İzmir siyasetinde 'festival tartışması' tam gaz!

GERÇEKİZMİR - Uluslararası Mizah Festivali kapsamında gerçekleşecek olan “Dünya Karikatüründe Toplumsal Eleştiri ve Mizah” adlı toplantının iptal edildiği duyuruldu. Oturumun davetlileri karikatüristler Plantu ile Michel Kichka'ya 'İslam karşıtlığı' ekseninde AK Parti ve MHP tarafından şiddetli tepki gösterilmişti. Büyükşehir'den konuyla ilgili detaylı açıklama geldi. Büyükşehir'İn açıklaması yeni bir tartışma yaratırken, AK Parti cephesinden sert eleştiriler gelmişti

İzmir siyasetinde 'festival' tartışması sürüyor. MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, yazılı açıklama yaparak "“Michel Kichka ve Jean Plantureux’un İzmir Mizah Festivaline davet edilmesindeki asıl amacın ortaya çıkarılması, davet edenlerin kimler olduğunun ifşa edilmesi, son güne kadar bu iki ismin davet edildiği programın yapılması için direnen Tunç Soyer ve ekibinin neden böyle bir ısrar içine girdiği sorgulanmalı ve soruşturulmalıdır.”çıkışında bulundu. 

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan'dan 'festival'e yönelik muhalefetten gelen eleştirilere yanıt gelirken, bir diğer CHP'Li vekil Kani Beko'da MHP'li Osmanağaoğlu'na yanıt verdi. 

MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu yazılı bir basın açıklaması yayınladı. İzmir Mizah Festivaline davet edilen ve İslam karşıtlığı ile tanınan iki ismin davet edilmesinin büyük bir resmin küçük parçaları olduğunu iddia eden Osmanağaoğlu; “İzmir Büyükşehir Belediyesinin İslam düşmanı karikatüristleri mizah adı altında toplantılara davet ederek ağırlama gayreti, mücadelesini verdiğimiz değerleri itibarsızlaştırma amacından başka bir amaç taşımadığı gibi İslam üzerine oynanan oyunun da bir parçasıdır. Yaşananlar büyük bir resmin küçük bir parçası olması hasebiyle de önem arz etmektedir. Almanya, Fransa, Hollanda, Avusturya ve başka bazı Avrupa ülkelerinden, son birkaç ay içerisinde gelen, “İslam’ın reforma tabi tutulması” gibi akla ziyan açıklamaların hemen ardından Tunç Soyer ve yönetiminin İslami değerleri hiçe sayan, Müslümanların hassasiyetlerini bilerek törpülemeye çalışan davranışlar sergilemesi, akıllarınca bu rezil çağrılara cevap vermeleri gözümüzden kaçmamıştır.” ifadelerini kullandı.

“İzmir Mizah Festivali” kapsamında gerçekleştirilmesi planlanan, İslam ve Türkiye Düşmanı, barışa hasım MichelKichka ve Jean Plantureux’un katılımıyla gerçekleşecek olan oturumun iptal edilmesi yerinde bir karardır.” diyen Osmanağaoğlu “Bu oyunun figüranlarından olan Tunç Soyer’in bu hamlesi boşa çıkmıştır. Bu oyunun İzmir ayağı ifşa olmuştur. “İzmir Mizah Festivali” kapsamında gerçekleştirilmesi planlanan, İslam ve Türkiye Düşmanı, barışa hasım MichelKichka ve Jean Plantureux’un katılımıyla gerçekleşecek olan oturumun iptal edilmesi yerinde bir karardır. Ancak bu isimlerin davet edilmesindeki asıl amacın ortaya çıkarılması, davet edenlerin kimler olduğunun ifşa edilmesi, son güne kadar bu iki ismin davet edildiği programın yapılması için direnen Tunç Soyer ve ekibinin neden böyle bir ısrar içine girdiği sorgulanmalı ve soruşturulmalıdır.” İfadelerini kullandı.

CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesinin, düzenlediği İzmir Mizah Festivali adlı etkinliğe, İslam ve Türkiye karşıtı çizimleriyle gündeme gelen MichelKichka ve Jean Plantureux’u da davet etmesi tepki toplamış ve İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger programın iptal ettiğini söylemişti.

CHP'Lİ BAKAN: ONLAR ADINA UTAN İÇERİSİNDEYİZ

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, İzmir Mizah Festivali’ne İslam düşman karikatürler yayınladıkları iddia edilen Jean Plantu ve Michel Kichka’nın katılması ve programın iptal edilmesi hakkında açıklama yaptı.

AK Parti’yi manipülatif siyaset yapmakla suçlayan Bakan’ın açıklaması şöyle:

“AKP, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’e yönelik seçim döneminden beri sistematik olarak yürüttüğü karalama kampanyasına devam ediyor.

Saldırgan ve manipülasyon siyasetiyle iktidarını korumaya çalışan AKP, aynı saldırgan ve manipülatif siyasetle İzmir’i tahakküm altına almaya çalışıyor.

Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’i ana hedef belirleyip yürüttüğü kara propagandayla İzmir’in demokrat ve özgür ruhunu baltalıyor; İzmirlilerin huzurunu bozuyor.

Bu yıl ilk kez uluslararası boyutta düzenlenen ve Koronavirüs salgını nedeniyle YouTube üzerinden gerçekleştirilen İzmir Mizah Festivali ile ilgili ortaya atılan iddialar ve bu iddialar üzerinden yapılan manipülatif siyaset, İzmir’in demokrat ve özgürlükçü ruhuna aykırı bir sonuç doğurdu. Üzgünüm…

Çekimleri önceden yapılmasına rağmen, AKP’nin manipülatif bir kurgu üzerinden yürüttüğü linç sonunda ABD, Tunus, İsrail, Japonya, Hollanda, Burkina Faso, İtalya, Fransa, Tayland ve Etiyopya’dan karikatüristlerin katılacağı bir söyleşi iptal edildi.

İptal edilen söyleşinin başlığı ne? “Dünya Karikatüründe Toplumsal Eleştiri ve Mizah”

Amerika’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Asya’ya kadar tüm dünyayı kapsayan bir organizasyonda bir araya gelen karikatüristler, “toplumsal eleştiri” ve “mizah” konuşacaklardı.

Tatava koparıp ‘engel oldukları’ için ganimet kazanmış gibi sevince boğuldukları konu bu: “toplumsal eleştiri” ve “mizah”.

18 yıl tek başına iktidar olmanın sonunda geldikleri noktaya bakın; en ufak bir eleştiri ihtimaline dahi tahammülü kalmamak...

Bunu partili Cumhurbaşkanı’nın ekrana her çıktığında kükremesinden, meclis kürsüsünde konuşma yapan her milletvekilinin muhalefete yönelik saldırgan üslubundan, sosyal medyadaki trollerinin linç ataklarından, yerel siyasetteki manipülatif kurgularından ve gündelik hayatımızın akışında dahi karşılaştığımız binlerce örnekten görüyoruz, anlıyoruz.

AKP’lileri, eleştiriden ve mizahtan neden bu kadar çok korktuklarını düşünmeye, uykularını kaçıran bu konuyla yüzleşmeye davet ediyorum.

İzmir’in organize ettiği uluslararası bir festivali ucuz bir manipülasyona kurban etmesini, “kazanımmış” gibi servis edip, “bayram etmeleri” ise, üzülerek belirtmeliyim ki, zavallı bir durum. İzmir gibi özgür, demokrat ve huzurlu bir kenti böyle bir duruma düşürdükleri için, onlar adına büyük bir utanç içindeyiz”

CJP'Lİ BEKO: LİYAKATIN NE DEMEK OLDUĞUNU TUNÇ BAŞKAN SİZE ANLATSIN

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, İzmir Mizah Festivali ve müzik öğretmeninin şirket müdürü olarak atanması ile ilgili İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i eleştiren MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu’na ‘ağır ol molla sansınlar’ diyerek eleştiri yağmuruna tuttu. MHP’li vekil Osmanağaoğlu’na “Terörle, terörün eleştirisi ile kutsalların eleştirisini aynı kefeye koyuyorsunuz ve bunların ayrı şeyler olduğunu bilmiyorsunuz? Cehaletinizi yüzünüze vurduğum için kusura kalmayın siz istediniz” diyen Beko, liyakat konusunda da Tunç Soyer’den ders almasını önerdi.

Bir milletvekilinin görevlerini hatırlatarak eleştirilerine başlayan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, “Bir milletvekili ülkenin genel sorunlarına, yerelde yaşananlara varıncaya kadar elbette ki ülkenin tüm meseleleriyle ilgilidir. Ancak bu ilgideki seçicilik genelde milletvekilinin uzmanlık ya da belli bir birikiminin olduğu alanla sınırlı olması tabidir. Buradan ne demek istiyoruz. Bilmediği, anlamadığı, kendi anladığı dille söyleyelim; kafasının dank etmediği konularda konuşmaması, topa girmemesi gerekir. Atalarımız boşa dememiş ‘ağır ol molla sansınlar’ diye… Bilmediğin, kafanın basmadığı konularda hem de eleştiri ötesi suçlayıcı bir dil kullanırsan; ilk anda belki bu adam ne diyor diye belli bir kesimin dikkatini çekebilirsin. Ancak foyan kısa zamanda açığa çıkar, rezil rüsva olursun. İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu MHP’nin misyonuna uygun olabilir. Ama İzmir’e hiç yakışmıyor. Sayın Osmanağaoğlu, size neden böyle davranıyorsunuz diye sormayacağım. Zira hepimiz biliyoruz ki, partiniz iktidardan nemalanıyor. Saray’ın bekçiliğini yapıyor… Doğal olarak siz de partinizin politikalarına paralel hareket ediyorsunuz. Böyle de olsa soracağımız sorular var: Sayın Osmanağaoğlu hayatınızda bir kere olsun bir karikatür sergisini gezdiniz mi? Diyelim gezmeye fırsatınız olmadı… Peki bir kere olsun bir gazete bayisinden bir karikatür dergisi alıp evinize götürdünüz mü? Bu sorular daha da çoğaltılabilir. Peki, bu soruları neden soruyorum? Çünkü siz terörle terörün eleştirisi ile kutsalların eleştirisini aynı kefeye koyuyorsunuz ve bunların ayrı şeyler olduğunu bilmiyorsunuz? Cehaletinizi yüzünüze vurduğum için kusura bakmayın, siz istediniz. Sayın Osmanağaoğlu İslam adına tecavüz yapanlara, İslam adına kan döküp en vahşi katliamlara imza atanlara, daha açık bir ifade ile soralım IŞİD’in icraatlarına ne diyorsunuz? IŞİD’in taraftarı mısınız yoksa karşısında mısınız?” ifadelerini kullandı.

İkinci eleştirisini ise liyakat üzerinden yapan CHP’li Beko,  şunları dile getirdi: “18 yıldır Türkiye’de liyakat namına hiçbir şey bırakılmadı. İktidarın yanlısı olmak her makamın her işin liyakat ölçüsü haline getirildi. Hal böyle olduğu halde bugüne kadar iktidar partisine numunelik de olsa tek bir eleştiri yönelttiniz mi? Yöneltmediniz mi? Ve bula bula İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bir şirketin yönetimine bir müzik öğretmeninin, ilçe belediye başkanlığı yapmış bir yöneticinin getirilmesini buldunuz. Müzik öğretmeninden yönetici olmaz mı diyorsunuz. Kaldı ki yöneticilikte asıl aranan kıstas o kurumu yönetip yönetemeyeceği kabiliyetidir” diyen Beko sözlerini şöyle sürdürdü, “Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirilen ve ülkenin önemli sorunlarını kapsayana tüm araştırma önergelerine hayır oyu verdiniz. Emeklilikte Yaşa Takılanların sorununun çözülmesi için önce evet dediniz, sonra çark ettiniz. Çiftçi borçları araştırılsın dedik, hayır dediniz. Asgari Ücretlilerin sorunlarını araştıralım dedik hayır dediniz, 15 Temmuz ve siyasi ayağının araştırılması önerisine hayır dediniz, Çorlu'daki tren kazasıyla ilgili araştırma önergesine hayır dediniz. Sayın Osmanağaoğlu, sizden bu konularla ilgili de cevap vermenizi, yurttaşlarını bu sorunları ile ilgili görüşlerinizi ve neden hayır dediğinizi açıklamanızı da bekliyoruz. CHP’li belediyelerin yaptığı iyi işlere çamur atmanızı değil!”

Ayrıca Liyakatin ne demek olduğunu merak ediyorsanız İzmir’in değerli başkanı Tunç Soyer’e başvurun o size belediyedeki işleyiş konusunu ve liyakati somut örnekleri ile anlatacaktır. Örneğin Tunç Soyer ve ondan öncekiler CHP’den seçildikleri halde en alt kademeden en üst düzey yöneticiye varıncaya kadar hemen her kademede CHP’li olmadıkları halde laikiyle işe aday olup işe alınan ve halen birlikte çalıştığı MHP’li, AKP’li ya da bir başka partiden çalışanları örnek vererek liyakati öğrenmenize katkı sunacaktır. Emin olun, benzer bir örneği partinizin ya da peşine takıldığınız iktidar partisinin hiçbir belediyesinde göremezsiniz. Sayın Osmanağaoğlu; Aliağa Belediyesinde çalışan 300’e yakın işçi ve memur işten atılırken, siz bu konuda ne yaptınız? Atılan işçi ve sürgüne gönderilen memur arkadaşlarımızı ziyaret etme cesaretini gösterebildiniz mi?”