POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER GÜNCEL SPOR KÜLTÜR-SANAT DÜNYADAN EKONOMİ TÜMÜ
Beşiktaş'ta Rafa Silva gelişmesi!
Beşiktaş'ta Rafa Silva gelişmesi!
Fenerbahçe'nin yeni transferini duyurdu!
Fenerbahçe'nin yeni transferini duyurdu!
Saadettin Saran’ın evinde arama: İfadeye çağrıldı!
Saadettin Saran’ın evinde arama: İfadeye çağrıldı!
Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi ilk kez toplanıyor
Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi ilk kez toplanıyor
19 Aralık 2025 Cuma - 10:36

Tugay'dan DSİ'ye 'kaçak kuyu' uyarısı: Bu kadar göz yumulmamalı!

Dünya Kooperatifçilik Günü kapsamında İzmir’de düzenlenen “İzmir Kooperatifçilik Buluşmaları”nda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, kuraklık ve su krizinin artık plansız yönetilemeyeceğini vurgu yaparak DSİ'ye kaçak su kuyuları için çağrıda bulundu. Tugay ayrıca, su rezerv haritalarının çıkarılacağını bildirdi.

Tugay dan DSİ ye  kaçak kuyu  uyarısı: Bu kadar göz yumulmamalı!

Asena TUNCA/GERÇEKİZMİR - Dünya Kooperatifçilik Günü kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası, İzmir Ticaret Borsası ve Ulusal Tarım Gıda Birliği iş birliğiyle düzenlenen “İzmir Kooperatifçilik Buluşmaları”, İzmir Ticaret Odası’nda gerçekleştirildi.

Saat 09.30’da başlayan program, protokol konuşmalarıyla açıldı. Açılışta kooperatifçiliğin üretimden tüketime uzanan zincirdeki önemi, yerel ekonomiye katkısı ve dayanışma kültürü vurgulandı.

KORKMAZ: TARIM İŞLETMELERİNİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU HALA KÜÇÜK ÖLÇEKLİ

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Korkmaz ilk konuşmayı gerçekleştirdi. Korkmaz konuşmasında şunları söyledi: "Tarım sektörünün en çok ihtiyaç duyduğu şey kooperatifçilik. Her ne kadar ana sorumluluğumuz üretim tarafı olmasa da kalkınma için çalışıyoruz. Üretimi yakından takip ediyoruz. Tarımsal kooperatifçilik, sanayi devrimi sonrası değişen ekonomik düzenin küçük üreticiler üzerinde yarattığı ağır baskılara karşı bir hayatta kalma refleksi olarak ortaya çıktı. O günlerden bugüne neredeyse iki asır geçmiş olmasına rağmen, tabloya baktığımızda durumun büyük ölçüde değişmediğini görüyoruz. 
Tarım işletmelerinin büyük çoğunluğu hâlâ küçük ölçekli. İşletmelerin yüzde 81’i 10 dekarın altında faaliyet gösteriyor. Avrupa ortalaması ve gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında oldukça gerideyiz. Ancak buna rağmen potansiyelimizin yüksek olduğunu bilmemiz gerekiyor. Güçlü olduğumuz alanlar var.

84 BİNİN ÜZERİNDE KOOPERATİFİN SADECE YÜZDE 15'İ TARIMSAL KÖKENLİ
Ülkemizde 84 binin üzerinde kooperatif faaliyet gösteriyor. Bunların yalnızca yüzde 15’i tarımsal kökenli kooperatifler. Ancak dikkat çekici bir nokta var: 8 milyonun üzerinde olan toplam ortak sayısının yaklaşık yarısı tarımsal kooperatiflere üye. İşte bu nedenle tarımsal kooperatifçilikte potansiyelimiz son derece yüksek.
İhtiyaçlarımız da belli. Ucuz girdi temini, pazarlama, depolama ve lojistik gibi temel alanlarda üretici üzerindeki ekonomik baskıyı azaltacak, üretim gücünü artıracak yapılara ihtiyaç var. İzmir olarak bu konuda Türkiye’nin en iyi örneklerine sahip olduğumuzu söyleyebiliriz. Ancak bunu yeterli görmemeliyiz. İyi bir yönetişim anlayışı ve güçlü iş birlikleriyle bu örnekleri çok daha fazla sayıda rol modele dönüştürebiliriz."

ÖZGENER: KENTİMİZ KOOPERATİFÇİLİK ALANINDA ÜLKEMİZE İLHAM VERİYOR

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise Korkmaz'ın ardından gerçekleştirdiği konuşmasında "Dünya genelinde milyonlarca insanın yaşamına dokunan kooperatifler, özellikle tarım, gıda ve hayvancılık sektörlerinde ortak hareket etme kültürünü güçlendiriyor. Yerelden ulusala genişlemenin en önemli unsurlarından birini temsil ediyorlar.

Kooperatifler üretimin her aşamasında markalaşmayı mümkün kılan, nitelikli ve sürdürülebilir tedarik zincirleri oluşturan yapılardır. Küçük üreticinin pazarlık gücünü artırırken, tüketicinin de sağlıklı, izlenebilir ve güvenilir ürünlere erişimini sağlarlar.

İZMİR'DE 289 TARIMSAL KOOPERATİF VAR

Kentimizde Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren 163 tarımsal kalkınma kooperatifi, 81 sulama kooperatifi ve 45 su ürünleri kooperatifi olmak üzere toplam 289 tarımsal amaçlı kooperatif bulunmaktadır. Bu tablo, İzmir’de birlikte üretim kültürünün ve ortak akla dayalı çalışma anlayışının ne denli güçlü olduğunu açıkça göstermektedir.

KENTİMİZ ÜLKEMİZE İLHAM VERİYOR

Kentimiz, geçmişte olduğu gibi bugün de kooperatifçilik alanındaki örnekleriyle ülkemize ilham vermektedir. TARİŞ gibi köklü ve kurumsallaşmış yapılardan, Tire Süt Kooperatifi gibi üreticinin emeğini markaya dönüştüren başarı hikâyelerine uzanan güçlü bir birikime sahibiz. Bu nedenle mevcut örnekleri korumanın yanı sıra, başarılı kooperatifçilik modellerinin sayısını artırmayı ve bu deneyimi yeni kuşaklara aktarmayı son derece önemli buluyoruz.

Kooperatiflerin daha etkin ve güçlü bir yapıya kavuşmasının, iş birliği kültürünün kurumsallaşmasıyla mümkün olacağına inanıyoruz. Başarılı bir kooperatifçilik anlayışının temelinde güçlü bir iş birliği yer almaktadır" ifadelerini kullandı.

TUGAY: TÜRKİYE'YE ÖRNEK BAŞARILARA İMZA ATIYORUZ

Etkinliğin açılış törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da katıldı. 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, kooperatifçilik buluşmasında yaptığı konuşmada kuraklık, su yönetimi, tarımsal üretim ve kooperatiflerin rolüne ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Tugay, İzmir’de yaklaşık 300 tarımsal kalkınma, sulama, su, süt ve hayvancılık kooperatifinin faaliyet gösterdiğini belirterek, bu yapıların Türkiye’ye örnek olacak başarılara imza attığını söyledi.

"BİR DİZİ PROBLEM YAŞIYORUZ"

Tugay, Özgener'in ardından gerçekleştirdiği açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: "İzmir’de 300’e yakın tarımsal kalkınma, sulama, su, süt ve hayvancılık kooperatifleri var. Bunlar gerçekten Türkiye’ye örnek gösterecek başarıları var. Bu nedenle biz kooperatiflerimize destek oluyoruz. Şehrimizin değil ülkemizin de değil ama dünyanın yani herkesin aslında özellikle tarım gıda ve benzeri konularda, sürdürülebilir bir yaşam için ihtiyaç duyulan konularda sıkıntılar var bunu biliyoruz. Bir dizi problem yaşıyoruz, nedir bunlar? En önemlisi ve herkesin bildiği konu kuraklık konusu. Yağışların yetersizliği ve temiz su rezervlerinin kademe kademe azalması. Bu konu şu anda bizim için öncelikli konu. Tüketim açısından da tarım hayvancılık ve sanayi de kullanımı açısından da önemli. Bu konu artık plansız yürütülemeyecek bir konu. O nedenle rezervleri suyu daha verimli kullanmak, kullanılan suyun tekrar kullanılması için gerekli altyapıyı yapmak adına düşüncelerimiz var."

"SU REZERVİ HATİRALARI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ"

Konuşmasında su krizine dikkat çeken Tugay, 2025 yılının en kurak yıl olarak değerlendirildiğini aktararak, yağışların yetersizliği ve temiz su rezervlerinin giderek azalmasının en öncelikli sorunlardan biri olduğunu ifade etti.
Tugay "Bunlar hükümet tarafında da düşünülüyor. Biz de ilgili bakanlıklarla bu çalışmaları uyum içinde yürütme taraftarıyız. Bana söylenene göre 2025 yılı, en kurak yıl. En kurak yılı yaşıyoruz. İzmir’de de genel olarak şehirlerde de baktığınız zaman insanların günlük su tüketimi, kişi başına 2 katına çıkmış durumda. Bugün suya nerelerde ihtiyaç duyulduğuna bakınca yüzde 70-75 tarım, yüzde 18-20 civarında sanayide kalan kısım da şehirlerimizde insanların kullanımında. Böyle bir tabloda neyin öncelikli olduğunu belirlememiz ve nerelerde yeterli planlığımız olmadığını ölçmek ve ilerlemek lazım. Tarımda suyun kullanımıyla ilgili ciddi hatalar olduğunu çok açık. Ürünlerin seçiminde katma değeri yüksek ce daha az suyla üretilecek ürünler lazım. Şehrimizde büyükbaş hayvancılık da yapıyor ve bu iş yüklü miktarda su tüketimine de neden oluyor. Bununla bağlantılı olarak yıllardır söylenilen ama istenen adımların atılmadığı bir konuda silaj ekilmesi. Bunun da gözden geçirilmesi gerektiği çok açık. Bizler önümüzdeki günlerde yoğun şekilde arıtma sularının ve gri su dediğimiz lavabolardaki sulardan gelen suyun yeniden kullanımı için çalışmalar yapıyoruz. Bununla ilgili departman oluşturduk, mevzuatı inceledik. Bu konuda tarımsal sulamaya ve peyzaj alanların sulanmasına da destek olabileceğimizi biliyoruz. Hedefimiz kullandığımız suyun en azından yüzde 40'ının yeniden kullanılabilir hale getirmek. İzmir’in yer atlı su kaynaklarıyla ilgili görünen o ki yeterli kaynak taşıyan yok. Yapılmış çalışmalar var ama ihtiyacı karşılıyor gibi görünmüyor. Bu demek ki bizler yer altından suyu çekiyoruz ama ruhsatlı ve ruhsatsız pek çok kuyu da suları çekiyor. Ancak bu sonsuz bir kaynak değil. En azında hangi rezervi ne kadar tükettiğimizi bilmek lazım. En kısa zamanda eksikleri tamamlamak üzere su rezervi haritalarının yapılması için de çalışacağız" şeklinde konuştu.

"DSİ KAÇAK KUYULARA GÖZ YUMMAMALI"

Yer altı su kaynaklarına da değinen Tugay, İzmir’de DSİ verilerine göre yaklaşık 94 bin ruhsatlı kuyu bulunduğunu, ancak bunun yaklaşık dört katı kadar kaçak kuyunun da yer altı sularını çektiğini ifade etti. Kaçak kuyulara göz yumulmaması gerektiğini vurgulayan Tugay, "DSİ’den alınan verilere göre, İzmir’de ruhsatlı 94 bin civarı kuyu var yerden su çeken. Ancak bunun 4 katı kadar da kaçak kuyu var. Bu hepimizin yüzleşmesi gereken bir şey. DSİ burada kaçak kuyu yaptırımı konusunda yetkili ancak sosyal boyutta da bunları kullanan yurttaşlarımız sıkıntı yaşayacaklar diye kaçınıyorlar. Bu en başta çiftçileri ama hepimizi inanılmaz kötü noktalara götürecek. Kaçak kuyulara göz yumulmaması lazım. Binlerce kaçak kuyudan bahsediyoruz. Bu kadar başı boş olmaması gerekiyor" dedi.

Başkan Tugay sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: "Üreticilerle vatandaşla aramızda önemli köprüler. Biz dolayısıyla çalışmalarımızı kooperatiflerle birlikte yapmak istiyoruz. Bugüne kadar kooperatiflerle çalışmayı önemi bir çalışma olarak sürdürdü İzmir Büyükşehir Belediyesi, geçmiş başkanlarımıza da teşekkür ediyorum bunun için. Ancak bilinçlenme ve doğruları yapmakla ilgili de birlikte çalışmamız lazım. Herkesin geleceği buna bağlı. En az 500 bin kişi bugün tarımla geçiniyor. İleride de yaptıkları işe devam edebilmeleri için buna ihtiyacımız var. 

Toprağın kirlenmesi ve kalitesini kaybetmesi de ayrıca bir sorun. Bu konuda da ne yazık ki planlı davranmadığımız görünüyor. Sulamayla gelen sular nedeniyle bir ölçüde toksik maddelerle kirlenmiş durumda. İzmir Büyükşehir Belediyesi isteyen herkese toprak analizi yapıyor. Havzalarda toprakların kalite ve kirliliğiyle ilgili önemli veriler var. Bunu azami maksimum seviyeye getireceğiz. Ancak orada neyle karşı karşıya kalacağımızı biliyoruz. Sulamadan ürün seçimine kadar, toprağı doğru materyalle beslemeye kadar geniş şeyler yapmamız lazım. Bu da kooperatifle çalışmayı istediğimiz çok önemli bir konu."

TUGAY'DAN KIRSAL BÖLGELERİN KALKINMASI VURGUSU

Tarımda insan gücü kaybına da dikkat çeken Tugay, tarımla uğraşanların yaş ortalamasının 55’e yükseldiğini ve gençlerin kırsalda kalmak istemediğini söyledi. Kırsal bölgelerin sosyal, kültürel ve ekonomik olarak desteklenmesi gerektiğini belirten Tugay, "Tarım yapılan alanlarda sürekli insan gücü kaybı yaşanıyor. Bugün tarımla uğraşanların yaş ortalaması 55 diye konuşuluyor. Gençler tarım yapmak istemiyor. Bunun önemli nedeni kırsal bölgenin sosyal kültürel ekonomik açıdan yeteri kadar desteklenmiyor olması. Beydağ’da bir köydeydik geçenlerde, oradaki bir yurttaşımız dedi ki çocuklarımızı burada tutamıyoruz, şehre gidip asgari ücretli bir işte çalışmayı tercih ediyorlar. Bu kaderi değiştirmemiz lazım. Bize tarımsal alanda çalışacak kişi anlamında değil ama şehir merkezinde bu kadar yoğun bir şekilde yerleşmek, bir tarafından sağlıksız ve plansız ancak diğer taraftan da doğal yapımızı bozan bir şey. İnsanın olduğu yerde bozulma olur derler ama ben tersini düşünüyorum; insanın olduğu yerde bir şeylerin korunması mümkün olur. Bizler sahip olduğumuz bölgeyi daha yaşanır hale getirip insanlarımızın orada yaşamalarını sağlamalıyız. Bu nedenle ilgili bir daire başkanlığı kurduk. Belki pilot bölgelerle belki daha geniş ölçekli bazı kararlarla bu süreci hep birlikte götürmemiz lazım. Dünyanın birçok yerinde köyler kırsal bölgeler insanların yaşamak istedikleri yerler. Bu kaderi değiştirmemiz lazım" ifadelerini kullandı.

TUGAY: KAHVERENGİ KOKARCANIN İZMİR İÇİN DE RİSK OLDUĞU SÖYLENİYOR

İklim krizinin tarımsal hastalık ve zararlıları artırdığına da değinen Tugay, kahverengi kokarca böceği örneğini vererek, bu tür tehditlere karşı önleyici adımlar atılması gerektiğini söyledi. 

Tugay şöyle konuştu: 
"Bu iklim krizinin bize getirdiği bir sorun daha var. Tarımsal üretimi etkileyen yeni hastalıklar böcekler, mantarlar var. Kahverengi kokarca böceği, Karadeniz’de fındık üretimini ciddi şekilde bozmuş. İzmir için de bir risk olduğu söyleniyor. BU ve benzeri tehlikelerin artacağını da öngörmemiz gerekiyor. Sorun başımıza geldiği zaman değil öncesinde bunu görüp davranmamız yerinde olur."

SENE SONUNA KADAR 20 İZMAR

Tugay konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: "Sadece üretimde değil tüketimde de bir tür kooperatifleşme anlayışını savunuyorum. Kooperatifçiliği demode gibi gören var ama hem üreticinin hem tüketicinin hakkını koruyacak tek ve en önemli yapı kooperatifçilik. Bizler İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak mecburen eski Tansaş’ın bugünkü versiyonu olan İZMAR’ları açmaya başladık. Bu sene sonuna kadar 20 marketimiz olacak. Bulundukları bölgede inanılmaz bir talebi karşılıyorlar. Bu tarım kredi kooperatiflerinin marketleriyle de karşılaştırılmış, onlara göre de çok daha uygun fiyatlı satış yapılıyor. Biz belediye olarak marketçilik yapmaya çalışmıyoruz, buradan bir kar amacımızda yok ama şu bir gerçekte tüccar gidip alışveriş yaptığı zaman kimin kendiyle rekabet ettiğini görüyor. Eğer rekabet yoksa piyasayı istediği gibi yönetiyor. Önümüzdeki yılların bu sorunlar açısından bizi daha iyi bir noktaya götürmediği kesin. Buna ya hep beraber sahip çıkacağız ya da önümüzdeki günlerde başımıza gelebilecek her türlü sorun ve felaketi yaşayacağız. Bundan sonra kooperatifçiliğin daha fazla destekçisi olacağımızı söylemek istiyoruz."

 
ATM'den para çekmede yeni dönem!
 
Kooperatif mağdurlarından Aslanoğlu'na yanıt: İnşaatları Tugay durdurmadı!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Seferihisar’da öğrencilere 'Sıfır Atık' eğitimi
Seferihisar Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü, çevre ...
Bornova’da altyapı-üstyapı seferberliği
Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan ile ...
İzmir’de spor okul sıralarına taşınıyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2025’te 1550 okula spor malzemesi desteği ...
 
Kordon yeniden tasarlanacak!
İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu’nun (İEKKK) yılın son toplantısında ...
İzmir 'gri su'ya geçiyor!
İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu’nun (İEKKK) yılın son toplantısında ...
Emoji devri geride kaldı: Okuma-yazma öğreniyorlar!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Bayındır Çırpı’daki Dayanışma Merkezi, ...
 
İzmir Marina'da kış eğitimleri başlıyor
İzmir’in denizle kurduğu güçlü bağın önemli merkezlerinden İzmir Marina, ...
Yardımseverlik geleneği Aliağa’da sürüyor
Türkiye Yardım Sevenler Derneği Aliağa Şubesi, öğrenci, aile ve ihtiyaç ...
Karabağlar Belediyesi’ne iş makinesi desteği
Türkiye Belediyeler Birliği hibe desteğiyle Karabağlar Belediyesi’ne kazandırılan ...
 
RÖPORTAJLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA GERÇEK İZMİR
TWITTER'DA GERÇEK İZMİR
YAZARLAR
Sercan Avcı
CHP MYK'nın İzmir fotoğrafı!
ÇOK YORUMLANANLAR
Gerçek İzmir
KünyeKünye İletiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri