POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER GÜNCEL SPOR KÜLTÜR-SANAT DÜNYADAN EKONOMİ TÜMÜ
Yolcu otobüsü dereye uçtu: Yaralılar var!
Yolcu otobüsü dereye uçtu: Yaralılar var!
Özgür Özel: Gençlerin gitmesi beka sorunu
Özgür Özel: Gençlerin gitmesi beka sorunu
Görür en çok endişe ettiği 3 şehri açıkladı
Görür en çok endişe ettiği 3 şehri açıkladı
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında gelişme!
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında gelişme!
13 Aralık 2021 Pazartesi - 14:08

TTB grev açıklaması: Oyalama değil hakkımızı istiyoruz!

TTB ve sendikalar 15 Aralık Çarşamba günü grev kararı aldı. "Oyalama Değil Hakkımız Olanı İstiyoruz" istiyoruz denilen açıklamada grevde acil hastalar, diyaliz hastaları, gebeler, çocuk aciller, kanser hastaları, yoğun bakım hastalarının bakımı aksamayacak; COVID-19 veya COVID-19 şüphesi ile başvuranların poliklinik ve klinik tedavilerine devam edilecek; diğer hastalarımıza nöbet düzeninde sağlık hizmeti verileceği bildirildi.

TTB grev açıklaması: Oyalama değil hakkımızı istiyoruz!

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş), Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Genel Sağlık-İş) ile Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası; hekimlerin ve diş hekimlerinin gelirleri ve özlük hakları ile ilgili düzenleme içeren ve TBMM’deki tüm partilerin oybirliğiyle getirilen yasa tasarısının Meclis içtüzüğüne aykırı biçimde geri çekilmesi üzerine 15 Aralık 2021 günü “G(ö)rev” kararı aldı. Karar ile ilgili 13 Aralık 2021 günü TTB’de bir basın toplantısı düzenlendi.

TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut tarafından okunan basın açıklaması şöyle:

Uyarıyoruz: Oyalama Değil Hakkımız Olanı İstiyoruz
İktidarın savunduğu ve uyguladığı sağlık sistemi toplum sağlığı için artık önemli bir risk halini almış; bu sistemin yürütülmesi olanaksızlaşmıştır. Koronavirüs salgını mevcut sağlık sisteminin, toplum sağlığını korumak bir yana daha da riske attığını çok acı bir şekilde önümüze koymuştur. Halkın sağlığını tehlikeye atan bu sağlık sisteminin yürütücüleri, iş özel sağlık işletmeleri ve zenginleri korumaya yönelik politikalara gelince hiçbir sınır tanımamış; salgın döneminde dahi bu anlayışından vazgeçmemiştir. Yüzlerce insanımız, sağlık çalışanı yaşamını yitirirken; onlar sağlık sistemlerinin, şehir hastanelerinin güzellemeleriyle günlerini geçirmektedirler.

Sağlık emekçileri salgın döneminde canla başla çalışırken aynı zamanda işsizlikle, işten atılmalarla, yoksullukla karşı karşıya bırakılmıştır. Sağlık çalışanları “artık bu şartlarda çalışamıyoruz” diyerek istifa ederken, emekli olurken; genç hekimlerimiz başta olmak üzere sağlık emekçileri yurtdışına göç ederken tüm bu sorunları konuşmak, çözüm önerilerimizi iletmek için Sağlık Bakanı’yla görüşme taleplerimizi defalarca ilettik. Sağlık Bakanı’nın hekimlerin, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını, sağlık ve yaşam sorunlarını, toplum sağlığını sağlık emek meslek örgütleriyle konuşmasından daha doğal ne olabilir? Bu görüşme taleplerini karşılamak Sağlık Bakanı’nın bizlere ve topluma karşı sorumluluğu değil midir?

Artık yaşamımıza bile mâl olan bunca sorunumuzu duymazdan, görmezden gelen iktidar, aslında her şeyi görmektedir ve bilmektedir. Yaşanan sorunları ne yazık ki pandemi döneminde çok daha belirgin olan SALGINı değil algıyı yönetmeye çalışarak, kendisini bir şeyler yapıyormuş gibi göstermeye çalışarak, yok saymaktadır. Bunun en son örneği de hekimlerin, sağlık çalışanlarının artık yoksulluk sınırının çok altına düşmüş; açlık sınırına kadar gerilemiş gelirleri ve özlük hakları ile ilgili düzenleme yapacağı iddiasıyla getirdikleri yasa tasarısıdır. Ancak yasa tasarısı TBMM’ye getirildiği gibi hızla geri çekilmiştir.  Daha önce Meclis'te bütün partilerin oybirliğiyle getirilen düzenleme, 11 Aralık tarihinde bir kez daha komisyona getirilmiş ve içtüzüğe aykırı olarak komisyon başkanının imzasıyla geri çekilmiştir.

Bizler tasarının yeterli olmadığını, bütüncül olmadığını, tüm sağlık çalışanlarını, tüm hekimleri kapsamadığını belirtirken bu teklif bile bize fazla görülmüş; ne zaman tekrar Meclis’e getirileceği, varsa eksiklerin yasa tasarısına eklenerek neden tamamlanmadığı gibi sorular havada bırakılarak usule aykırı bir şekilde geri çekilmiştir. Mecliste milletvekillerine iktidarın resmî olarak veremediği sözel cevap, emekli hekim maaşlarının bu düzenlemeyle çok yüksek olacağı ve bunun kabul edilir olmadığıdır.

Sağlık ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Yapılan işin niteliği, riski, eğitim düzeyi ve yoksulluk sınırı gibi daha birçok kriter ele alındığında yapılan düzenlemenin bile yetersiz olduğunu ifade ettik. Yapılan düzenleme ile hekim ücretleri yoksulluk sınırına bile ulaşamamaktadır. İktidara belirtmek isteriz ki emekli hekimlere vereceğiniz ücret yüksek değildir; çalışanlara verdiğiniz ücret düşüktür. Sağlık ekip işidir; ekibin her bir üyesi, insanca yaşayacak bir ücret ve güvenli çalışma koşullarında ekip olarak, iş barışı bozulmadan çalışmak istemektedir.

Ekonomi de sağlık gibi iflas etmiş durumdadır ve maaşlarımız açlık sınırının dahi altındadır. TBMM’de yaşanan bunca süreçte Sağlık Bakanı’na defalarca, yeniden yeniden seslenmemize rağmen ne yazık ki yine sessiz kalmış ve halen de kalmaktadır. Sorumlu olduğu çalışanların hakları için sessiz kalan bakan görevini bir kez daha yapmamıştır: İstifa bizlere vereceği en iyi cevap halini almıştır.

İktidara ve Sağlık Bakanlığına çeşitli açıklama, eylem ve yürüyüşlerle anlatmaya çalıştık yine söylüyoruz: Salgın döneminde yaşamımızı da ortaya koyup verdiğimiz emeğin böyle/daha fazla değersizleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Toplum sağlık hakkı; emeğimiz ve geleceğimiz için artık G(ö)REV zamanıdır. Gün dayanışmanın, birbirimize, mesleklerimizin taşıdığı güce güvenmenin; yaşam ve sağlık haklarımızı savunmanın ve geliştirmenin günüdür.  Emeğimiz üzerinden kendini var eden, sömürenlere dur demenin “Biz birlikte güçlüyüz”ü göstermenin günüdür. Bu mücadele sadece hekimler, sağlık emekçileri için değil; tüm toplum için, hepimiz için. Ne toplumu ne sağlık emekçilerini ne de diğer emekçileri dinleyen bir iktidar, emeğimize sahip çıktığımızı bir kez daha görecektir. Toplumun sağlık hakkına, bizlerin emeğine göz dikmiş iktidarı G(ö)REV ile uyarmaktan başka bizlere çare kalmamıştır. Her G(ö)REV etkinliğinde olduğu gibi acil hastalar, diyaliz hastaları, gebeler, çocuk aciller, kanser hastaları, yoğun bakım hastalarının bakımı aksamayacak; COVID-19 veya COVID-19 şüphesi ile başvuranların poliklinik ve klinik tedavilerine devam edilecek; diğer hastalarımıza nöbet düzeninde sağlık hizmeti verilecektir.

Sağlıkta özelleştirmeci, hastanelerimizi satan politikalara karşı bu uyarı G(ö)REVi;
Koruyucu sağlık hizmetlerini savunmak içindir.
Emekliliğe de yansıyacak yaşanabilir temel ücret talebimiz içindir.
Güvencesiz, gerçekdışı bahanelerle işimizden edildiğimiz ve köleliği dayatan çalışma koşullarına son verilmesi, güvenceli çalışabilme talebimiz içindir.
Şiddete karşı etkili yasa, güvenli işyerleri, sağlıklı çalışma ortamları talebimiz içindir.
COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması içindir,
Ağır ve tehlikeli işler kapsamında faaliyet yürüten tüm işkolu emekçileri için 5 yıla 1 yıl yıpranma payı verilmesi; ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi içindir.

Biliyoruz ki sağlık alanına yansımış sorunlar, bütünden kopuk değildir. Eğitim, ekonomi gibi birçok alanda yürütülen yanlış politikalar sağlık alanına da aynen yansımıştır. Mevcut iktidar işçiye, emekçiye hiçbir yaşam hakkı tanımazken emekçilerin emeğine, yaşamına göz dikmiştir.

Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri olarak; 15 Aralık 2021 günü yaşadığımız sorunları dile getirmek ve çözüm talep etmek adına iş bırakarak Sağlık Bakanlığı’nı ve iktidarı uyaracak; sağlık ve sosyal hizmetlerin planlanmasından sunulmasına kadar karar alma süreçleri içinde yer alacağımız sağlık sistemi inşa edilinceye kadar birlikte mücadele edeceğiz.

Pandemi dönemi boyunca desteklerini hep yanımızda hissettiğimiz topluma da çağrımızdır: Yapacağımız eylem ve etkinliklerde sağlık hakkımız için birlikte olalım. Mücadelemiz yalnız kendimiz için değil, sağlığa erişim hakkı ve nitelikli sağlık hizmeti alabilmemiz içindir. Sesimizi duyun ve acil durumlar dışında sağlık kurumlarına gelmeyerek eylemlerimize destek verin.

Bu G(ö)REV emeğimize, geleceğimize, halkın sağlık hakkına sahip çıktığımızı gösteren bir uyarıdır. Artık toplumun, sağlık çalışanların çığlığına kulak verilmelidir. İktidar bilmelidir ki hekimlerin, sağlık çalışanlarının, emekçilerin söyleyecek sözü, sağlık sistemini değiştirecek gücü vardır.

Kısacası Emek Bizim ise Söz de Bizimdir!
İktidar bilmelidir ki; taleplerimiz kabul edilmediği, sağlık çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını düzeltecek bir düzenleme hızla Meclis’e getirilmediği takdirde eylemlerimiz devam edecektir. 

Bir kez daha uyarıyoruz: Oyalama Değil Hakkımız Olanı İstiyoruz!
Türk Tabipleri Birliği
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası
Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası
Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası
Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası

ARTIK BIÇAK KEMİKTE!
Basın toplantısında söz alan SES Eş Başkanı Selma Atabey, Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla birlikte sağlık sisteminde yaşanan çöküşün COVID-19 pandemisiyle birlikte daha da görünür olduğunu belirtti. Sağlığın ekip işi olduğunun ve ayrımcı uygulamalara karşı bir arada durulması gerektiğinin altını çizen Atabey, “Artık bıçak kemikte. Hem ekonomik hem özlük hem de demokratik haklarımızın hayat bulması için her birlikte mücadele edeceğiz ve kazanacağız” dedi.

GÖRMEZDEN GELİNİRSE... 
Dev Sağlık-İş GYK üyesi Mihriban Yıldırım, 15 Aralık günü yapılacak “g(ö)rev”in bir uyarı niteliğinde olduğunu, iktidarın sağlık emekçilerini görmezden gelmeyi sürdürmesi halinde üretimden gelen güçlerini tekrar kullanacaklarını belirtti. Yıldırım alanlarda mücadeleyi büyüteceklerini dile getirdi.

TÜKENİYORUZ! 
Genel Sağlık-İş MYK üyesi Dr. Tarık Doğan da 20 yıldır ülkeyi yönetme iddiasında olan iktidarın 1 Aralık’tan bu yana oynadığı tiyatro ile ülkeyi yönetemediğini bir kez daha herkese gösterdiğini söyledi. Piyasacı sağlık anlayışının sağlık emekçilerini birbirine düşürmeye ve kurban etmeye çalıştığını kaydeden Doğan, “Tükeniyoruz ve biz de üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz. Toplum sağlığını korumaya, hakkımızı alana kadar vazgeçmeyeceğiz” diye ekledi.

 
Altay'dan son 6 yılın en kötü serisi!
 
İmamoğlu'ndan Karaismailoğlu'na sert sözler!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
"3 doz aşı Omicron varyantı için yeterli bağışıklığı sağlıyor"
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, ...
İzmir Tabip Odası'ndan 8 maddelik 'Omicron' açıklaması!
Güney Afrika çıkışı Omicron varyantı Türkiye'ye de sıçrarken, Sağlık Bakanı ...
DSÖ açıkladı: Omicron kaç ülkeye sıçradı?
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19’un Güney Afrika keşfedilen Omicron ...
 
TTB’den grev kararı: Aciller dışında hizmet sunulmayacak!
TBMM Genel Kurulu’nda sağlık personelinin özlük haklarına ilişkin düzenlemelerin ...
Günlük tablo açıklandı, Bakan Koca'dan 'Omicron' mesajı!
Sağlık Bakanlığı, corona virüs için son gelişmeleri ve günlük tabloyu ...
Her 100 hastadan 6'sı yanlış doktora gidiyor
Sağlık Bakan Yardımcısı Birinci, Türkiye'de her 100 hastadan 6'sının hastanelerde ...
 
Kanser hastalarına 'mavi akrep zehri' uyarısı
Medikal Onkolog Dr. Ahmet Özveren bugüne kadar bilimsel bir araştırma ...
Bakan Koca açıkladı: Omicron Türkiye'de... 6 vakanın 5'i İzmir'de!
Dünyayı alarma geçiren ve etkileri halen tam olarak bilinmeyen Omicron ...
Günlük tablo: 191 can kaybı, 19 bin 255 yeni vaka
Sağlık Bakanlığı, corona virüs için son gelişmeleri ve günlük tabloyu ...
 
RÖPORTAJLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA GERÇEK İZMİR
TWITTER'DA GERÇEK İZMİR
YAZARLAR
Sercan Avcı
CHP İzmir ve Büyükşehir’de görünen o ki…
ÇOK YORUMLANANLAR
Gerçek İzmir
KünyeKünye Ä°letiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri