Tugay, Yapay Zeka Zirvesi'nde konuştu: Strateji belgesi hazırlıyoruz

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) ve Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (ESİAD) İzQ İnovsyon Merkezi’nde gerçekleştirdiği “Dönüştüren Güç” başlıklı Yapay Zekâ Zirvesi’ne katıldı. Yapay zekâ teknolojilerine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Başkan Tugay, Türkiye ve İzmir’in bugünkü haliyle yapay zekâ teknolojisine üretici olarak hakim olmadığını ancak gençlerden çok umutlu olduğunu ifade etti. Başkan Tugay, “Türkiye’de ve dünyada bir şeylerin iyiye gitmediğini ve değişmesi için bir şeyler yapması gerektiğini düşünen gençler, her türlü yenilikçi çalışmada olduğu gibi bu konuda da eminim çok dikkatliler, çok çalışkanlar ve bir şeylerin değişmesini sağlayabilirler” dedi.

“Ulaşımda kullandık”

Yeni nesil belediyecilik anlayışı doğrultusunda İzmir’i yönetirken yapay zekâ teknolojisini ve uygulamalarını kullanmaya çalıştıklarını kaydeden Tugay, “Yapay zekâ ile ilgili kent olarak bir vizyon ortaya koyarken şu ayrımı yapmak gerekir, samimi olmak gerekir; bizler yapay zekâ teknolojisini üreten ve geliştiren konumda olabilir miyiz, yoksa üretilmiş olan teknolojiyi doğru kullanmayı mı hedeflemeliyiz? Yapay zekâ uygulamalarına veri girişi ile ilgili özel bir mühendislik dalı olduğunu öğrendiğimde bu işin aslında daha doğru kullanım tarafının da küçümsenmeden sahiplenilmesi gerektiğini anladım. İZTEKNOLOJİ, şu anda Singapur ve başka ülkelerde akıllı şehir uygulamalarını inceliyor. Şehrimize neyi taşırız diye sürekli arayış içindeyiz. Özellikle ulaşımda bunu kullandık.”

“Dünya bir cennete dönebilir”

Yapay zekânın kontrol edilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Tugay, sözlerine şöyle devam etti: “Kontrolsüz bir şey hayatımıza giriyor. Sonuçlarını kim tahmin edebiliyor bilmiyorum. İki senaryo var. IQ’su iki sene sonra 180 olacak ise bütün hastalıklara çare olabilir. Her derde deva olabilir. Muhteşem bir dünyaya dönüşebilir. Suyla, iklimle, tarımla, gıdayla ilgili her türlü sorun çözülebilir. Dolayısıyla dünya bir cennete dönebilir ama diğer taraftan o zaman dünyada insana neden ihtiyaç olsun ki? Bu ciddi bir soru. Böyle bir dünyada insana neden ihtiyaç olsun. İnsanın insana ihtiyacı var ama yapay zekânın insana ihtiyacı neden olsun? Böyle toplantılarda bunları konuşmak zorundayız.”

“Yapay zekâ ile ilgili bir strateji belgesi hazırlıyoruz”

“Hiçbir yorumu ve düşünceyi küçümsemeden dinlemek ve doğruyu bulmak zorundayız” diyen Başkan Tugay, şunları söyledi: “Kesin olan bir doğru var; yapay zekâyı kullanan herkes işinde daha başarı oluyor. İzmir’de de herkes bu teknolojiyi nasıl daha fazla kullanacağını öğrenip hayatına sokmalı. Bu konuda muhafazakar olmanın alemi yok. Diğer taraftan İzmir’in bundan başka bir rolü olacak mı? Veri teknolojisine ne kadar yatırım yapılacağı stratejik konu. Biz yapay zekâ ile ilgili bir strateji belgesi hazırlıyoruz ama İzmir’in bunu kent olarak ‘Biz bu işin neresinde olacağız?’ kendine söylemesi lazım. Hiçbirimizin hayal edemeyeceği kadar hızlı gelişen bir durum da olduğu için başımıza ne geleceğine dair bazı öngörüler içinde olmamız ve kendimizi ona göre ayarlamamız lazım.”

“İzmir, kolay bulunur bir şehir değil”

İzmir’in Türkiye  ve dünyanın mücevherlerinden biri olduğunu kaydeden Başkan Tugay, sözlerini şöyle sonlandırdı: “En az 8 bin 500 yıllık inanılmaz bir tarihin kalıntıları sahip çıkılmayı, ayağa kaldırılmayı bekliyor, görünür olmayı bekliyor. Bütün dünya merak ediyor, gelip görmek istiyor. İzmir’in coğrafyası, kültürü, değerleri kolay bulunur şeyler değil. İzmirliler kendini hakir gören herkese kulağını tıkayıp kendi değerlerinin farkında olmak durumunda. Bizi insan yapan, bu değerler. Bu değerler yapay zekâya ne kadar entegre olur bilmiyorum ama insanın insana ihtiyacı olduğunu, birbirimizi sevmeye, saygı duymaya zorunlu olduğumuzu düşünüyorum.”

“Kullanıcısı mı olacağız yoksa üretecek miyiz?”

İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban da yapay zekâ teknolojilerinde Türkiye’nin konumu konusunda karamsar olmadığını belirterek “Bugüne kadar gelen dört beş devrimin hep kullanıcısı ve izleyicisi olduk. Buna devam mı edeceğiz yoksa üreten taraf mı olacağız? Bilerek ya da bilmeyerek zaten yapay zekânın içindeyiz. Kullanıcı olarak devam etmekten mutluysak bir sorun yok. Üretilmiş bilginin ne kadarı bize sunulmuyor onu bilmiyoruz. O çok sınırlı bilgi kırıntısı bile hayatımızı ne kadar kolaylaştırıyor farkındayız. Biz her şeyden önce bu yarışta bu kervanın parçası olmak için hedef koymak zorundayız. ‘Biz de varız, bu yarışın içinde biz de var olacağız’ diyorsak duyarlılığı devam ettirip bu farkındalığın bir adım ilerisine giderek eylem almak zorundayız. Bu konuda İzmir Türkiye’nin teknoloji konusunda lider şehri olabilir. İzmir’in teknolojide önder şehirlerin başında yer alması için gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Stratejik gündemde yer alıyor”

EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, “Bu zirveyi düzenlerken yalnızca küresel gelişmeleri takip etmeyi değil, aynı zamanda şehrimizin ve bölgemizin geleceğine değer katmayı da amaçladık. Amacımız, bu zirve aracılığıyla yapay zekânın sunduğu fırsatlara dair bölgemizde kolektif bir farkındalık oluşturmak, çok paydaşlı iş birliklerini teşvik etmek ve bölgemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmasında öncü bir rol oynamaktır. Bu zirveyi düzenlememizin bir diğer nedeni, yapay zekâ konusunda hızlı hareket etme gerekliliğidir” dedi.

“Her adımı atmaya hazırız”

ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu ise tüm zirvelerin küresel rekabet yarışına Türkiye’nin de dahil olabilmesi amacıyla düzenlendiğini belirtti. Bu yarışın fark yaratan ve belirleyici unsurunun artık yapay zekâ olduğunu vurgulayan Zorlu, “İzmir’in yapay zekâ alanında öncü kentlerden biri olması için üzerimize düşen her adımı atmaya hazırız. Bu dönüşümde yön gösteren, cesaretlendiren, birlikte öğrenen ve üreten bir ekosistemi hep birlikte İzmir’de inşa edebiliriz” ifadelerini kullandı.