Erdoğan: İslam Dünyası sınıfta kalmıştır!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Yenikapı Miting Alanı'nda "Zulme Lanet, Kudüs'e Destek" mitinginde konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

''Kalbi Kudüs için atan öfkesi Kudüs için kabaran yüreği Kudüs için yanan yüz milyonların sesi olarak bugün Yenikapı'da bulunan tüm kardeşlerimi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Kudüs davası hepimizin davasıdır diyerek mitingimize iştirak eden Sayın Bahçeli başta olmak üzere BBP Genel Başkanına siyasi partilerimizin kıymetli temsilcilerine saygılarımı sunuyorum. İsrail zulmü karşısında sadece yüreklerindeki imanın gücüyle mücadeleyi veren Filistinli kardeşlerimizi selamlıyorum. Hunharca katledilen şehitlerimize rahmet diliyorum. Gazilerimize acil şifalar diliyorum.

''KUDÜS BİR SEMBOLDÜR, İMTİHANDIR''

Kudüs sadece bir şehir değildir. Kudüs bir semboldür, bir imtihandır, Kudüs kıbledir. İlk kıblemizi koruyamazsak son kıblemizin geleceğine güvenle bakamayız. Açık konuşmak gerekirse İslam dünyası Kudüs imtihanında sınıfta kalmıştır. Sadece İslam dünyası değil, tüm insanlık da sınıfta kalmıştır. ('Reis bizi Kudüs'e götür' sloganları üzerine) Yakındır inşallah.

''BİR SİYONİZM MÜCALEDESİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ''

1967 yılında Kudüs'ün işgaline sessiz kalan Birleşmiş Milletler, İsrail'in gerçekleştirdiği haksız, hukuksuz, vicdansız, ahlaksız tüm eylemleri sadece seyrederek bu zulme zımnen ortak olmuştur. Niçin 'Dünya 5'ten büyüktür' diyorum anlıyor musunuz? Yoksa bir Amerika'nın iki dudağının arasına mahkum olan dünyada zulümden başka bir şey göremezsiniz. Onun için ne diyoruz? Zalimler için yaşasın cehennem. Bugün de Amerika'nın attığı adıma karşı etkili tavır koymayan BM yıpranmış olan meşruiyet zeminine bir darbe daha vurmuştur. Bir Siyonizm mücadelesiyle karşı karşıyayız. Siyonistlerle Musevileri birbirinden ayırıyorum. Asıl mücadele Siyonistlerle onların Müslümanlara olan düşmanlığı hiç affedilir gibi değil.

''İSRAİL 1947'DEN BERİ DİLEDİĞİNİ YAPIYOR''

İsrail 1947'den beri dilediğini yapıyor, bugün de aynı pervasızlıkla yoluna devam ediyor. Bu gerçekleri görmezden gelemeyiz. İşte ABD'nin aldığı son kararla Kudüs'ün mahremiyetine bir kez daha el uzatıldı. Mescid-i Aksa giderek sıklaşan bir şekilde radikal siyonistlerin çizmeleriyle kirletiliyor. El-Halil Camisi hala işgal altında ve biz Müslümanlar kınamaktan başka bir şey yapmıyoruz, yapamıyoruz. Ahlakı olmayan zalimin anladığı tek dil, güçtür güç. Şayet tüm dünya, tüm Müslümanlar bir olup bu zulmün karşısına dikilirse, inanın bana sırtını dayadığı lobilerin desteği tek başına İsrail'in pervasızlıklarını sürdürmesine yeterli olmaz.

''BİZİM İÇİN ÇANAKKALE NEYSE KUDÜS DE ODUR''

Bizim için Çanakkale neyse Kudüs de odur. Biz 7 Ağustos'ta burada mıydık? 15 Temmuz'un hesabı için burada mıydık? Bu alan her zaman bizim toplanma yerimiz buluşma yerimiz olacaktır. Önce biz kendi aramızda birliğimizi beraberliğimizi temin edeceğiz ki zalime karşı gerektiği şekilde güçlü durabilelim.

''BUNLAR PROJE TERÖR ÖRGÜTLERİ''

Müslümanlar aralarındaki çatışmalarda çekişmelerde birbirlerine ne kadar tahammülsüzse vicdansızsa hasımlarına karşı da o derece pısırık cesaretsiz korkak bir görüntü içindedir. Tespitim yanlış mı? Bölgemizde DEAŞ denen bir örgüt türedi? Bu örgüt kimin kanını döktü? Bu örgüt sadece Müslümanların kanını döktü sadece İslam coğrafyasının mirasına saldırdı. Bunlar proje terör örgütleri. Müslüman sıfatı taşımak öyle kolay değildir ama biz bu işi çok kolaya indirgedik.''