‘Kooperatif’ davasında 2. duruşma: Savcılık mütalaasını açıkladı: Arzu Özçelik için zorla getirme kararı!

Asena TUNCA/GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında açılan ve kamuoyunda "kooperatif" davası olarak bilinen, aralarında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ile eski İZBETON AŞ Genel Müdürü Heval Savaş Kaya'nın da yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün İzmir Adliyesi’nde görülüyor. 

SAVCILIK MÜTALAASI AÇIKLANDI!

Dosyada tanık İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Daire Başkanı Ayşe Arzu Özçelik hakkında zorla getirilme kararı verilmesi, mağdurlar ve suçtan zarar gören müştekilerin katılma taleplerinin kabulü, adli kontrolün kaldırılması taleplerinin reddi ve bilirkişi raporu, Danıştay ve Sayıştay raporları uyarınca sanıkların sosyo ekonomik seviyeleri itibari ve konumları itibariyle delilleri etkileme ihtimali, delillerin yeteri kadar toplanmamış olması, bilirkişi raporu ile delillerin artma ihtimali itibariyle Barış Karcı, Heval Savaş Kaya, Tunç Soyer, Şenol Aslanoğlu, Cihangir Lübiç'in tutukluluk hallerinin devamı ve Hüseyin Şimşek'in tahliyesi ve adli kontrolünü talep etti.

KARCI'DAN MÜTALAA SONRASI SAVUNMA

Barış Karcı mütalaaya karşı savunmasında, "Sayıştay suç duyurusunda bulunmadı. Genel müdür ve genel müdür yardımcılarına verilen yetki devri. Genel kurul ve yönetim kurulu kararına göre düzenlenen şirket ana sözleşmesinin 12. maddesinde de yer alan iZBETON iç yönergesine uygun bir yetki devrinden bahsediyoruz. İZBETON'un tutuksuz yargılanan yönetim kurulu üyelerinden benim ne farkım var? 17 sayılı kararda imzası olup tutuklu yargılanan tek bürokrat benim. Hala İZBETON yönetim kurulunda olup tutuksuz yargılanan yöneticiler var. Yetki devrinde imzası olan da böyle. Yaptığım bürokratik görevden yargılanıyor olsam Danıştay olumsuz görüş bildirirdi ama ben yönetim kurulu üyesi olarak karşınızdayım. Aleyhimde hiçbir tespit olmamış. Kooperatif üye ve sorumlularını tanımam telkinde de bulunmadım. Barış Karcı ismini kullanan bir olumsuz durumla da karşılaşmadık. Kooperatif sorumluları ve bağlantılı üçüncü şahıslarla bağlantı sağladığım da görülmemiş. Kararlar yönetim kurulunu ibra etti. Her görevi layıkıyla yapmaya çalıştım. Attığım imzalara sahip çıkmaya çalıştım. Ocak 2025'te genel sekreterlikten ayrıldım. İki kızım var. Kızlarımın eğitimiyle uğraşmaya fırsat buldum derken 105 gündür hiç işlemediğim bir suçtan tutukluyum. Kime menfaat sağladığımı sordum. Durumum nedeniyle ücretim de kesiliyor. Çocuklarımla ilgilenmek istiyorum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.

KARCI'NIN AVUKATI ÖZKAN YÜCEL: KAMU ZARARI YOKTUR YAZISINI GÖRDÜNÜZ MÜ?

Barış Karcı müdafii Özkan Yücel: "Sayın Savcım 'kamu zararı yoktur yazısını gördünüz mü, yazı gönderdi bugün' kamu zararı tutturmuş gidiyorsunuz. Bu işin menfaat kazananı kim? Dolandırıcılık faaliyetini kim işlemiş? Zarar gören yok, kazanç elde eden yok. Gerçekten anlamadım. Bilirkişi raporları sizin söylediğiniz gibi değil. Hangi sanığın hangi sanıkla nerede nasıl fikir birliğine girdiği konusunda iddianameye tek delil koyabildiniz mi? Bütün yönetim kurulu üyelerini bu salona doldurdunuz. Şu an bile savcılık makamında oturan savcıların haberdar olduğundan emin değilim. Belki bir tanesi biraz. Kooperatif mağdurları yüzde bin mağduriyet artışının nasıl olduğunu iktidara sormuş mu? Sayıştay raporunda İzBB ile ilgili tek bir beyan yok. Gelecekte olması muhtemel bir şeyin varlığından mı bahsedeceğiz? Madem İZBETON sözleşme yapamazdı şu anki protokoller nasıl yapılıyor? Toplanmamış deliller varsa ne kabahatleri var? Toplasaydınız. Bir tek yönetim kurulu üyesi olarak Barış Karcı tutuklu. Barış Karcı'yı bıraksanız, Karcı bu yargılamanın seyrini nasıl değiştirecek? Olmamış olaylar üzerinden hayali senaryolar üretiyorsunuz.

LÜBİÇ: SİZDEN RİCAM...

Cihangir Lübiç, mütalaaya karşı savunmasında "Biz gönlümüzü koyduk, bir şey yapalım diyoruz. Delilleri ben mi karartacağım? Beni İzmir'in dışına kovsanız da gitmem. Sizden rica ediyorum, en ağır cezayı verin evden çıkmayayım ama şirketi yürüteyim. Başka bir talebim yok" dedi.

LÜBİÇ'İN AVUKATI: KIZLARINI DA MI DOLANDIRMIŞ?

Sanık Cihangir Lübiç müdafii, "Mağdur sıfatında Lübiç'in kızları da var. Kızlarını da mı dolandırmış? Vallahi billahi bu adam bedavaya atıyor. Bir tane dolandırıcılıkla ilgili beyan var mı? Daha ne söyleyebilirim anlayabilmiş değilim. Birlikte hareket ettikleri iki kişi çok doğru bir kararla tahliye edildi. Bu adam niye burada? Elimi vicdanıma koyarak bilirkişi, Danıştay ve Sayıştay raporlarını göstererek Cihangir Lübiç'in tahliyesini talep ediyorum. Tutukluluk halinin devamına derseniz ben bu adama cezaevinde ne anlatacağım? Kuvvetli suç şüphesi yok. 60 yaşındaki adam dışarı çıkıp mağdurlara nasıl etki edecek? Bu saatten sonra adli kontrole de razıyız ama müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum" şeklinde konuştu.

2. DURUŞMADAN NOTLAR

BASIN SALONA ALINMADI!

Bugünkü duruşmayı izlemek için bekleyen gazetecilere salonun kapasitesi yeterli olmadığı için içeri alınmayacakları bildirildi. Basın mensupları kararı salonun önünde alkışlarla protesto etti. Duruşma salonu önünde çevik kuvvet ekipleri etten duvar ördü. 

Tutuklu sanıklardan Tunç Soyer ve Şenol Aslanoğlu 09:54'te salona elleri kelepçesiz şekilde jandarma eşliğinde getirildi. 

Kalabalık ve nedeniyle duruşma salonu önünde yığılmalar oluştu. Sanık yakınları slogan atarak tepki gösterdi. Mahkeme başkanı, güvenlik güçlerine kalabalığı dağıtması yönünde talimat verdi, "Burası slogan atılacak yer mi?" dedi.

Duruşma kimlik tespitlerinin yapılmasıyla başladı. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) kayıt altına alınan duruşmada, önceki oturumlarda savunması alınamayan sanıklar ile mağdurlar dinlendi. 

SANIKLARIN İFADESİ ALINDI

Tutuksuz sanıklardan Ömür Özmen ifadesinde "Bir tek Şenol Aslanoğlu'nu akrabam olması nedeniyle tanıyorum. Kooperariflerle ilgili herhangi bir iş ya da işlemimiz olmadı. Benim kısa bir dönem kooperatif üyeliğim vardı. Kuruluşta üye oldum. Belçika'dan buraya git gel zor olacağı için çıktım. Para ödemesi yapmadım. Maksimum 10 gün üyeliğim vardı. Çıktığımda da para alınmadı. İZBETON ile ilgim yok. Herhangi bir iş yapmadım" dedi. 

Mahkeme başkanının "Hüseyin Cengiz'i tanır mısın" sorusuna ise "Başkan olması sebebiyle bilirim" yanıtını verdi. 

Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın ve Eşrefpaşa Hastanesi Başhekim Yardımcısı Gaffar Karadoğan avukatları savunma yaptı. Gaffar Karadoğan'ın avukatı, "Kimin mağdur kimin şikayetçi kimin müşteki olduğu belli değil..." dedi. Aydın'ın avukatı eski savcı ve CHP milletvekili İlhan Cihaner savunmasında mevcut İZBB yönetiminin kooperatiflerle imzaladığı iyi niyet protokolleri vesilesiyle inşaatların devam etmesini gerektiğini söyledi.

Heval Savaş Kaya, "Önceki beyanlarımı tekrar ediyorum" dedi. Avukatları mütalaa sonrası beyanda bulunacaklarını söyledi.

İş Dünyası Konut Yapı Kooperatifi başkanı Cihangir Lübiç ağlayarak savunmasını yaptı."Onurumu gururumu geri istiyorum" dedi.

MAĞDURLARIN İFADELERİ İÇİN TIKLAYINIZ

BARIŞ KARCI'NIN SAVUNMASI İÇİN TIKLAYINIZ

ŞENOL ASLANOĞLU'NDAN 'MAHMUT TANAL' GÖNDERMESİ!

'KAMU ZARARI' YAZISI MAHKEMEYE ULAŞTI!

Heyetin İZBB'den talep ettiği 'kamu zararı' yazısı mahkemeye ulaştırıldı. 

Eski İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel mahkeme heyetine, Mahkeme heyetinin İZBB’den istediği ‘kamu zararı’ yazısını sundu.

Belediyenin yanıtında, iddianamede belirtilen eylemlerle ilgili olarak herhangi bir kamu zararının oluşmadığı, yapılan incelemelerde usulsüzlük tespit edilmediği belirtildi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi 1. Hukuk Müşavirliği tarafından 13 Ekim 2025 tarihinde mahkemeye gönderilen yazıda, ilgili müzekkerenin belediyeye 11 Ekim’de ulaştığı, konunun Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Kentsel Dönüşüm Dairesi Başkanlığı ve Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından incelendiği ifade edildi.

Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nın görüş yazısına da yer verilen yanıt metninde, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 71. maddesi ve Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Yönetmelik kapsamında yapılan tetkiklerde “herhangi bir kamu zararı kaydına rastlanmadığı” vurgulandı. Ayrıca Sayıştay Başkanlığı denetçilerinin 2025 mali yılı dış denetim görevlendirmesi kapsamında yürüttüğü incelemelerin sonuçlarının da mahkemeye iletileceği bildirildi.

Kentsel Dönüşüm Dairesi’nin değerlendirmesinde ise, belediye ile İZBETON A.Ş. arasındaki protokollerin “kat karşılığı esasına göre düzenlenmiş olması” nedeniyle belediyenin herhangi bir para hareketinde bulunmadığı, inşaat sürecinin tamamlanmasıyla birlikte gecikme cezası ve yapı kullanım izni süreçlerinin mevzuat çerçevesinde sürdüğü ifade edildi.

Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 3 Haziran 2025 tarihli araştırma raporuna atıfta bulunulan yazıda, belediyenin 2021–2024 yılları arasındaki faaliyetlerinin ve harcamalarının “usulüne uygun olarak yürütüldüğü” belirtilerek, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletilen inceleme raporunda da mevzuata aykırı bir duruma rastlanmadığı hatırlatıldı.

Belediye, müzekkereye verdiği yanıtı “herhangi bir kamu zararının oluşmadığı ve gerekli incelemelerin tamamlandığı” vurgusuyla İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na sundu.

İŞTE O BELGE:

NE OLMUŞTU?

İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesince Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen ilk duruşmaya, tutuklu sanıklar Soyer, Aslanoğlu ile Kaya'nın da aralarında bulunduğu bazı sanıklar, kooperatif mağduru müştekiler ile taraf avukatları katılmıştı. 19 Eylül Cuma günü ilk duruşmanın birinci oturumu, 22 Eylül Pazartesi duruşmanın ikinci oturumu ve 23 Eylül Salı günü duruşmanın üçüncü oturumu gerçekleştirilmişti.

6 İSİM İÇİN TUTUKLULUĞA DEVAM KARARI VERİLMİŞTİ

65 sanığın yargılandığı davada mahkeme heyeti verdiği ara kararda eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, SS İş Dünyası Konut Yapı Kooperatifi Başkanı Başkanı Cihangir Lübiç, İZBETON eski Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Şimşek, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreteri ve İZBETON Yönetim Kurulu Başkanvekili Barış Karcı ve eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın tutukluluk hallerinin devamına hükmetmişti.

MAHKEMEDEN 5 KİŞİ İÇİN TAHLİYE KARARI ÇIKMIŞTI

Heyet, İZBETON Yönetim Kurulu Üyesi Levent İşler, İZBETON Yönetim Kurulu Üyesi Sevcan Tınaztepe, İZBETON Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Sertaç Dölek, İZBETON Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Gürhan Özata ve İZBETON eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Alphan Bozan’ın tahliyelerine karar vermişti.

Soruşturmanın geçmişi

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca, 1 Temmuz'da İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON AŞ'de taşeron şirketler eliyle yolsuzluk yapıldığı iddiası üzerine soruşturma başlatılmış, bu kapsamda Sayıştay raporu, mülkiye müfettişi raporu, bilirkişi raporlarına istinaden "ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçlamasıyla 157 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti.

Şüphelilerden 22'sinin İZBETON AŞ, 2'sinin İş İnsanları Örnekköy Konut Yapı Kooperatifi, 3'ünün İş Dünyası Konut Yapı Kooperatifi, 2'sinin İş İnsanları Gaziemir Konut Yapı Kooperatifi, 3'ünün İş Alemi Yeni Yaşam Konut Yapı Kooperatifi, 3'ünün Egeli İş İnsanları Konut Yapı Kooperatifi'nde görevli olduğu, diğer 122 şüphelinin ise belediye personeli, inşaat, yapı, elektrik, mermer, ayrıştırma gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketlerin sahibi ve çalışanları olduğu belirtilmişti.

Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun da aralarında bulunduğu 139 şüpheli yakalanmıştı.

Sulh ceza hakimliğine sevk edilen şüphelilerden aralarında Soyer ve Aslanoğlu'nun da bulunduğu 60'ı tutuklanmış, 58 şüpheli adli kontrol şartıyla salıverilmişti. Şüphelilerden 20'si emniyetten, biri savcılıktan serbest bırakılmıştı.

Soyer ile Aslanoğlu'nun da aralarında olduğu 65 şüpheli hakkında, "kooperatif" işlerinde yolsuzluk iddiasıyla iştirak halinde ve zincirleme şekilde, "kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak nitelikli dolandırıcılık", "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" ve bu suçlara teşebbüs suçlarından hazırlanan üçüncü iddianamede 3'er yıldan 45'er yıla kadar hapis cezası talep edilmiş, iddianame İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.