Gökçe’den ‘soruşturma’ açıklaması: Alnımıza leke sürecek tek bir karar yok!

GERÇEKİZMİR - Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) İzmir Büyükşehir Aday Adayı olan Eski Büyükşehir Genel Sekreteri ve Eski İzmir Büyükşehir Genel Sekreter Yardımcısı Buğra çıkan soruşturma haberleri hakkında detaylı bir açıklama yaptı. 

Süreçlerin bir belediye bürokrasisi rutini olduğunu altını, “Ben her ay bir sarı soruşturma zarf alırım, gelir. Gelmezse bir anormallik vardır. Bu bizim yaptığımız görevin rutini” mesajıyla çizen Büyükşehir Aday Adayı Gökçe, “150’ye yakın, 5-6 klasör soruşturma, benim hakkımda bir dava ile sonuçlanmadı. Bir tanesinde bile alnımıza leke sürecek bir karar çıkmadı. Çünkü karnımızı ağrıtacak hiçbir iş yapmadık” ifadelerini kullandı. 

Gökçe ayrıca “Ben muhalefet belediyesinin bürokratıyım, açılan soruşturmalar da benim şeref nişanem. Bunların hiç biri AKP’li bir belediyenin bürokratına yapılmaz. Hepsi bize yapılmıştır” diye konuşurken, soruşturmaların zamanlamasının manidar olduğunun da altını çizdi. 

İşte Gökçe’nin mesajları: 

“HAKKIMDA AÇILMIŞ TEK BİR DAVA YOK”
Benimle ilgili sistemli olarak servis edilen soruşturma, dava haberlerini görünce hem şaşırıyorum hem üzülüyorum. 27 yıllık belediyeciyim. Herhalde 15 yıldır da CHP belediyelerinde üst yöneticilik yapıyorum. Bu süre içinde yüzlerce soruşturma yaşamışımdır. Benim klasörlerce soruşturma dosyalarım vardır. Özellikle İzmir’de ‘memur suçu savcısı’ olup benden ifade almayan savcı yoktur. Her memur suçu savcısına ifade vermişimdir. Ama benim hakkımda açılmış tek bir dava yok; görevi kötüye kullanma, görevi ihmal, ihaleye fesat gibi suçlardan… Bunlar zaten görevden alma suçlarıdır. Belediye bürokrasisinde bunlar rutindir. 150’ye yakın, 5-6 klasör soruşturma, benim hakkımda bir dava ile sonuçlanmadı. Bir tanesinde bile alnımıza leke sürecek bir karar çıkmadı. Çünkü karnımızı ağrıtacak hiçbir iş yapmadık.

“BUNLAR BENİM ŞEREF NİŞANEM”
Ben muhalefet belediyesinin bürokratıyım, açılan soruşturmalar da benim şeref nişanem. Bunların hiç biri AKP’li bir belediyenin bürokratına yapılmaz. Hepsi bize yapılmıştır. Bu soruşturmaların birçoğu, esasında genel sekretere gelmemesi gereken işlerdir. Özellikle harcama yetkilisinde biten işlerdir ama bunların bir bölümü, son dönemde, bir miktar da burada görev yapan Sayıştay denetçisinin ‘tali sorumlu diye genel sekreteri yazmasından’ kaynaklı dosyalar olarak karşımıza çıkıyor. 

“YAPTIĞIMIZ GÖREVİN RUTİNİ”
Ben her ay bir sarı soruşturma zarf alırım, gelir. Gelmezse bir anormallik vardır. Bu bizim yaptığımız görevin rutini. Bir tek benim değil, birçok arkadaşımın ismi de çarşaf çarşaf yayınlanıyor. Onlar o görevlerin rutinidir, o arkadaşlarımız da şerefli kamu görevlileridir. Görevin yapımı sırasında eksik de olur kusur da, düzeltilir. Kamu davası açılıp biri hakkında ceza verilene kadar bu insanlar suçsuzdur. 

“ZAMANLAMASI MANİDAR” 
Soruşturmaların bu zamanda gündeme gelmesi manidar. Daha vahimini söyleyeyim. 1 ay önce İstanbul’dan yine bir soruşturma geldi. Yani bu iş sadece İzmir’de olmuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yaptığımız görevler de önemli görevler ama o soruşturma kamuoyuna yansımadı da neden İzmir’deki eski soruşturmalar yansıyor? İzmir’de yıllar önce olan işler niye şimdi soruşturmalara konu oluyor kısmını kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Yaptığımız görevler, çalıştığımız kurumda hizmet ettiğimiz başkanların namusunu da korumak için yapılmış görevlerdir ve şeref nişanesidir. Başka türlü bir şey olsa cezası olurdu. Bunlar maksatlı ve sanırım aday olmanın bedelleri. O anlamda biraz sineye çekiyoruz. Ama hepimizin bir ailesi var. Beni üzen kısmı, ailemin üzülmesidir.