Dervişoğlu'ndan parlamenter sistem vurgusu ve çarpıcı mesajlar!

Mehmet İŞLER/ GERÇEKİZMİR - İYİ Parti'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) Grup Başkan Vekilliği görevini yürüten İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, düzenlediği basın toplantısında önemli mesajlar verdi. Tarihi Havagazı Fabrikası'nda gerçekleşen toplantıda İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, il yöneticileri, ilçe başkanları da bulundu.



Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Dervişoğlu gündeme ilişkin açıklama yaparken yangınlar ve sığınmacılar konularına ayrı bir parantez açtı. Erken seçim ve cumhurbaşkanlığı adaylığı noktasında düşüncelerini aktaran Dervişoğlu, genel siyasi tabloyu da yorumladı.

ATANMIŞ BAKANLAR SİYASET YAPMAMALI!
Son dönemde Türkiye'nin çeşitli illerinde yaşanan orman yangınları için konuşan Dervişoğlu, "Türkiye önemli günler geçiriyor. Orman yangınlarının acısıyla kavrulduk. Şimdi de sel felaketleriyle uğraşıyoruz. Vefatlar, kayıplar var. Vefat edenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Bu doğal afetler öngörü gerektirir. Türkiye yaşadığımız coğrafya hassasiyetlerden dolayı yangınlara açıktır. Böyle bir coğrafyada yaşıyorsanız, böyle bir tehditle karşı karşıysanız devlet olarak tedbirleri almak zorundasınız. Kurumları işletmek zorundasınız. Orman yangını olacağını bile bile yakalanmak zafiyet olarak yorumlandığında kızmayacaksınız. Yangın çıkınca neler olacağı belli sizin buna rağmen eylem planınız yoksa eleştiriye açık hale gelir. Bu eksikliklerin giderilmesi bakımından eleştiriler dile getiriliyordur. Bunları dile getirenlere karşı hükümet, 'afetler üzerinde siyaset yapıyor' suçlamasında bulunuyor. Oysa Türkiye'de herkes devletin gücünü biliyor. Afet zamanı elbette siyaset yapılmaz ama bazı makamlar vardır, onlar hiç siyaset yapmamalı. Atanmış bakanlar siyaset yapmamalı. Biz de muhalefet olarak siyaset yapmak yerine onları görev yapmaya davet ediyoruz. Yönetime her türlü desteği vereceğimizi taahhüt ediyoruz" dedi.

BOŞ YERE UĞRAŞMASINLAR
Dervişoğlu ayrıca, "Sayın Genel Başkan'ımızın önderliğinde Türkiye'de il, ilçe, köy, mahalle ziyaretleri yapıyoruz. Sorunlara müşterek çözümler üretebilmek adına ortak aklı devreye sokuyoruz. İzmir'de de il ve ilçe başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Yönetici arkadaşlarımızın katkısıyla İzmir'i karış karış dolaşıp yerinde ziyaretlerde bulunuyorlar. Depremzedelerin, esnafların, çiftçilerin sorunlarını yerinde tespit ediyorlar. Milletle buluşma programını sürdüreceğiz. Genel başkanımızın hala Anadolu'da ziyaretleri gerçekleştiriyor. Bunlar sırasında bir takım provokatif faaliyetlerle karşı karşıyayız. Eskiden bunları kimler yapıyor diye tereddütte kalırdık. Şimdi hükümet ve Cumhurbaşkanının söylemleri dikkate alındığında aleni şekilde ortaya çıkıyor. Bunlar bizim halkla buluşmamızı engelleyemez. Boş yere uğraşmasınlar. Millet bizi çağırıyor. Biz de millete gidiyoruz. Bunu yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.  

MİLLET NE İSTİYORSA ONU KONUŞACAĞIZ!
Sığınmacıların durumuna değinen Dervişoğlu, "Türkiye'de göç yönetiminden kaynaklanan sorunlarını yaşıyoruz. İzmir'de de izlere rastladım. Mağdur olan insanların ülkemize gelmesini yadırgıyor değilim. Ama bunun plan çerçevesinde gerçekleşmesi gerekiyor. Sıkıntılar yaşayan insanlar Türkiye'yi medet kapısı olarak görebilirler. Bu gayet doğaldır. Bunun plan çerçevesinde gerçekleşmesi lazım. Sınır kapıları delik deşik olan bir ülke görüntüsü vermememiz lazım. Her isteyenin Türkiye'nin dışından gelip yerleşebilmesinin önünün açılmaması lazım. Türkiye'nin göç merkezi haline dönüşmemesi lazım. Devletin bu konularda uyanık olması lazım. Bu konuda da yaptığımız her uyarıyı mazlum insanları ülkesinde istemeyen kişilermişiz gibi davranmasını hükümetin bırakması lazım. İskan, eğitim sorunları ve tedbirlerini düşünmeden alırsanız burayı göç hendeğine dönüştürürsünüz. Ankara'nın göbeğinde bir takım olaylar yaşanıyor. Afgan bayrağı açıldı diye sosyal medyada bir şeyler paylaşılıyor. Oradaki her şeye inanmıyoruz, provokatif olarak da paylaşımlar yapılıyor. Burası İzmir. Burada öyle düşünce yok. Türkiye'nin en uyanık, kadirşinas, aklı selim insanları burada yaşıyor. Buna rağmen olup bitenlerden etkilenmediğimizi söylemek mümkün değil. Hükümeti zor durumda bırakmak için söylüyor değiliz. Türkiye yanlış yönetiliyor hatta yönetilemiyor. Türkiye'yi yönetme iddiasında olduğumuz için bunları söylüyoruz. Biz millet ne istiyorsa onu konuşacağız. Cumhurbaşkanı istedi diye onun kamuoyuna taşıdığı her soruya cevap vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.  

AŞI KARŞITLARINI YADIRGIYORUM
Gündeme ilişkin açıklamalarına devam eden Dervişoğlu, kentteki depremzedelerin durumlarına değindi. Depremzedelerin anlaşılamadığını söyleyen Dervişoğlu ayrıca salgın dönemine dair de konuştu. Dervişoğlu, "Aşı karşıtlarını yadırgıyorum. Kişi kendisiyle ilgili kararları verebilir. Ancak salgın döneminde toplumla ilgili kararları alma konusunda aşı olmayanları aşı olmaya davet ediyorum" dedi.



ERDOĞAN'IN ADAY OLMASI İÇİN...
Erken ya da baskın bir seçimin olup olmayacağının sorulması üzerine konuşan Dervişoğlu, "Ziyaretlerimizi, gezilerimizi seçim kampanyası kapsamında yapmıyoruz ama vatandaşın talebi var. Vatandaş sandığın bir an önce önüne gelmesini istiyor. Siyasi partilerden çok vatandaşlarımız seçim atmosferine girmiş. Erken mi baskın mı olur, parametreleri farklı. Bu seçim zamanında yapılırsa Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın anayasaya göre aday olup olmayacağı tartışılmalıdır. Çünkü 3'üncü kez aday olunamıyor. Bu seçimin erkene alınacağı kanaatini taşıyoruz biz. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'ye karar aldırmaksızın, feshederse yine aday olamıyor. Seçim kararını parlamentonun alması lazım Erdoğan'ın aday olması için. Bir strateji geliştireceklerdir. Seçim yapacağız derlerse muhalefet hiçbir seçimden kaçmaz, kaçamaz. İster zamanında ister baskın her türlü seçime İYİ Parti olarak hazır olduğumuzu bildirmek istiyorum" ifadelerini kullandı.  

BEKLENTİLERİNE CEVAP BULAMAYANLAR OLABİLİR
İYİ Parti'de zaman zaman yaşanan istifalarla ilgili konuşan Dervişoğlu, "Beklentilerine cevap bulamayan arkadaşlarımız olabiliyor. Neticede biz bu partiyi kurarken başka partilerden katılan arkadaşlarımız oldu. Biz onlardan güç alarak da bu partiyi kurduk. Bizim bir farkımız vardı. Önümüze çıkan tüm tuzakları bozarak geldik. Böyle bir yeni yapının içinde fikir ayrılığına düşenler, beklediğini bulamayanlar olabilir. İçimizden ayrılan arkadaşların parti kurma hazırlığı da olabilir. Bunları saygıyla karşılıyoruz" dedi.

AYAKKABILARIMIZ DELİK DEŞİK OLDU!
Genel Başkan Meral Akşener'in İzmir'e sık ziyaret yapmamasıyla ilgili gelen soruyu yanıtlayan Dervişoğlu program yoğunluğundan söz etti. Dervişoğlu, "Genel başkanımız koltuklarınızı değil ayakkabılarınızı eskiteceksiniz demişti. Ayakkabılarımız delik deşik oldu. İl yönetimi başarılı olduğu için ziyaret gecikmiş olabilir. En yakın takvim içinde genel başkanımızın İzmir ziyaretlerini gerçekleştireceğiz" açıklamasında bulundu.

GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER!
Kamuoyunda 'iktidardan gitmeyecekler' algısı olduğunun hatırlatılması üzerine gelen soruyu yanıtlayan Dervişoğlu, "Ne demek gitmeyecekler! Ben Atatürk'ün İngilizlere söylediğini söyleyeyim ve geldikleri gibi giderler diyorum" ifadelerini kullandı.  

HARAKİRİ BEKLEMİYORUZ AMA ADAM GİBİ İSTİFA ETSİNLER!
Yangınlar kapsamında sorumluluk üzerinden net bir çıkışa imza atan Dervişoğlu, "Sorumlu bakanın sabah aynaya bakamaması lazım. Yunanistan'da oldu, bakan istifa etti. Japonya'da olsa harakiri yaparlar. Bunlardan harakiri beklemiyoruz ama adam gibi istifa etsinler" diye konuştu.

PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜŞ İÇİN HER BİRLİKTELİKTE OLABİLİRİZ!
"Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda tavrınız ne olacak?" sorusunu cevaplandıran Dervişoğlu, "İlan edilmiş bir aday var. O da kendi kendini ilan etmedi. Bahçeli Erdoğan'ı cumhurbaşkanı adayı olarak ilan etti. Bu kapsamda Cumhur İttifakı adayı bellidir. Millet İttifakı Cumhur İttifakı'ndan farklı bir model. Biz Millet İttifakı'nı oluştururken her seçimin kendi şartları içinde ele alınmasını istemiştik. 2018 genel seçimlerindeki ittifak modeliyle 2019 mahalli seçimindeki ittifak modeli birbirinden farklıdır. İYİ Parti'nin şu ana kadar adaylığı söz konusu olan hiçbir kişiyle ilgili olumsuz beyanı söz konusu değildir. İstanbul ve Ankara ve büyükşehir belediye başkanlarının cumhurbaşkanı olmasına karşıyız diye bir duruşumuz yoktur. Böyle bir şeye karşı olmak bir kişinin seçilme hakkına karşı olmak demektir. Kim cumhurbaşkanı olmak istemez ki! Biz haddimizi biliriz diyen bir siyasi vardır. Herkesin aklından geçer cumhurbaşkanı veya aday olmak. Böyle bir hakkın yok sayılması mümkün değil. Kılıçdaroğlu'nun adaylıkla ilgili açık ve net bir şekilde 'Millet İttifakı karar verirse böyle bir şeyin olabileceği' ifadesi vardır. Saygı duyuyoruz. Ama seçim sürecine girmedik. Bu sürece girmeden Erdoğan'a rakip belirleme imkanı verecek kadar siyasi saflıktan da muzdarip değiliz! Herkes biraz sabredecek. Biz ince eleyip sık dokuyacağız. Her siyasi parti genel başkanını cumhurbaşkanı adayı olarak görmek ister. Ama benim farklı bir genel başkanım var. Şahsım için ülke menfaatinin önünü tıkamayacağım mesajı vermiştir. Bizim işimiz Türkiye'nin önünü tıkamamak ve açmak. İyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri dönüştür. Türkiye'de tek adamın iki dudağı arasından dökülen cümlelerle değil ortak haklı hakim kılarak yönetmek istiyoruz. Parlamenter sisteme geri dönüşte her türlü birliktelik içinde bizi görebilirsiniz. Hiç kimsenin adaylığına karşı değiliz. Aday olan bütün arkadaşlara da başarılar dilerim" ifadelerini kullandı.

SOYER ÖNEMLİ İŞLERE İMZA ATTI... İZMİR DAHA FAZLASINI HAK EDİYOR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in performansının sorulması üzerine konuşan Dervişoğlu, "Tunç Bey 2 buçuk 3 yıldır görevde ama İzmir çok uzun zamandır Tunç Bey'in mensup olduğu parti tarafından yönetiliyor. Önemli işlere imza attığı söylenebilir. Yerel yönetim-merkezi yönetim uyumsuzluğunun ortadan kaldırılması noktasında fedakar adımları atan taraf olarak da anılabilir. Ama İzmir'in sorunlarının çözülmesi için daha ciddi adımların atılmasını bekliyoruz. İzmir'in önünde trafik sorunu var. Onun çözülmesi için ortak aklın ürettiği projelerin hayata geçirilmesi lazım. Bu sadece belediyenin gayretiyle olacak bir şey değil. İzmir bazı adımların atılmasında kendi kendisiyle mahkemeleşen bir kenttir. Bir iş yaparsınız bir sivil toplum kuruluşu ya da şahıs dava açar. İzmir bu zamana kadar yönetildiği gibi yönetiliyor ama siz de biz de biliyoruz ki bu halk daha fazlasını hak ediyor. Merkezi yönetim de İzmir'i ciddi biçimde ihmal ediyor. İzmir kendi kaynaklarıyla doğru bir yolculuğu sürdürmeye gayret sarf ediyor. Belediyelerimiz doğru işler yaparsa biz ittifak ortağı olarak mutlu oluruz. ama yanlış iş yaparsa düzeltmek için eleştiri yaparız. Doğrusu varsa yanındayız yanlışı varsa karşısındayız" dedi.