuyor ve derli toplu siyasete girmeyen, kadınları rencide etmeyen gençlerin özgürlüğüne karışmayan doğru bir şekilde herkesi kucaklayan hutbeler okunuyor. Dedim ki böyle giderse ben bundan sonraki süreçte Diyanet'i eskisinden ayırırım. Buna dikkatle bakıyoruz. Ancak şu kadarını söyleyelim. Biz din görevlisinin işini en iyi şekilde yapmasını, en özgürce yapmasını, ibadet özgürlüğünü, inanç özgürlüğünü sonuna kadar savunuyoruz, teminatıyız. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı'nda birtakım protokollerle olur olmayacak işlerle derneklerle, vakıflarla ve din görevlileri üzerinden çeşitli işlere girilmesini doğru bulmuyoruz. Din eğitiminin yeri belli. Din görevlilerinin görevinin yeri belli. Öğretmenin yeri görevi belli. Bunu yürekten savunuyoruz. 

Bir de benim en üzüldüğüm konulardan bir tanesi Ordu'ya dair, Giresun'a dair, Karadeniz'e dair biraz da alçaktan giderseniz uçakla, helikopterle bir bakıyorsunuz ki bu güzel şahin şeridinin arkasında dağlar delik deşik, ormanlar delik deşik. Sonra bir bakıyorsunuz ki rakamlara olandan beter olacak olanlar var. Bugün Ordu'nun %74'ü maden ruhsatlarına açılmış durumda. Ormanların %65'i maden ruhsatı olarak verilmiş. Tarım alanlarının %76'sı maden ruhsatlarına ayrılmış durumda. 

"YALAN HABER SIZDIRIYOR"
Bu yıl rekolte yüksek olacak dediler. Fındığın fiyatını önce bir aşağıya doğru asıldılar. Fındık bahçelerine don vurdu. Güneş yaktı. Kokarca bastı. Maalesef bilhassa Ordu'da rekolte çok düşük kaldı. Böyle olunca bir miktar fiyatlar yukarıya doğru gidiyordu ki bu güya adı dünya devi boyu devrilsin. Boyu devrilsin. Fındıkta tek el olan firma çıktı açıklama yaptı. Diyor ki, kendi yapmıyor da, Avrupa'nın en saygın basın yayın kuruluşlarından bir tanesine yalan haber sızdırıyor. Efendim bu sene Türkiye'den fındık almayacağız. Böyle olunca piyasada bir manipülasyon bir panik, fındık fiyatları aşağıya doğru gelmeye başladı. Ben bunlara en sert tepkiyi göstereceğimizi söyledim. Rekabet Kurumu'nu göreve davet ettik. Buradan öyle dünya devi dünya devi tanımam. Bu fındıkta bir tane dünya devi var. Ordu Giresun Karadeniz. Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümetinin başına gelecek kişi öyle sonuncusu gibi çiftçiye fındık üreticisine al ananı da git diyen değil tam tersine çiftçi milletin efendisidir diyen biri olacak.

"TAYYİP ERDOĞAN FAKİRİ SEVMİYOR"
Tayyip Erdoğan fakiri sevmediği için hepimiz bu hale geldik. Geçen gün çıktı. Açıklama yapıyor. Diyor ki 23 yıldır şanla şerefle iktidardayız diyor. Bunu dedim ki 23 yılın sonunda madalya takalım sana dedim. Belki grup toplantısında izlemişsinizdir. 23 yılın sonunda Tayyip Bey altın madalyayı hak etti. Niye biliyor musunuz? Bakın işsizlikte Avrupa birincisi. Gelir adaletsizliğinde Avrupa birincisi. Yüksek faizde Avrupa birincisi dünya ikincisi. Enflasyonda Avrupa birincisi dünya 5'incisi. Tayyip Bey bu ülkeyi perişan etmekte 5 altın madalyaya sahip. 5'i bir yerde. Ama millet onun geldiğindeki günlerini arıyor. 

Tüm emeklilere sesleniyorum. Bu büyük haksızlık yılda bir sefer asgari ücrete enflasyonun altında zam. Eskiden diyorlardı ki biz emekçiyi işçiyi enflasyona ezdirmedik. Şimdi Mehmet Şimşek geçen sene gerçekleşen enflasyona değil hedef enflasyona göre zam verdi. Bu sene plan bütçe komisyonunda enflasyonun altında zam vereceğim diye ağzıyla söylemiş. Buradan bütün emeklilere ve bütün emekçilere söylüyorum. Bu katlanılamaz buna karşı mücadele edeceğiz. Direneceğiz. Eylemleri büyüteceğiz. Hakkımızı ya alacağız ya bunları götüreceğiz.

Şimdi çok önemli hususumuz var. Unutmamak gereken. Bunlardan bir tanesi Trump'a gitti bu. Trump'a gitti ve Trump'la kendi siyasi istikbali ile memleketin geleceğini trampa yaptı. Trump'a 225 tane uçak aldı. Ya biz perişanız zengin olan o bize katkı yapacağına biz ona katkı yapıyoruz. Gitti Amerikan mallarında vergiyi indirdi Çin mallarına vergiyi bindirdi. Diğer taraftan gitti %25 daha pahalı doğalgaz satın aldı. Trump'ın keyfi yerine geldi. Bizim bakanları böyle dizdi. Aferin akıllı çocuklar diyor. Bizimkiler de anaokuluna kreşe ilk gün gitmiş kısa pantolonlu çocuk gibi böyle yapıyorlar Trump'a. Şimdi bunların hepsi kötü de en kötüsü en kötüsü bu memlekette bir mucize gerçekleşecek. 

Bu memleketin başına bir talih kuşu kondu. Dünyada nadir toprak elementleri diye bir şey var. Bunlar bir süredir biliniyor ama her geçen gün yeni bir meziyetleri keşfediliyor. Örneğin bir tanesi var gram değil gramın binde biri nanogram milyonda biri koca demirin içine karıştırıyor. Dünyanın oluyor en kuvvetli mıknatısı. Onun içinden milim milim parça parça koyuyorlar cep telefonlarına neler oluyor neler. Yarın ne icat ediliyorsa ne geliştiriliyorsa, ne hızlanıyorsa ne küçülüyorsa hep bunların sayesinde daha hafifi daha küçüğü daha hızlısı daha randımanlısı. Bu toprak elementlerinin dünyada en çok olduğu ülke Çin. Tabii çok büyük coğrafya. Kendininkileri harcamıyor. Dışarıdakileri tüketmeye çalışıyor ki dünyanın en güçlüsü kendi kalsın gelecek yüzyılda. Ama Türkiye ne durumda dersen dünyada bunlara sahip en çok sahip olan 5 ülkeden biri.

Vallahi de billahi de Allah gani gani rahmet eylesin. Bu memleketi hepimize yurt yapanlara. 1071'de Alpaslan'a kurtaran Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya Allah gani gani rahmet eylesin. Bu memlekette şimdi de nadir elementler çıktı dünya 5'incisiyiz. Trump biliyorsunuz savaşın ortasında kan gövdeyi götürüyor Ukrayna'da gitmiş Zelenski'ye sana yardım edeceğim diyor. Akıllı çocuksun. Nadir elementleri bize vereceksin. Savaşın ortasında. Dün Orta Asya ülkelerini toplamış sizde nadir element var mı hepsini ben alacağım diyor. Bunlar Türkiye'ye göre çok az olanlar. Bizimki de gitti Oval Ofis'te bu işin pazarlığını yaptı.

Amerikan Büyükelçisi utanmadan sıkılmadan Erdoğan'da olmayan bir şeyi Erdoğan'a verecek Trump dedi. Meşruiyet verecek. Burada seçimi kaybetti ya demokratik yönetmiyor ya milletin gözünden de gönlünden de düştü ya Trump'ın gözüne girip meşruiyet alacaklarmış yazıklar olsun. İşte o toplantıda nadir toprak elementlerini Trump'a vermeye söz verdi. Yaptığı pazarlığı deşifre eden benim. Önce sustular. Sonra Trump kabul edince ne var bunda. Trump'ın oğluyla konuştuysa dediler. Bu söz üzerine Beyaz Ofise, Beyaz Saraya, Oval Ofise kabul edildiler. Orada bu elementleri Trump'a verip gelecekte seçim kazanmak için destek istiyorlar.

"KANUN TEKLİFİ VERDİK, İMZA ATMIYOR"
Bunları biz çıkaracağız. Kanun teklifi verdik. İmza atmıyor. Oy vermiyor. Komisyona gelmiyor. Susuyor kulağının üstüne yatıyor. Diyoruz ki nadir toprak elementlerini sadece devlet çıkarır. Devlet işler işlenmiş halde kullanır. Ham halde toprakla karışık ucuza satılamaz moloz gibi diyoruz. Buradan Erdoğan'a sesleniyorum. Kanun teklifi orada. Eğer samimiysen çünkü açıklama yaptırıyor. Yok ya daha satmadık. Niyetimiz yok falan filan. Satılamaz diye bu, bunlar başka ülke tarafından işletilemez diye kanuna varsan milliyetçisin. Yoksan sen milliyetçi falan değilsin. Hiç bana mavalı anlatma.

Bir büyük tehlike var. Ordudan ordudan hatta Ordu'daki MHP'lilere AK Partililere bu meydandan seslenerek çağrı yapmak isterim. Hepimiz aynı çatının altındayız. Anayasa bu milletin çatısıdır. Toplum sözleşmesidir. Senin tapun varsa tapun anayasada güvence varsa mülkiyet hakkı tapın para eder. Evlisin anayasal güvence sayesinde evlenme cüzdanı nafaka hakkı verir evlenme cüzdanı miras hakkı verir. İş adamısın paranın güvencesi malının güvencesi anayasadır. Her birimizin malı canı anayasa sayesinde kanunlarla korunmaktadır. Geçtiğimiz gün Anayasa Mahkemesi bir karar verdi. Tayfun Kahraman ile ilgili hepsi birden iki kişi hariç hak vermişler. Adil yargılanmadı. Yeniden yargılanmalı. Sağlığı kötü bu da göz önünde bulundurulmalı. Gitti mahkemeye. 1. Kademe Mahkemeye İstanbul 13. Ağır Cezaya 1. Kademe Mahkeme karar verdi. Ben bu kararı uymam Anayasa Mahkemesine. Bunun memnun olduğum kısım şu itirazı var ve iktidarın eski milletvekilleri bile eleştirmeye başladı. Çünkü biliyorlar anayasa giderse geriye bir şey kalmaz.

"AKP'Lİ VE MHP'Lİ SİYASETÇİLERE SESLENİYORUM"
Bazı köşe yazarları gazeteciler yanlış yapılıyor diyorlar. Buradan AKP ve MHP'li siyasetçilere bir kez daha sesleniyorum. Anayasa ortak çatımız anayasaya uymayan mahkemenin kararı düzeltilmezse bu mahkeme hakkında işlem yapılmazsa sonu büyük bir felaket olacaktır. Buradan bir kez daha herkesi hukuka uymaya anayasaya uymaya bu memleketi bir felakete sürüklememeye davet ediyorum.

Çarşamba günü Ümraniye'de Türkiye açısından bir büyük utancı ifşa ettik. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı zaten atanması anayasaya aykırı. Siyaset işine girmiş çıkmış oraya yolladılar. Kanuna göre diyor ki hakimler ve savcılar başka hiçbir görev alamazlar. Ayrıca gelir temin edecek hiçbir işte olamazlar. Maaş da alamazlar başka işte yapamazlar. Sorduk sustular. Süre verdik sustular. Günü geldi açıkladık. Anayasanın 140. maddesi apaçık ortadayken 2 Ekim'de İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olmuş ardından 2 ay sonra 29 Kasım 2024 gününde Lüksemburg'da Eti Maden'in Etimine adındaki şirketinden Yönetim Kuruluna atanmış. Fransızca bilmez İngilizce bilmez kararlar Fransızca yazılıyor altını nasıl imzalıyor. Ama Euro bazında ikinci maaşa bağlanmış.

Ben bunu söyledim. Hemen dediler yok öyle değil, Cumhuriyet Başsavcısıyken değil bakan yardımcısıyken aldım. Aa öyle mi dedim. Bir de oraya bakalım. Bende güncel bilgi vardı. Döndük baktık bakan yardımcısıyken de almış ama bendeki verilerle 2 Ağustos, 6 Ağustos gününe kadar yani bundan 2 ay öncesine kadar o maaşı almış. Almayı 6 Ağustos'ta niye bırakmış? 2 Ağustos'ta çıkıp demişim ki Ey Akın Gürlek böyle dışarılara Hollanda taraflarına Lüksemburg'a falan bir bakalım. Lüksemburg'da ne var? Hollanda'da ne var? Ben bunu deyince tak diye maaştan çekilmiş.

Şimdi eski durumunu söylüyor aldım hakkımdı diye açıkça yazıyor ki Adalet Bakanlığı'nda görev yapan hakim savcı aynı kurallara tabidir diye. Şimdi bekliyoruz. Hakimler Savcılar Kurulu bir soruşturma açacak mı? Bir muhakkik tayin edecek mi? Bu haksız uygulamaya ses edecek mi?

"SAVCIYA SERBEST OLAMAZ"
Şimdi Sayın Erdoğan'a soruyorum. Burası burası güya senin deyiminle hukuk devleti, kanun devleti. Kanun devletinde suç işleme özgürlüğü yoktur. Kimse bütün savcılara yasak olan bir şey bir savcıya serbest olamaz. Bütün savcılar mütevazı lojmanlarda oturuyorken bir tanesi yalı katında oturamaz. Bütün savcıların çoluğu çocuğu bu maaşlarla zor geçiniyorken öbürü bu kadar lüks içinde şımartılamaz. Şimdi soruyorum. Bu kişi hukuk devletinde bir savcı mı yoksa eskiden olduğu gibi imparatorların huzurunda imparatorun talimatıyla adam öldüren cana kasteden suç işleyen ama suçtan muaf olan bir gladyatör mü? Ben arkadaşlarıma haysiyet cellatlığı yapan aileleriyle uğraşan çocuklarıyla uğraşan 3 kuşaklık şirketlerine el koyup çöken Erdoğan böyle yaptı diye bir siyasi partiyi yok etmeye uğraşan bu kişiye karşı mücadeleyi bırakırsam namerdim.

Biz bir adım geri atarsak bunlar bu memleketi yüzyıl geri götürecek. Biz bir santim eğilirsek bunlar bu millete diz çöktürecek. Onun için susmayacağız sinmeyeceğiz sonuna kadar mücadele edeceğiz. Sonuna kadar."

EKREM İMAMOĞLU: ORDU’NUN DERELERİ TERSİNE AKSA DA BAŞARACAĞIZ
CHP Ordu İl Başkanı Bülent Akpınar, tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun mektubunu okudu.

İmamoğlu, Ordululara şu sözlerle seslendi:

"Bugün, Ordu Cumhuriyet Meydanı’ndan tüm Türkiye’ye, çok güçlü bir demokrasi ve adalet mesajı veriyorsunuz. İradenize, geleceğinize sahip çıkıyorsunuz. Sizlere çok teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. Yürüttüğü kararlı ve öncü mücadele için, Cumhuriyet Halk Partisi Ordu İl Başkanı Sayın Bülent Akpınar’a ve onun şahsında tüm örgütümüze yürekten teşekkür ediyorum. Sevgili hemşerilerim; Karadeniz benim evim, ana, baba, ata ocağımdır. Ben, burada yoğrularak bugünlere geldim. Köklerimden hiç kopmadım. Bedenim ayrı kalsa da gönlüm hep bu diyarda oldu, hep de öyle olacak. Yıllardır, her işe başlarken, bu ülke için her yeni adımı atarken hep aynı duayı ederim: ‘Allah, beni ilk önce aileme, doğduğum topraklara, sonra da İstanbul’a ve ülkeme mahcup etmesin,’ derim. Ben, bu duadan aldığım güçle, Allah’a olan inancımla, milletime duyduğum sonsuz güvenle dimdik ayaktayım ve yılmadan mücadele ediyorum.

Bu bir cumhuriyet ve demokrasi mücadelesidir. Milletin seçilmiş temsilcilerine ve milli iradeye yönelik her türlü darbeye karşı, ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyenlerin mücadelesidir. Bu bir, adalet ve hürriyet mücadelesidir. Kendisi için değil, herkes için, her yerde adaleti ve hürriyeti hakim kılmak için yola çıkanların mücadelesidir. Bu bir, bolluk ve bereket mücadelesidir. Bu ülkenin kaynakları bir avuç insanın kontrolünde olmasın, herkes hakkını alsın, herkes refaha kavuşsun isteyenlerin mücadelesidir. Bizim mücadelemiz, Türkiye’yi güçlü bir ülke yapma mücadelesidir. Ama bütün güç ve yetkileri bir kişide, bir partide toplayarak güçlü olamayız. Bir ülke, ancak kurumları güçlüyse güçlüdür. Meclis, hükümet, yargı kendi başlarına ve birbirlerine karşı güçlü olacak. Yerel yönetimler, medya, iş dünyası, sendikalar, meslek odaları güçlü olacak. Hepsinden önce, vatandaş güçlü olacak. Vatandaş; hak ve hürriyetleri, sahip olduğu maddi imkanları, güvenceleri bakımından güçlü olacak. Yöneticiler, vatandaş karşısında haddini bilecek. Hiç kimse vatandaşın sözünün üstüne söz söyleyemeyecek.

"KENDİLERİNDEN BAŞKA KİMSEYİ KANDIRAMADILAR"
Ülkemiz, ekonomimiz, sanayimiz, teknolojimiz ancak böyle güçlenir, böyle büyür. Bunu başaramayan, ülkenin huzurunu kaçıran, refahını azaltan iktidar, 2024 yerel seçimlerinde milletten esaslı bir uyarı aldı. Millet, Cumhuriyet Halk Partili belediyelere çok büyük bir destek verdi ve ülkenin bir sonraki iktidarını açıkça işaret etti. O günden bugüne, her adımında daha fazla hukuk dışına çıkan, her geçen gün daha da zalimleşen bir iktidarla karşı karşıyayız. Haksız hukuksuz davalarla, kötü muameleler ve baskılarla bizleri yıldırmaya, milletin iradesini zorbalıkla şekillendirmeye çalışıyorlar. Yalnız bizlere değil, ailelerimize karşı dahi tertipler, kumpaslar içindeler. Ama ne yapsalar millet ikna olmuyor, olmayacak. Aylarca milleti turpla, ahtapotla oyalayarak algı operasyonları yapanlar kendilerinden başka kimseyi kandıramadılar. Tüm yalanları, iftiraları dönüp onları vurdu.

Şimdi bizi terörle, casuslukla suçlayacak kadar akıldan, izandan yoksun bir halde, yeni tertipler peşindeler. Yine başaramayacaklar. Milletimiz, tertipleri de sebeplerini de çok iyi görüyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, kurdukları israf ve istibdat düzenini yalanla, zulümle ayakta tutamayacaklar. Bu düzen değişecek. Hukuku ve demokrasiyi hiçe sayan, vatandaşı sadece oy ve vergi verirken kıymetli gören anlayışı tarihe gömeceğiz. Adaleti devletimizin temeli, ortak hayatımızın yüce bir değeri haline getireceğiz. Türkiye’yi; emeğiyle rahatça geçinen, geleceğinden emin, çalışkan, dürüst, mutlu insanların ülkesi yapacağız. İyiliğin, merhametin, kardeşliğin iktidarını kuracağız. Sabredeceğiz, gayret edeceğiz, cesaret edeceğiz. Ve mutlaka başaracağız. Dünya tersine dönse de Ordu’nun dereleri tersine aksa da başaracağız. 86 milyon kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.” (Cumhuriyet)

 
Aliağa FK'dan evinde 7 gollü galibiyet
 
İzmir'de hastayı MR cihazında unuttular: Soruşturma başlatıldı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
CHP İl Başkanı örgüte duyurdu: '3 ayaklı İzmir modeli' hayata geçiyor!
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Çağatay GÜÇ, göreve başlamasının ...
AK Parti'de 5 il başkanlığına atama
AK Parti'de Bitlis, Tunceli, Elazığ, Niğde ve Çanakkale il başkanlıklarına atama gerçekleştirildi.
Kurtulmuş'tan 'İmralı ziyareti' açıklaması!
Terörsüz Türkiye sürecinin Türkiye için önemli bir kazanç olduğunu ancak ...
 
Özgür Özel ve 11 isme fezleke: Aralarında İzmir vekili de var!
CHP lideri Özgür Özel'in de aralarında yer aldığı 12 milletvekili için ...
Özgür Özel'den, Hikmet Çetin'e ziyaret
CHP lideri Özgür Özel, partinin eski genel başkanlarından Hikmet Çetin’i ...
Özgür Özel'den Adalet Bakanı'na çağrı
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'a yaptığı çağrıda ...
 
Avcı ve Barut gündemi konuştu: Hizmet eksikliği mi, parti içi çekişme mi?
Gazeteciler Sercan Avcı ve Yağız Barut, Karabağlar’da bazı muhtarların ...
DEM Partili Çandar: Tahliyesi saatler içinde olabilir!
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, AİHM'in 'ihlal' kararını ...
İmamoğlu'ndan 'Demirtaş' ve 'Yüksekdağ' çağrısı
Tutuklu cumhurbaşkanı adayı ve seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal ...
 
RÖPORTAJLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA GERÇEK İZMİR
TWITTER'DA GERÇEK İZMİR
YAZARLAR
Sercan Avcı
Çağatay Güç’ün ‘A Takımı’nın şifreleri!
ÇOK YORUMLANANLAR
Gerçek İzmir
KünyeKünye İletiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri