ASENA TUNCA-GERÇEKİZMİR - İzBB şirketlerinden İZELMAN ve İZENERJİ'de TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması sonucu 29 Mayıs'ta başlayan grev sürecinde beşinci güne girildi. İzmir, yeni haftaya da grevle 'merhaba' derken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'dan grevdeki işçilerin 'beyaz pazartesi' eylemleri esnasında açıklama geldi.
BAŞKANLARLA ÖNLEMLERİ KONUŞTUK
Bornova'da belediye başkanları toplantısının ardından konuşan Tugay şu ifadeleri kullandı:
"Mevcut grevle ilgili süreci konuştuk. Görüş alışverişi ve öneride bulunduk. Grevin neden olduğu aksamalar var. Çevre ve insan sağlığına zarar veren temizlik konusu ve bayram arifesinde olma durumumuz var. Kurban bayramı öncesi yapılması gereken özel çalışmalar var. İlaçlama çalışması lazım. Biz belediyeler olarak vatandaşımızın bu hizmetlerin aksamasından dolayı mağdur olmaması için alabileceğimiz önlemleri konuştuk. Dün akşam plansız bir temizlik çalışması oldu. Özellikle ifade etmek isterim plansızdı. Dün akşamki görüntüyü görünce böyle olmasına izin veremem deyip grevde olmayanları çağırdık. Grevdeki arkadaşlar oraya gelince bir hatırlatma yaptım. Onlara çalışmama kararına uyabileceklerini söyledim. Greve katılma hakkı özgürce kullanılabilecek bir haktır. O an itibarıyla maaş ve sigortalar duruyor ve evinize gidiyorsunuz. Hukuken durum budur. Greve katılmama kararı alanları sendikadan atmakla tehdit edemezsiniz. İşini yapmak isteyene engel olmak suçtur. İşinizi kaybetmeye kadar gider. Süreçte ortaya çıktı ki bir hata yapılıyor."
SENDİKA ÇALIŞANLARI SÜREKLİ TEHDİT EDİYOR
"Sendikanın şube yöneticileri ve Ege Bölge Başkanı aleni olarak çalışanları sürekli tehdit ediyor" iddiasında bulunan Tugay şöyle devam etti;
“Sendika kimsenin babasının çiftliği değildir. Sendikal haklar yasa ile teminat altındadır. Grev kararı alındığından beri İzmir'de sendikanın şube yöneticileri ve Ege Bölge Başkanı aleni olarak çalışanları sürekli tehdit ediyor. Gönülden bir katılım var gibi görünse de bize gelen bilgi öyle değil. Tehdit edildiklerini söylüyorlar. Alanda görüntü vermek zorunda kaldıklarını söyleyenlerin sayısı oldukça fazla üzülerek söylüyorum. Çalışanın işini yapmasına engel oluyorlar. Belediye başkanlarımız çalışmalarına yol kapatılarak engel olunduğunu anlattılar. Bana çöpleri toplayamayacağımı söylediler. Neden diye sordum. Ben belediye başkanı olarak bir çaba göstermeye geldim. Kimseyi çağırmadım, zorlamadım. Duyulunca önce esnaftan sonra nihayetinde ilçe belediye başkanlarımızdan gelen destekle konu büyüdü. Halk haklılığımızı anlayıp destekledi. Herkese hatırlatmak isterim: Her zaman görüşme masamız açık. Dün de evvelsi gün de görüşüldü. Altı aydır anlattığımız şeyi anlatmaya çalışıyoruz. İzBB'nin masaya koyduğu rakamlar Türkiye'de belediyelerin koyduğu en yüksek rakamlardır. Eşit işe eşit ücret söylemiyle referans aldıkları tek şey önceki başkanın diğer sendikayla yaptığı ölçüsüz anlaşmadır. Çalışanlarımızın hakları bizim teminatımız altındadır ama şu an 23 bin kişi kapsayan sözleşmede o rakamları verirsek bütçenin bunu kaldırma ihtimali yok. Aradaki farkın zamanla düzeleceğini söyledim. Açıklamadıkları veya yalan söyledikleri konular var. TİS'te olmadığı halde geçen ağustosta yüzde 7'lik anlaşma imzaladık. Ek bir ücret olarak verildi. Bunun nedeni diğer sendika ile Genel İş arasındaki farkın kapanmasıydı. Bu artışı önümüzdeki altı aya yayalım dedik. Bu artışla yüzde 37-38'e denk geliyor. İki belediye başkanı aradı bugün özellikle ne kadar verdiklerini sordum. Bizim verdiğimiz rakam 20-25 bin daha fazla. Verebileceğimiz en iyi teklifi verdik. Bundan fazlasını vermek sorumsuzluk, hizmet edemeyecek duruma gelmek anlamına gelir. Bizim siyasi anlamda utancımız olur. Sendikanın bunu anlaması ve çalışanlar üzerinde baskı kurmayıp bize gelmesi gerekiyor. Üzülerek izliyorum, bu maalesef birilerinin siyasi fırsatçılığına dönüştü. İzBB'yi işçi hakları gözetmeyen bir belediye gibi gösteriyorlar. Belediyelerimize yapılan baskılar umurunuzda olmayacak, tutuklu başkanları önemsemeyeceksiniz, Türkiye'de herkesin umudu olmuş CHP'de, sırf CHP yönetimde olduğu için örgütlenebilmişken bu doğru değil. Siyaset fırsatçılığında olanlara sesleniyorum. On milyonlarca haksızlığa uğramış insan var. Profesörler 'biz bu kadar maaş almıyoruz' diyorlar. Doktorlar, öğretmenler, polisler... İzBB böyle bir ortamda sosyal destek verebilmek için mücadele ediyor. Kamu kaynağı halkın vergilerinden geliyor. Halkın parasını kullanırken şunu mu yapmamızı istiyorlar? Halka hizmet götürmeyelim mi? Sendikal hak savunuculuğu yapıyor gibi yapmasınlar. Duyguları istismar edilebilecek insanları kandırmaya çalışıyorlar. Sendika yöneticileri çok fazla yalan söylüyor. Bulabildikleri en düşük rakamlı bordrolar paylaşıyorlar. Ortalamayı paylaşsak yalanı görecekler. Bizim derdimiz işçimizi halka karşı karşıya getirmek olabilir mi? Hizmetimizi onlar yapıyor. Burası fabrika değil. Geliri sabit. Vatandaşın vergisinden belediyeye düşen pay. Ülkenin ekonomik sıkıntıda olduğu dönemde ülkenin her yerine içme suyundan kanalizasyona bir sürü konuda 30 ilçeye hizmet götürüyoruz. Biz bu hizmetleri yapmak zorundayız. Bu şehrin tüm insanlarına hizmet için üzerimize ne düşüyorsa yapacağız ama bu bütçeyi öyle yönetmeliyiz ki yerine getirebilelim. Ülkenin siyasi ve ekonomik buhran yaşadığı bir ortamda CHP'li belediyeler üzerinden siyasi fırsatçılık yapanlar azınlık olmaya devam edecek. Biz iktidara talibiz. Adaletimizi göstereceğiz. Hem masada hem sokakta çöp toplarken. CHP örgütünden kimse başka bir şey beklemesin. Yurttaşları kışkırtmaya çalışanlara dikkat etsinler. Neden İzmir? Neden CHP'li belediye? Her yerde ufak cılız eylemler dışında bir şeyinizi gören yok. Benim 500 bin oyum var ben Dağ'a versem sen seçilemezdin diyorlar. İşçiye nasıl baktıklarının bir göstergesi bu. Dün şube başkanı bana sen çöp toplayamazsın diyor. Belediye başkanına engel olma hadsizliğini gösteremezsiniz. İşçiye yalan söyleyemezsiniz. Lütfen şehrimiz bu yalanları görsün. Yalan, baskı, tehdit ve fırsatçılığa karşı dimdik ayakta bu şehre sahip çıkmaya devam edeceğiz. Halkı dayanışmaya davet ediyoruz. Bu yürekten bir çağrıdır. Bu şehrin iradesine karşı duran hatalı duruşa karşı bir çağrıdır."
"ESHOT ŞOFÖRÜ NEREDEYSE BELEDİYE BAŞKANINDAN DAHA FAZLA KAZANIYOR"
Tugay, basının sorularını yanıtladı.Başkan Tugay, 'Lokavt' sorusuna "Yasada ne yazıyorsa önümüzde duruyor" yanıtını verdi.
Tugay, 'teklifi revize edecek misiniz' sorusuna ise, "Ben kurban pazarlığı yapan bir adam değilim. Arkaşlarımızla oturup uzun uzun çalıştık. Verebildiğimiz en yüksek rakam net 65 bin liradan başlayıp 80 bin liraya çıkan bir ücret oldu. Her şey içinde. Eylül ayında yüzde 10 zam daha vererek bununla 71-88 arası ücret teklif etmiş olduk. İmzalanmasını istediğimiz rakam bu. Yapabileceğimizi yaptık. 59'u 60'a hadi bir daha 61 olmaz. Daha fazlası sorumsuzluk olur. Daha fazlasını kimse bizden istemesin. Eylül ayında 71 bin olan ücret en az 80 bini bulacak. 88 bin olan ücret en az 100 bin olacak. Yoğun mesai yapanlar örneğin otobüs şoförleri 100 bin lira alıyor. Üstüne farkı da koyacaklar. Bunlar iyi ücretler. Valiler 70-72 bin lira alıyor. Şoför neredeyse belediye başkanından fazla alıyor. Bunun bir etik sınırı olacak. Doktoru, mühendisi, hemşiresi, öğretmeni, polisi, kamuda, özelde çalışanların aldığı rakamlar belli. Onları bir tarafa koyun, diğer belediyelerdeki rakamlar belli" dedi.
"DİSK GENEL İŞ İZMİR'DE BİZİM SAYEMİZDE ÖRGÜTLENDİ, BUNU NASIL İSTİSMAR EDERSİNİZ?"
Sendikaya ağır eleştirilerde bulunan Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Genel İş'in neyin altında imza attığına bir bakın. Genel İş İzBB'ye gelince aslan-kaplan da neden diğer belediyelerde böyle değil. İzmir'den başka da üyelerinin olduğu belediyeler var. Bu siyaset fırsatçılığını neden İzmir'de yapıyorlar. CHP'ye zarar vererek neyi amaçlıyorlar? Sadece İzmir'e değil Türkiye'ye zarar vermektir bu. Neyin peşindesiniz? Böyle bir dönemde bu mudur yapacağınız? İzmir'i çöpe boğup insanları toplu ulaşımdan mahrum bırakmak. Başka yerlerde ağzınızı açmamak... Belediye başkanlarının beşinin hapse atıldığı gün en tepenizdeki idarecinizle DİSK ve Genel İş'in genel başkanı ile ücret pazarlığı yapmak... Bu mu sizin bu ülkeye sahip çıkışınız? Bataklığı böyle mi kurutacaksınız? Sadece bizim belediye çalışanlarımızın iyi ğcret almasıyla, İzmir'in çöpe boğulmasıyla, İzmirlilerin sağlığının bozulmasıyla Türkiye'nin sorunu çözülmeyecek. Mücadelenizi doğru yöne doğru yapın. Biz sizin dostunuzuz. Bizim sayemizde burada örgütlendiniz. DİSK Genel İş bizim sayemizde İzmir'de var bunu nasıl istismar edersiniz. Bu İzmir'e yapılan bir ayıp ve haksızlıktır. İzmir bunu hak etmiyor. Büyükşehir de İzmir de diz çökmeyecek."
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |