Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Kurumları mali bakımdan denetleyen Sayıştay İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün 2024 raporunu açıkladı.
'RES' UYARISI!
Raporda yer alan bulguda İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’ne tahsisli bulunan rüzgar enerjisi santralinin devir işlemlerinin yapılmadığı belirtildi.
Bulguda şu ifadelere yer verildi:
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ile Şirket arasında akdedilen 23.10.2007 tarihli ortak girişim sözleşmesi hükümlerine istinaden; İYTE’ye tahsisli bulunan İzmir-Urla Sineklidağ ve Çiftlikdağı mevkilerinde ortak girişim kapsamında 13 MWe gücünde Rüzgar Enerjisi Santrali kurulması konusunda taraflar arasında mutabakata varıldığı ancak rüzgar enerjisi santraline ilişkin santral ve işletme lisansının gerekli yatırımlar yapıldıktan sonra Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) mevzuatının izin verdiği ilk fırsatta taraflarca kurulacak RES-İYTE ELEKTRİK ÜRETİM AŞ’ye (RES-İYTE) devredilmesi gerektiği halde söz konusu devir işlemlerinin yapılmadığı görülmüştür. İYTE ile Şirket arasında 23.10.2007 tarihinde akdedilen Ortak Girişim Sözleşmesinin “Sözleşme konusu”nu düzenleyen 2’nci maddesinde; lisans alınmasından sonra Şirket tarafından gerekli yatırımın yapılması ve EPDK mevzuatının izin verdiği ilk fırsatta taraflarca kurulacak RES-İYTE’ye santral ve işletme lisansının devredilmesi belirtilmiştir.
Taraflar arasında kurulması öngörülen RES-İYTE’ye hisse ve devrine ilişkin olarak Ortak Girişim Sözleşmesinin 4.3.1 ve 4.3.2 maddelerinde; kurulacak şirkette İYTE’nin %11 oranında bedelsiz olarak tahsis edilmiş hissesinin bulunacağı, bedelsiz hisse tahsisi yükümlülüğünün Şirketin B grubu hissedarları tarafından yerine getirileceği, bu oranın sermaye artırımlarında da aynen korunması amacıyla İYTE’nin sahip olduğu A grubu hisselere düşen mali yükümlülüklerin de B grubu hissedarlar tarafından yerine getirileceği, İYTE’nin %11’e ek olarak %9 oranında daha hisse almayı talep etmek hakkına sahip olduğu, böylesi bir talep halinde devredilen hisselerin bedelinin İYTE tarafından nakden ve defaten ödeneceği öngörülmüştür. Santralin RES-İYTE’ye devri ortak girişim sözleşmesinin amir hükümlerinden biri olup anılan sözleşme devir yükümünün ifa edilmemesini de açık bir maddi yaptırıma bağlamış bulunmaktadır. Nitekim ortak girişim sözleşmesinin 4.10 maddesinde santral faaliyete geçmesine ve santralin RES-İYTE’ye devredilmesi için bir engel bulunmamasına rağmen santralin RES-İYTE’ye devri gerçekleştirilmezse, İYTE’nin Şirketten on milyon ABD doları tazminat talep etmeye yetkili olacağı ve Şirketin de her zaman derhal devri gerçekleştirerek tazminatı ödeme mükellefiyetinden kurtulma imkanına sahip olacağı; diğer taraftan 4.9 maddesinde ise, Santralin faaliyete geçmesi tarihinden EPDK’dan gerekli izinlerin alınarak RES-İYTE’ye devir edilmesi tarihine kadar veya Santralin faaliyete geçmesine rağmen, taraflara yüklenilemeyecek nedenler ile RES-İYTE’ye devredilememesi halinde, Şirket’in bu Sözleşme konusu projenin net karından ilgili yıla isabet eden anapara taksitlerinin ve diğer proje ihtiyaçlarının tenzilinden sonra kalan karın, İYTE’nin o tarihteki hissedarlık oranı uyarınca belirlenecek tutarın her yılın Ocak ayının ilk 20 günü içinde İYTE’ye ödenmesi; İYTE’nin Şirketin Sözleşme konusu proje ile ilgili defter kayıtlarını ve banka hesaplarını her zaman inceleme ve bilgi alma hakkına sahip olacağı belirtilmiştir. Denetimlerde, ortak girişim sözleşmesi uyarınca kurulması öngörülen RES-İYTE’nin 50.000,00 TL sermaye bedeliyle 16.04.2009 tarihi itibarıyla kurulmuş olduğu, İYTE’ye tahsisli bulunan İzmir Urla Sineklidağ ve Çiftlikdağı mevkilerindeki saha üzerinde ortak girişim sözleşme hükümleri gereğince 13 MWe gücündeki Rüzgâr Enerjisi Santralinin tesisinin Şirket tarafından süreç içinde tamamlanmış olup santralin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca gerekli kabul işlemleri yapılarak 2016 Mayıs ayı itibarıyla işletmeye açıldığı; bununla birlikte ortak girişim kapsamında kurulan rüzgâr enerjisi santralinin RES-İYTE’ye devir işlemlerinin 2024 yılsonu itibarıyla gerçekleştirilmediği tespit edilmiştir.
Santralin üretim faaliyetlerine başladığı 2016 yılından sonraki süreç içerisinde; üretim faaliyetlerinin başlamasından kısa süre sonra Şirketin sahip olduğu lisans kapsamında kapasite artırım hakkından faydalanabilmek için Bakanlığa müracaatta bulunduğu ve bu nedenle yapılacak muhtemel ilave yatırımların santralin RES-İYTE’ye devri işlemlerindeki ertelemelerin gerekçesi olarak sunulduğu; Şirket tarafından İYTE Rektörlüğüne hitaben yazılan 18.10.2018 tarihli dilekçede, santralin RES-İYTE’ye devir işlemlerinde kısmi bölünme metodu ile devir veya alternatif olarak İYTE’nin sahibi olduğu payların bedelinin lisans süresi boyunca ödenmesi yönünde iki farklı alternatif yöntemden birisinin benimsenmesinin önerildiği; konuyla ilgili yazışmalardan anlaşıldığı üzere, Şirket tarafından önerilen iki farklı yönteme ilişkin olarak İYTE tarafından bugüne kadar olumlu ya da olumsuz herhangi bir resmi cevap verilmemiş olduğu; 2023 yılı Sayıştay Denetim Raporunda konu hakkında, santralin RES-İYTE’ye devrinin bir an önce başlatılması ve devir yükümünün haksız nedenlerle ifa edilmemiş olmasının tespiti halinde sözleşmesinde öngörülen tazminatın tahsilatı için gerekli hukuki işlemlerin yerine getirilmesi gerektiğinin belirtildiği; Şirketin İYTE’ye yazdığı 16.09.2024 tarihli yazı ile, santralin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu hükümleri uyarınca, kısmi bölünme yöntemi ile yeni kurulacak bir şirkete devredilmesi ve bu şirket paylarının %11’inin bedelsiz olarak İYTE’ye devri yöntemi için gerekli çalışmalara başlandığının bildirildiği; buna mukabil İYTE’nin ilgili Şirkete yazdığı 22.10.2024 tarihli cevabi yazısında, devrin yeni kurulacak bir şirkete yapılmasının uygun olmadığı, mevcut RES-İYTE’ye devir yapılması ve devir işlemleri için bir zaman çizelgesinin oluşturulmasını ilgili Şirketten talep ettiği görülmüştür. Santralin üretim faaliyetlerine başladığı dönemden sonraki 9 yıllık zaman zarfında; İYTE’nin Sözleşmenin 4.9 maddesi ile belirlenen kar payı hakkı ile ilgili olarak; 2016-2019 yıllarını kapsayan mali dönemler için Şirketten Santralin gelir ve gider durumunu gösteren yeminli mali müşavir onaylı beyanın alınmış olduğu; bu dönemlerde birikimli olarak sürekli zarar beyan edildiği, 2020-2024 arası mali dönemler için İYTE kayıtlarında Santralin mali durumu ile ilgili olarak her hangi bir bilginin bulunmadığı, bu nedenle Santralin faaliyette bulunduğu 9 yıl içerisinde İYTE’nin %11’lik hissesi için tahakkuk eden kar payının bulunmadığı, aynı zamanda İYTE’nin Şirketin uhdesinde bulunan santral ve işletme lisansının RES-İYTE’ye devri işlemlerinin gerçekleşmemesi nedeniyle sözleşmenin 4.10 maddesinden doğan tazminat hakkı için de bu güne kadar her hangi bir girişimde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kamu İdaresi cevabında, Şirket bünyesinde yer alan Urla RES ve ilgili lisansın kısmi bölünme yöntemi ile bağımsız bir anonim şirkete devrinin gerçekleştirilmesi çalışmalarına başlanıldığı, Şirketin tek ortağı olduğu, aynı unvana sahip ve Ortak Girişim Sözleşmesi gereğince esas sözleşmede yer alması gereken hükümler korunarak kurulacak yeni bir anonim şirkete devir işlemi gerçekleştirilerek, akabinde bu şirketin sermayesinin %l1'ini temsil eden payların Enstitüye bedelsiz olarak devredileceği, Santralin 2020-2024 arası dönemde oluşan mali durumunun tetkik ve tespitine yönelik bir çalışmanın bulunmadığı ifade edilmiştir. Sonuç olarak; ortak girişim kapsamında İYTE arazisi üzerinde kurulan rüzgâr enerjisi santralinin 2020-2024 arası dönemde oluşan 5 yıllık mali durumunun tetkik ve tespit edilerek varsa İYTE lehine oluşan kar paylarının Şirketten talep edilmesi, santralin RES-İYTE AŞ.’ye devir işlemlerinin bir an önce sonuçlandırılmasına yönelik her türlü idari ve hukuki tedbirin alınması gerekmektedir.
‘İŞÇİLERİN İZİNLERİNİ KULLANDIRMADIN’ UYARISI!
Raporda üniversitenin işçilerin yıllık ücretli izinlerinin zamanında ve yeterli kullandırmadığı belirtildi.
İlgili bulguda, “Üniversitenin çeşitli birimlerinde kadrosu olan işçilerin yıllık ücretli izinlerinin zamanında ve yeterli olarak kullandırılmadığı, iş akitlerinin herhangi bir nedenle sona ermesinden sonra izin haklarının ekonomik değere dönüştürülecek şekilde biriktirildiği görülmüştür” denildi.
Bulguda şu ifadelere yer verildi:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Çalışma şartları ve dinlenme hakkı” başlıklı 50’nci maddesinde “dinlenmek çalışanların hakkıdır” ifadesine yer verildikten sonra, yıllık izin hakkı ile hafta tatili ve bayram tatili hakları ayrıca vurgulanmış olduğundan Anayasal bir hak olan dinlenme hakkından vazgeçilemez. Ayrıca yasal zorunluluğun ötesinde; çalışanları yorgunluk ve onun beraberinde getireceği dikkatsizlik sonucu uğrayabilecekleri iş kazalarından korumak, işçinin bedensel ve ruhsal olarak iyiliğinin devamını sağlamak, iş tatminini artırmak, işçinin sosyal yaşama katılımını sağlamak, iş veriminin azalmasına engel olmak, işin kalitesinin düşmesini önlemek vb. birçok nedenle işçinin yıllık izin, hafta tatili, bayram tatili haklarını ve gün içinde ara dinlenmelerini tam olarak kullanabilmesi gereklidir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 53, 56, 57 ve 58’inci maddeleri gereğince işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de dahil olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir. Kanun’un “Yıllık ücretli izin hakkı ve izin süreleri” başlıklı 53’üncü maddesine göre yıllık ücretli izinden vazgeçilemez ve “Yıllık ücretli iznin uygulanması” başlıklı 56’ncı maddesine göre bu iznin Kanun’da gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur. Denetimlerde, 2024 yılı sonu itibarıyla sayıları yüze yaklaşan işçinin yetmiş kadarının 30 gün ve daha fazla sayıda yıllık ücretli izin biriktirdiği tespit edilmiştir. Yaklaşık yüz elli-yüz altmış güne kadar izni birikmiş işçiler olduğu göz önüne alındığında ortalama en az 5-6 yıllık kullanılmayan izinlerin olduğu anlaşılmaktadır. Hukukî anlamda çalışanların çalışma hayatından kaynaklanan yorgunluğu atabilmek, sağlıklarını koruyabilmek için ihtiyaç duydukları bir hak olan dinlenme hakkı, kullanılmadığı takdirde, işçinin ruhsal ve bedensel açıdan yorulması ve çalışma verimini düşürmesinin yanı sıra, işçinin hak kazanıp da kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretler, herhangi bir nedenle iş akdinin sona ermesi durumunda sözleşmenin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden kurumun aleyhine de ek mali külfet doğurmaktadır. Bugünkü ücretler üzerinden hesaplandığında, kullanılmayan yıllık ücretli izinlerin 2024 yılı sonu itibarıyla karşılığı yaklaşık olarak 4,5 milyon TL civarındadır. Diğer yandan Cumhurbaşkanlığı’nın 30 Haziran 2021 ve 17 Mayıs 2024 tarihinde kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanılması amacıyla yayımlanan Tasarruf Tedbirleri konulu Genelgelerinde; 4857 sayılı Kanun kapsamında çalışan işçilerin yıl içerisinde hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin ilgili yıl içerisinde kullandırılacağı, ilgililerin önceki yıllarda hak kazanıp kullanmadıkları yıllık ücretli izin sürelerinin yürütülen hizmetlerde aksamaya neden olmayacak şekilde azami üç yıl içerisinde kullandırılacağı belirtilmiştir. Kamu İdaresi cevabında; işçilerin günün her saati çalışmayı gerektiren işlerde çalıştığı, personel sayısının az, yürütülecek faaliyetlerin çok olması nedeniyle fazla mesaiye ihtiyaç duyulduğu, fazla mesai karşılığında ücret yerine izin tahakkuk ettirildiği, bu yüzden izinlerin biriktiği ifade edilmiştir. Bununla beraber, Toplu İş Sözleşmelerinde İş Kanunu'na İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği 5'inci madde ile belirtilen “Denkleştirme Esasına Göre Çalışma” ya ilişkin herhangi bir düzenlemeye gidilmediği için fazla çalışmaların izin olarak verildiği belirtilmiştir. 2025-2027 yıllarını kapsayan Toplu Sözleşmede “Denkleştirme Esasına Göre Çalışma” hususuna yer verilmiş olup düzenlemenin uygulamaya geçmesi halinde belirtilen birikmenin önüne geçileceği ve kullanılmayan yıllık izinlerin kullandırılacağı belirtilmiştir. Sonuç olarak; yukarda açıklanan gerekçelerle hem işçinin dinlenme hakkının bir gereği olarak ve aynı zamanda İdareye ek mali bir külfet getirmemesi için, işçilere yıllık ücretli izinlerini hak ettikleri yılda kullandırılması ve Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri Genelgelerinde de öngörüldüğü üzere, geçmiş yıllardan kalan izinlerin de daha fazla biriktirilmeden, yüksek miktarda izin hakkı olanlara öncelik verilerek belli bir plan dâhilinde kullandırılması gerekmektedir.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
|||||
|
|
![]() Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |