Grev 7 gün sürdü ama siyaseten etkisi kısa orta ve uzun vadeye yayılacaktır.

Öncelikle Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın sürecin teknik ve siyaseten kazanan ismi olduğunu söylemek lazım… Gerçek anlamda kentin Şehr-i Emin’i haline geldi. Yerel seçimlerden bu yana kentle en büyük bütünleşmeyi sağladı. 

Bütçenin şeffaflığını ortaya koyması İzmirlilerden takdir alırken, geride kalan 4 yıl için bu süreç Tugay’a büyük bir avans ve kredi verdi.

İmza töreninde yaptığı konuşmada bugüne kadarki en lider konuşmasıydı. Özellikle grev sonrası iç barışın nasıl sağlanacağı noktasında önemli katkılar koyan bir konuşmaydı.

Tugay ilçe belediye başkanlarından da büyük destek aldı. Başkanların neredeyse tamamından sendikaya tepki Tugay’a destek açıklaması gelirken, Alsancak’taki imece usulü çöp toplama mesaisi uzun yıllar hafızalarda kalacaktır.

Bu destekler arasında Tugay’la kadın ve gençlik kolları kongrelerinde ve grup başkanvekili seçiminde karşı karşıya gelen Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki’nin desteğini ayrı tutmak gerek. Bunun en önemli nedeni, Eşki’nin sendika kökenli tek ilçe belediye başkanı olması… Eşki’nin süreçte Tugay’ın yanında durması, sendika şube başkanı hakkında disiplin hamlesi, çöp toplama mesaisine hemen katılması ve sendikaya yönelik yüksek tondan net mesajları Tugay’ın grev sürecindeki tutumuna önemli bir destekti. 

Ancak Tugay kentten ve ilçe belediye başkanlarından aldığı desteği parti örgütünden alamadı. Tugay yalnız bırakıldı. Zaten bu yalnız bırakılmayı Tugay imza töreninde sitem olarak ortaya koydu. Sadece CHP Lideri Özgür Özel’e ve Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşçıer’e teşekkür etti. 

Özellikle İzmir’in 2 MYK Üyesi Deniz Yücel ve Murat Bakan ile CHP’li vekiller sessiz kaldı. Burada Tugay ile aralarında geçmişten gelen ‘mesafe’ etkili olsa da DİSK’le karşı karşıya gelmek istenmemesi ve ‘ön seçim’ kaygısı da taşındığı gözüküyor. 

Ancak şunu da belirtmek gerek ki, Yücel ve Bakan zaten ‘biz çözdük grevi’ demedi. Sadece il başkanlığındaki fotoğraf karesinde yer almaları nedeniyle olacak bir eleştiri de değil bu… Tugay, daha önceki süreçlerden biriken sitemini aslında dışa vurdu. 

Yine de vekillerin Sendika yöneticisi Memiş Sarı’nın Hamza Dağ üzerinden oy hesabı çıkışına sessiz kalmaması gerekiyordu.

İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, DİSK ziyaretleri, uzlaşı mesajları, çöp toplama mesaisi ve ilçe başkanlarıyla destek açıklamasıyla üzerine düşeni yaptı, 'uzlaşmacı' görevi üstlendi ancak ‘çözüm odaklı’ olamadı. Deniz Yücel’in il başkanı olduğu dönemde Yücel il yöneticileriyle birlikte TİS krizlerinde daha çözüm odaklıydı. 

Aslanoğlu’nun ilçe başkanlarıyla grev sürecinde Tugay’a destek ziyareti Tugay’dan veto yedi. Son 25 yılda CHP il başkanıyla büyükşehir belediye başkanı arasında çok kriz gördüm. Birinci sıraya Kemal Karataş-Aziz Kocaoğlu krizini ikinci sıraya da Aslanoğlu-Tugay’ı ikilisini koyarım. 

AK Parti, grev boyunca doğru bir strateji sürdü. Selden kütük kapmaya çalışmadı. Büyükşehir krizle uğraşırken, kent adına önemli bir ziyaretin destekçisi oldular. Ulaşım meselelerinin masaya yatırıldığı Tugay-Uraloğlu buluşmasına AK Parti Genel Sekreteri Eyüp Kadir İnan ve AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı’nın verdiği destek altı çizilmesi gereken bir destek. 

AK Parti sendika-belediye kavgasına girmemeye çalıştı. Fazla açıklama yapılmadı. Burada AK Parti, CHP’nin kendi içinde konsolide olmamasını hedeflemiş gözüküyor. Bu stratejide de başarılı olundu.

Ve sendika… Emek mücadelesi en değerli mücadele… En kutsal hak… İşçiler eşit işe eşit ücret talebinde sonuna kadar haklılar. Ancak işçilerin sendika temsilcilerini sorgulaması gerek. Haklıyken haksız duruma düşürecek açıklamalar geldi sendika temsilcilerinden. Memiş Sarı’nın ‘oy kıyası’ açıklaması DİSK tarihine olumsuz anlamda geçti bile.  Üzerine Tugay’ın çöp toplamasıyla ilgili bir başka sendika yöneticisinin sözleri de kabul edilir değil. Sendika grev boyunca süreç yönetiminde sınıfta kalmıştır.