POLİTİKA YEREL YÖNETİMLER GÜNCEL SPOR KÜLTÜR-SANAT DÜNYADAN EKONOMİ TÜMÜ
Bölükbaşı'ndan flaş sözler: AK Parti çökmeye başladı!
Bölükbaşı'ndan flaş sözler: AK Parti çökmeye başladı!
Erdoğan'dan yeni atama ve görevden alma kararları
Erdoğan'dan yeni atama ve görevden alma kararları
Diri diri gömülmüş: 4 günlük mucize!
Diri diri gömülmüş: 4 günlük mucize!
Annesini öldürdü, babasını yaraladı: Caniye 'İyi hal!'
Annesini öldürdü, babasını yaraladı: Caniye 'İyi hal!'
22 Mart 2021 Pazartesi - 14:13

Sanat emekçileri alana indi: İyilik değil hak istiyoruz!

Salgının gölgesinde işsizlik nedeniyle büyük çöküş yaşayan sanat emekçileri alana indi. İçin Sanat İnisiyatifi’nin çağrısıyla bir araya gelen emekçiler, “Bizler iyilik değil, sosyal ve ekonomik haklarımızı istiyoruz. Yardım değil, mesleki olarak kendimizi tanımlamak ve tanınmak istiyoruz” dedi

Sanat emekçileri alana indi: İyilik değil hak istiyoruz!

Salgın sürecinin ve kısıtlamaların olumsuz yönde etkilediği sektörlerden birisi de kültür-sanat alanı. Sanat emekçileri yaşadıkları sıkıntıları her platformda dile getirmeye çalışıyor ancak koşullar onlar için giderek içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Kimileri yaşama tutunma adına enstrümanlarını satarken, geçim derdinin yarattığı buhran yaşama son vermeye kadar uzanıyor. İçin Sanat İnisiyatifi de, sanat emekçilerinin yaşadığı bu zor duruma ilişkin Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri de destek verdi.

SORUNLARIMIZ İYİCE KATLANDI
Basın metnini okuyan İçin Sanat’tan Mertcan Titiz, müzisyenlerin içinde bulundukları durumun artık bir hayatta kalma mücadelesine dönüştüğünü söyleyerek, “İster sanat deyin, ister eğlence sektörü, ister endüstri… Bir gerçek var ki o da mesleklerimizin önce devlet, sonra da toplum nezdinde tanımsız hatta gereksiz oluşudur. Bir hırka bir asayla dolaşıp bir tas çorbayla öğün geçirmemizi bekliyorsunuz. Hatta istiyorsunuz ama inanmazsınız belki ev sahiplerimiz var ve kira alamadıklarında son derece sevimsiz olabiliyorlar. Sevdikleri bir ezgiyi içlerinden mırıldanırken onu bizim ürettiğimizi düşünmeden elbette… Daha güzel bir performans sergilediğimizde belediye su faturalarımızda indirim yapmıyor ya da bizim de elektriğimiz kesilebiliyor. Çocuk okutuyoruz örneğin. Oynadığımız sahne herhangi bir nedenden kapanınca karınlarını bile doyurmakta zorlansak da evet çocuklarımız var… Özetle ister ulvi bir amaç için yapalım, ister dert anlatalım, isterse de sadece meslek olsun yaptığımız. Biz de herkes gibi yaşamak ve mesleğimizi yapmak zorundayız. Çalışmak ve üretmek zorundayız. Pandemi dönemiyle birlikte öncesinde zaten yumak olmuş sorunlarımız iyice katlandı. İşsiz kaldık çünkü. Çünkü mekanlarımız, salonlarımız, sahnelerimiz kapandı. Çünkü sanatlarımızı icra ettiğimiz yerlerin de birçoğu bizim gibi battı. Çünkü ne işten çıkarılmamız yasaklandı, ne kısa çalışma ödeneği alabildik, ne de işsizlik ödeneği. Şanslı olanlarımız bir yardım kolisi içinde birkaç gofret, biraz bisküvi ve meyve suyuna hak kazandık. Hangi kurum gönlünden ne koparsa işte… Ederimiz onların gözünde neyse… Bazı dostlarımızın hayattan kopmaları manşetlere çıkınca o da... Daha şanslı olanlarımız bir iki sefere mahsus, o da bir kaç yüz ile bir kaç bin lira arası küçük iyilikler aldılar. Ama bilin ki biz kimseden iyilik istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

İYİLİK DEĞİL HAKLARIMIZI İSTİYORUZ
Açıklamanın devamın hiçbir sosyal güvenceleri olmadığının altını çizen Titiz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz enstrümanını bir ikinci el mağazasına satmak zorunda kalan müzisyenler, biz sahnesi kapanmış oyuncular, yönetmenler, oyun yazarları, sahne tasarımcıları, makyözler, ışıkçılar…  Biz gün doğuşunu servis araçlarında, batışını setlerde geçiren salonları kapalı sinema emekçileri, biz ressamlar, heykeltıraşlar, pantomimciler, dansçılar yani bedenleriyle, yürekleriyle, zihinleriyle ürettikleriyle yaşayanlar… Meslek tanımımız yok. Sosyal güvencemiz yok. Emeklilik, sağlık sigortası, kıdem tazminatı, sözleşme, toplu sözleşme hakkımız yok… İş güvencemiz yok. Lokavttan korkmuyoruz çünkü grev hakkımız bile yok. Hayatta olduğumuza dair ürettiklerimizden başka maddi hiçbir kanıtımız yok. Yaşadığımızı, ondan vazgeçtiğimiz zaman kanıtlayabiliyoruz. Hayatın her alanındayız oysa. Issız bir sokaktan geçerken içinizden söylediğiniz şarkıdayız. Taksiye bindiğinizde radyodayız. İş yorgunluğunu atmak için izlediğiniz dizide, sevgilinize gönderdiğiniz dizede, ofisinizin girişindeki tablodayız. Siz belki peçeteye istek yazamıyorsunuz yaklaşık bir yıldır. Bir dostunuzla keyifle bir şarkıya eşlik edemiyorsunuz müdavimi olduğunuz mekanda. Bizim işyerimiz olan o mekan kapalı biz de işsiziz çünkü. Hayatın her alanında olup bu kadar hiçbir yerde olmamayı kabul etmiyoruz. Sayısı yüz binleri bulan insanların geçindiği bir sektörün emekçileri olan bizler; iyilik değil, sosyal ve ekonomik haklarımızı istiyoruz. Yardım değil, mesleki olarak kendimizi tanımlamak ve tanınmak istiyoruz. Sigorta, sözleşme, iş güvencesi, sosyal güvence istiyoruz. İnsanlığın kış mevsimindeyiz. Hikayedeki ağustos böcekleri gibi kimsesiz, çaresiz kalmak istemiyoruz. Oysa biz de çalıştık. Toplum için estetiği, neşeyi ürettik. İşte buradan tekrar ediyoruz. Yaşasın ağustos böcekleri... Ağustos böcekleri yaşasın!”

 
Çiğli'de dayanışma zincirine bir halka daha!
 
CHP'li Başkanlar'dan İzmir'deki zirvede 5 ilkeli su manifestosu!
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Sosyal medyadan tanıştı, otel odasında kabusu yaşadı
Sosyal medya üzerinden tanışıp sevgili olduğu Alp Mutlu tarafından otelde ...
Arsa sahibi ile kooperatif üyeleri arasında 33 yıllık hukuk savaşı!
Narlıdere ilçesinde, 1987 yılında 5 blok halinde inşa edilen 140 daireli ...
"Kızımın mezarına gidip bu haberi nasıl vereceğim?"
Yakınlarını erkek şiddetine kurban veren aileler, İstanbul Sözleşmesi’nin ...
 
İzmir'in hayat havzasında 'kaçak moloz' tehdidi!
Menderes ilçesinde, Tahtalı Barajı yakınındaki dere yatağının yanında ...
Şırnak'ta çocukların bulduğu mühimmat patladı: 2 ölü
Şırnak'ta iki çocuğun kırsal alanda bulduğu mühimmatın patlaması sonucu ...
Belediye otobüsünde kanlı HES kodu kavgası: Bıçakladı, kaçtı!
İzmir'in Konak ilçesinde belediye otobüsüne binerken HES kodu göstermeyen ...
 
İzmir'de kaçak tütün operasyonu
İzmir'in Karaburun ilçesinde, 44 kilo 205 gram kaçak tütün ele geçirildi.
Kısıtlamalara uymayan 22 bin 810 kişiye ceza
İçişleri Bakanlığı, 15-22 Mart'taki sokağa çıkma kısıtlamalarına uymayan ...
İzmir'de yeni haftada hava nasıl olacak?
Kentte perde sağanak yağışlarla açılacak. Yeni haftada en yüksek sıcaklıklar ...
 
RÖPORTAJLAR
ÇOK OKUNANLAR
FACEBOOK'TA GERÇEK İZMİR
TWITTER'DA GERÇEK İZMİR
YAZARLAR
Sercan Avcı
CHP İzmir ve Büyükşehir’de görünen o ki…
ÇOK YORUMLANANLAR
Gerçek İzmir
KünyeKünye Ä°letiÅŸimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri