POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER GÜNCEL SPOR KÜLTÜR-SANAT DÜNYADAN EKONOMİ TÜMÜ
Minguzzi cinayeti davasında yeni gelişme!
Minguzzi cinayeti davasında yeni gelişme!
Erdoğan, Almanya Başbakanı Merz ile görüştü
Erdoğan, Almanya Başbakanı Merz ile görüştü
Özel'den 'etkin pişmanlık' soruşturmasına tepki
Özel'den 'etkin pişmanlık' soruşturmasına tepki
'Etkin pişmanlık' açıklamalarına soruşturma!
'Etkin pişmanlık' açıklamalarına soruşturma!
20 Haziran 2025 Cuma - 10:06

Kızı ‘şeytanın avukatlığı’na soyundu, Soyer yanıtladı! İzmir ile ilgili pişmanlığı var mı?

Önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, imza günü ile okurlarıyla buluşan kitabı ‘Başka Bir Dünya Mümkün’ kitabında kızı Defne Soyer ile gerçekleştirdiği soru-cevap bölümünde önemli açıklamalarda bulundu. Soyer İzmir ve Seferihisar ile ilgili pişmanlığı olup olmadığından, Tarkan konserine, 9 Eylül kutlamasındaki çok konuşulan dansından, eşi Neptün Soyer hakkındaki iddialara kadar birçok konuda önemli mesajlar verdi.

Kızı ‘şeytanın avukatlığı’na soyundu, Soyer yanıtladı! İzmir ile ilgili pişmanlığı var mı?

Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer imza günü ile okurlarıyla buluşan ‘Başka Bir Dünya Mümkün’ kitabında kızı Defne Soyer’in sorularını yanıtladı.

Soyer bu bölümü, “Dördüncü bölümde, kızım Defne'nin "şeytanın avukatlığı"nı yaparak, zaman zaman lince varan saldırılara uğradığım konularla ilgili sorduğu soruları ve verdiğim cevapları okuyacaksınız. Bu bölüm, içeriği gereği, kendimi savunmam olarak algılanabilir ama savunmaya değil açıklığa ve gerçeğin daha iyi anlaşılmasına ihtiyaç duyduk. Malum; algıların, olguların önüne geçtiği bir dünyada yaşıyoruz. O nedenle, sadece, samimiyetle yapılmış bir sohbet olarak kabul edin” sözleriyle tanımlarken ‘İzmir ve Seferihisar ile ilgili pişmanlığınız var mı?’ sorularına yanıt verdi.

Soyer İzmir’de 9 Eylül kutlamaları kapsamında düzenlenen ve çok tartışılan Tarkan konseri ve geçirdiği soruşturmalar hakkında da konuştu.

Eski Başkan kitabında ayrıca Eşi Neptün Soyer ve Köykoop Birlik Başkanı olması nedeniyle haklarında oluşturulan spekülasyonlara da yanıtlar verdi.

Soyer 2019’da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı sıfatıyla ilk kez katıldığı 9 Eylül kutlamalarındaki çok konuşulan dansı için de konuşurken, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın, 9 Eylül'de, 9 Eylül'ün coşkusuyla dans etmesinin tüm müstakbel belediye başkanlarına nasip olmasını diliyorum” sözlerini kullandı.

Soyer’in kızı Defne Soyer’in gerçekleştirdiği soru-cevap bölümünün bazı kesitleri şu şekilde:

Seferihisar ile ilgili pişmanlıkların var mı?

Seferihisar'da başlattığım dönüşümün daha ileriye taşınması mümkündü.

Seferihisar Cittaslow olduktan sonra Türkiye'nin gündeminde olağanüstü güzel bir yer edindi. Herkesin Seferihisar'a gelmek istediği bir süreç yaşandı. Bu, tabii sadece Seferihisar'ın kendi gerçekleri sebebiyle değil, biraz da kamuoyunun Seferihisar üzerinde yarattığı algı sonucunda böyle bir tablo ortaya çıktı. Seferihisar o algıyla tam örtüşmüyordu.

Bence olması gereken şey şuydu; özellikle beyaz yakalılar İstanbul'dan ve Ankara'dan İzmir'e geldiler. Onlar biraz daha fazla elini taşın altına koymalıydılar diye düşünüyorum İyi reklamcılar, iyi mimarlar, iyi avukatlar, iyi doktorlar hep Seferihisar'a geldi, ikinci konutlarını burada yaptı, Hatta bir bölümü hayatının tamamını buraya taşıdı.

Ancak burada bir emekli hayatı yaşamaya başladılar. Halbuki edindikleri bilgi ve birikimi Seferihisar'a aktarmak gibi bir hedef ortaya koymuş olsalardı, o zaman Seferihisar çok daha zengin bir insan malzemesiyle çok daha zengin bir deneyim birikimiyle yola devam edebilirdi.

Daha çok uluslararası ilişkiler kurmak, daha çok uluslararası bir dayanışmanın parçası haline getirmek gerekirdi. Ya da belki Büyükşehir Belediye Başkanı'yken Seferihisar'a daha çok zaman ayırmam, Seferihisar'ı daha sıkı kontrol etmem gerekirdi. Hoş, şimdi geriye dönüp bunları söylemek kolay ama o zamanlar günlük uyku süremi beş buçuk saate indirmiştim ve neredeyse nefes almadan çalışıyordum.

İzmir ile ilgili pişmanlıkların var mı?

İzmir'in en zorlu koşullarında; deprem koşullarında, yangın koşullarında, pandemi koşullarında, tüm Türkiye'yi etkileyen 6 Şubat depremi koşullarında belediye başkanlığı yaptım. Çok ağır bir dönemdi. Dolayısıyla bütün bu krizlerden Büyükşehir Belediyesinin kurumsal kapasitesine toz kondurmadan, tam tersine onun yıldızlaşmasını mümkün kılarak çıktık. O krizlerin yıkıcılığını ve tahribatını hafiflettik. Bununla gurur duyuyorum. En zorlu sınavlardan gerçekten büyük başarıyla çıktık.

30 Ekim depreminden bir ay sonra bütün çadırların sökülmüş olması, binlerce insanın yeni evlerine geçmiş olması az buz bir şey değildi, Türkiye'de örneği görülmeyen bir kriz belediyeciliği, devlet yönetimi sergiledik. Binlerce insanı depremden bir ay sonra kış koşullarında mağdur etmeden, başlarını sokacak bir yuvayla buluşturduk.

Yurt dışından çok ciddi finansman kaynakları bulup İzmir tarihinin en büyük yatırımı sayılabilecek Buca metrosunu başlattık. 3,2 faizle 490 milyon euro 4 yıl ödemesiz 12 ay vadeli finansman bulduk. Bu çok büyük bir başarıydı. Pandemi ve deprem felaketlerine rağmen bunu başarmıştık.

İzmir'in hem uluslararası alandaki bilinirliğini hem şehir içinde yaşayan insanların huzurunu, mutluluğunu büyütecek çok iş yaptık. Tabii ki herkesi mutlu etmek mümkün değildir. Devlet ve hükümetler tarafından yıllarca ihmal edilmiş, yıllarca muhalif duruşunu korumuş, bu nedenle iktidarın yıldırımlarını üzerine çekmiş bu şehrin çok büyük, çok akut problemleri vardı. Tüm sorunları çözememiş olsak da canla başla çalıştık ve İzmirliler bu gayretimizi gördü. Ne ranta ne tembelliğe izin verdik. En önemlisi çok güvendiğim büyükşehir bürokrasisi ve çalışanlarının çok büyük bir bölümü canla başla, aşkla çalıştı. Onlarla gurur duyuyorum. Dolayısıyla İzmir ile ilgili pişmanlık değil ama bazı şeylerin yarım kalmış olması nedeniyle yaşadığım bir burukluk var içimde.

Biraz doğru bilinen yanlışlara değinelim isterim. Annemin Köykoop Birlik Başkanı olması ile ilgili bir şey söylemek ister misin?

Ne yazık ki eşim olması nedeniyle annen çok büyük haksızlıklara maruz kaldı. Yakıştırmalar ve suçlamalar hem c?halet hem de çok büyük bir kötü niyet mahsulü. "Kooperatiften milyonlarca liralık alım yaptı, kooperatife milyonlarca para aktardı." gibi söylemler oldu.

Birincisi, bir ticari şirkete para aktarırsanız o ticari şirket o parayı istediği gibi kullanabilir. İster ortaklarına dağıtır ister yatırım yapar isterse bankaya yatırır. Kooperatif ise bir ticari şirket değildir.

Kooperatifin ortakları, kooperatifler kanununa tabidir ve hem ortaklar yönetimlerine karşı hem de yönetimler ortaklarına karşı sorumluluk taşır. Kooperatifin kasasına girecek ya da kasasından çıkacak her bir kuruşun hesabını hem tüm kooperatif ortakları birbirlerine hem kooperatif yönetimi ortaklarına vermek zorundadır.

Kooperatifler, ticari kâr elde etmek için değil, ürettiklerini satabilmek için kooperatif çatısı altında buluşurlar. Kaldı ki belediye, kooperatiflerden ürün alırken, örneğin süt alırken, aldığı sütün parasını kooperatife aktarır ve ortaklar, kooperatife koydukları ürünün karşılığını alırlar. Yani örneğin, kooperatif yönetimi kendi kendine, süt paralarını ortaklara dağıtmayıp, bankada faize yatırma kararı veremez. Belediyenin bugüne kadar kooperatiflerden aldığı yüz milyonlarca liralık süt parasının tamamı, sütü satan, kooperatif ortağı üreticinin cebine girmiştir.

Köykoop, sadece çatı örgütü olarak organizasyonu gerçekleştirdiği için, sembolik bir pay alır. O da ticari bir kar değildir.

Özetle eşim çok uzun senelerdir, 122 kooperatifin çatı birliğinin, yani Köykoop İzmir Birliğinin başkanlığını yürütüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinin Köykoop ile olan ilişkisi Belediye Başkanı seçilmemden önce de vardı. Benim dönemimde, İzmir Büyükşehir Belediyesinin bütün kooperatiflerle ilişkisi büyüyerek güçlendi. Başında eşim olmasaydı da Köykoop ile İzmir Büyükşehir Belediyesinin ilişkisi daha da güçlenecekti.

Son olarak şunu ekleyip tamamlayayım. Eşim, yaklaşık 15 yıldır sürdürdüğü kooperatif başkanlığından ne bir ücret ne bir maaş ne de bir harcırah almıştır. Kendisinin inekleri, koyunları ve süt üretimi de olmamıştır. Dolayısıyla sadece kooperatifler arasındaki organizasyonu yapmak yükümlülüğünü taşıyan ve kooperatifleri ileriye götürmeye gayret eden manevi bir sorumluluk üstlenmiştir. Bir kuruş kişisel menfaati olmamıştır, cebine bir kuruş para girmemiştir.

Eşimi kayırdığım, onu kolladığım algılarının hiçbiri doğru değildir. Benim görev yaptığım 15 yıl boyunca belediyeyle ilişkilerini mümkün olduğu kadar sınırlı tutmaya gayret eden eşim, hiçbir şey beklemeden kadın, engelli meselesi gibi birçok konuda bilgisi ve tecrübesini aktararak büyük destek verdi, hep yanımda durdu. Kendisi başarılı bir kadın hikâye-si yazmıştır. Üstelik de her daim üreticinin hakkını korumuş emeğinin, alın terinin karşılığını almasına gayret etmiştir.

Benim hayatımda olduğu gibi onun hayatında da toplumsal menfaat ve toplumsal çıkarlar her zaman daha önemli yer tutmuştur. Her ikimiz için de hayatın manası; adaleti gözeten, emekten yana olan, hayatı iyileştirmeye yönelik bu gayretler olmuştur, daha çok para kazanma hırsı değil.

Dans ederken görünmekten çekinmedin mi Türkiye gibi bir ülkede? Hep dans ederken görüntülerin çıktı belediye başkanlığında ve yanındaki kişiler sana "Başkan'ım dikkat edin, görüntü vermeyin!" diyorlardı ama sen, dans etmekten çekinmedin.

Belediye Başkanı'nın yaptıkları da yapmadıkları da toplumda örnek teşkil eder. Bisiklete binmek gibi dans etmek de benim hayatımın bir parçası. Belediye Başkanı halkın önderi, halkın lideri demektir ve o statü toplumu ileriye taşıyacak, değişimi tetikleyecek en önemli mevkilerden biridir.

Türkiye'de "Ağır ol da molla desinler." tarzı bir devlet adamı anlayışı var. Bunu doğru bulmuyorum. Yani tabii ki kamu yöneticiliğinin bir ağırlığı vardır. Yani karar verirken olgun olmak; aklına geleni hemen söylemek, aklına geleni hemen yapmak gibi ergen davranışlarıyla uyumlu bir şey değildir. Bir kamu yöneticisi kararını ölçerek biçerek vermelidir, kararının arka-sında durmalıdır, ağzından çıkan sözün bir ağırlığı olmalıdır.

Ancak yaşam tarzından farklı bir görüntü vermeye çalışmak hem samimiyetin hem ağırlığın kaybolması demektir.

Yani hem hayattaki duruşunuzun samimiyetini koruyacaksınız hem de kamu yöneticisi olmanın getirdiği yetki ve sorumlulukların gereğini yapacaksınız. Bu ikisi bir arada olmak mecburiyetinde. Biri için diğerini feda etmemeye çalıştım. Dans etmeyi hayatım boyunca sevdim ama yaptığım görevin ağrılığını da hiçbir zaman unutmadım.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın, 9 Eylül'de, 9 Eylül'ün coşkusuyla dans etmesinin tüm müstakbel belediye başkanlarına nasip olmasını diliyorum.

Tarkan konserine milyonlar harcadığın söylendi, çokça anlattın öyle olmadığını ama tekrar anlatır mısın?

Tarkan soruşturmasından ve diğerlerinden hep aklandım. Bu konuda üç ayrı soruşturma açılmıştı. Dünyanın en kalabalık konserleri sıralamasında 5. olan Tarkan konserinin: 150 sanatçı, iki ayrı sahne, muazzam ses, ışık gösterileri maliyeti müfettiş raporuna göre toplam 28 milyon küsur lira olmuş bunun 27 milyon küsur lirası sponsorlar tarafından ödenmiş Büyükşehir'in bütçesinden toplam 1 milyon 490 bin lira çıkmış

2 milyon insanın geldiği o dev organizasyon için beledi-yenin kasasından sadece 1 milyon 490 bin lira çıkmış. Bu müfettişin son raporunda yazıyor. Çok şükür soruşturmaların hepsinden aklandım. Ayrıca bu konser. "İzmir'in Kurtuluşunun 100. Yılı için düzenlendi, yani kuruluşun ve kurtuluşun şehrinin "100. Doğum Günü"nü kutladık. Gerçekten İzmir'in, Türkiye'nin unutamayacağı bir coşku ve mutluluk yaşandı o akşam. Tarkan, olağanüstü performansıyla. "Kurtuluş'un 100. Yılına yakışan bir akşam yaşattı bize. Sonrasında orada yaptığım konuşmadan da bir soruşturma geçirdim. O kadar çok denetimden geçtik ki... Çok şükür, hepsinden aklandım ve bugün İzmir'in sokaklarında tek başıma alnım açık, başım dik yürüyebiliyorum.

Soruşturma geçirdiğim 9 Eylül konuşmasının tam metnini kitabın son bölümünde tekrar paylaşıyorum. Bu konuşmanın iktidar cephesinde bu kadar büyük bir reaksiyona yol açacağını öngörmemiştim. Vatan haini Vahdettin'e ve Damat Ferit'e sahip çıkacakları, Atatürk hakkında idam fermanı yazanları koruyup kollamaya çalışacakları aklımın ucundan bile geçmemişti. O nedenle, o akşamın benim açımdan da bir aydınlanma yarattığını söylemeliyim.

 
YKS'nin ilk oturumu TYT yarın: Adaylara hatırlatmalar
 
Konak ve Ege Kent Konseyleri Birliği'nden 'maden kanunu teklifine' tepki!
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Erhan 20 Haziran 2025 Cuma 11:00

Asaletini vermediğiniz ve sizin çağırdığınız ve tekrar bırakıp gittiğiniz kişilere karşı sözünüzü başkanken tutmadınız. Sizin dürüstlüğünüze neden inansın insanlar, bu sadece küçük ama gerçek bir örnek. Siz değiştiniz ve bencilleştiniz, getirdiğiniz kişiler gibi...

Yorumu oyla      0      0  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
YKS'nin ilk oturumu TYT yarın: Adaylara hatırlatmalar
Türkiye'deki 81 il ile KKTC'de uygulanacak YKS'nin yarın saat 10.15'te ...
İzmir'de çocuk tacizi ve yasa dışı bahis baskını!
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, yasa dışı bahis ve çevrimiçi çocuk tacizi ...
20 Haziran Cuma günü İzmir'de hangi ilçelerde su kesintisi yaşanacak?
İZSU, 20 Haziran Cuma günü İzmir'de planlı su kesintisi yaşanacak ilçeleri ve saatleri açıkladı.
 
İzmir'de hafta sonu hava sıcaklıklarında düşüş!
İzmir’de önümüzdeki hafta sonu hava sıcaklıklarında kısmi düşüş yaşanacak. ...
Yargıtay kararı bozdu: H.K.G davası yeniden görülecek
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 6 yaşında başlayan ve yıllarca cinsel istismara ...
Milyonlarca öğrenci için tatil başlıyor!
2024-2025 eğitim-öğretim yılı bugün sona erecek. 20 milyonu aşkın öğrenci ...
 
İmamoğlu'ndan etkin pişmanlık açıklaması!
İmamoğlu'ndan "etkin pişmanlık" açıklaması: Ben o imzaların yükünü tek ...
Buca'da çöp yığınları oluştu
İzmir’in Buca ilçesinde belediye işçilerinin maaş ve alacak sorunları ...
İzmir'de arazi kavgasında kan aktı!
İzmir’in Buca ilçesinde arazi anlaşmazlığı nedeniyle akrabalar arasında ...
 
RÖPORTAJLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA GERÇEK İZMİR
TWITTER'DA GERÇEK İZMİR
YAZARLAR
Sercan Avcı
7 günlük kaosun anlattıkları!
ÇOK YORUMLANANLAR
Gerçek İzmir
KünyeKünye İletiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri